“Asıl amaç” dediğin şeyin bu olduğunu kalbinle onayladın mı? Yoksa kendini madde aleminde yüceltmek için, kalbinin seni çağıran, özünle buluşmanı sağlayan sesini duymak istediğin gibi mi duydun? Madde alemindeki seni gerçek sen zannettin. Asıl olanın “ben” değil, “hiç olmak” olduğunu unuttun. Kendi koyduğun kuralları “Tek” olanın kuralıymış gibi görmek istedin. Oysa kurallar açık, yalın. Ben diyebilmek için kendine göre algıladın; vicdan dediğin duyguyla onayladın. Aslında onayladığın ben merkezciliğinden başkası değil.
Herşeye bir cevap bulmak zorunda mısınız? Bırakın bazı şeyler de maddeleşmesin. Sadece hissedin, kalbinizle anlayın. O zaman maddenin anlamının sizin için o kadar da önemli olmadığını anlayacaksınız. Ve o zaman “Tek” olanın kanunlarının gerçekte ne için olduğunu anlarsınız.
İstediğin, çok arzu ettiğin şeylerin ardı arkası kesilmiyor. Biri biterken bir diğeri başlıyor. Ne arıyorsun? Ne buluyorsun? Bir düşün. Gerçekte aradığın ne? Eğer gerçek aradıkların şimdiye kadar bulduklarınsa neden sana yetmiyor? Yoksa yanlış şeyi mi istiyorsun?
Gerçekte bulmak istediğini yanlış sekilde mi arıyorsun? Bir düşün…
Birlik ve Beraberlik İçinde Olmanız Gerekir
Koşulsuz sevgiyi hissedebilmeniz için önce birlik kavramını hissetmeniz; sözde değil gerçekte hayatınıza uygulamanız gerekmektedir.
Gereksinim duyduğun ya da özlemini çektiğin mutluluğa erişebilmeyi yalnız kendin için mi istiyorsun? O zaman, bu istediğin seni gerçek mutluluğa götürebilir mi? Yoksa sadece egonun güçlenmesini, seni daha fazla sarmasını mı sağlar? Birbirinizin bilgi, beceri ve deneyimlerini hiçbir duygu üretmeden gözlemleyin. Maddenin sizin üzerinizde hüküm sürmesini sağlayan kıskançlık, nefret, hayranlık, kızgınlık gibi duygulardan sıyrılıp, birbirinizle gerçek bir paylaşma sağlarsanız, oluşan enerjinin senin üzerinde yaratacağı etki, özünü arama yolunda karşılaştığın engelleri çok daha rahat aşmanı sağlar. Sanki bildiğin yolda yürüyormuş gibi olursun.
Birbiriniz için hissettiğiniz duygular kendiniz için hissettiğiniz duygulardan farklı değildir. Bu duyguları kendiniz geliştirdiniz.
Özünüzün enerjisinin saf, temiz olduğunu, insanoğlunun bunu madde alemine daldıkça değiştirdiğini bil. Hepinize aynı saflıkta ve temizlikte enerji gelmekte, özde birsiniz. Sizin yarattığınız, sizi amacınızdan uzaklaştıran bu duygulara sıfır noktasından bakabilmeyi öğren. Yollarınız farklı olsa da varacağınız yer aynı.
Asıl Varoluş Amacınızı Hatırlama
Ruhun bedenle olan irtibatında kusursuz bir uyum, tam olarak anlaşılması zor bir gerçeklik vardır.
Beden ve perispiri birbirinden hem ayrı hem de bir bütün olarak düşünülmeli. Bedenin gevşeme anındaki yaydığı titreşimin düz bir çizgi gibi olması gerekir; öyle bir sakinlik, öyle bir dinginlik. Kalp atışlarınız aynı ritimde olmalı. Bu da ancak madde alemindeki düşünce formlarınızın ve sizi saran esiri bedeninizin daha süptil hale gelmesi ile mümkündür. Kalbinizin atışını kontrol etmek isterseniz bu sizi daha fazla esiri beden ve fizik beden arasındaki koordinatsızlığa götürür. İki bedeninizin de aynı frekans ve aynı çizgide titreşmesi için yalnızca sıfır noktasında kalabilmeyi deneyimlemeniz gerekmektedir.
Bu yapılan çalışma, sizin öz varlığımızla tekrar irtibata geçmeniz için gerekli olan, madde aleminde kendi var ettiğiniz, maddenin sizin üzerinizdeki etkisinden kurtulmanız için yapmanız gerekenlerden biridir.
Lineer çizgiyi yakaladığınızda asıl varoluş amacınızı hatırlamaya başlarsınız ve o zaman aslında ne olduğunuzu anlarsınız.