10 Temmuz 2021

Ahmet Taner Kışlalı - Siyasal Sistemler – Siyasal Çatışma ve Uzlaşma

Ahmet Taner Kışlalı, Siyaset Bilimi adlı geniş ilgi gören kitabının bir uzantısı niteliğindeki bu kitabında siyasal çatışma ve uzlaşma sürecini incelemiş.

“Şiddetin Psikolojisi” ve Terörün Sosyolojisi” bölümleriyle daha da önem kazanan Siyasal Sistemler, İslam dininin siyasete etkisinden laikliğe, Kemalizmden sosyal demokrasiye, farklı devrimlerden Marksist rejimlerdeki köklü değişikliklere, diktatörlük kuramından askeri rejimlere kadar birçok “sıcak” tartışmaya açıklık ve bütünlük getirmiş.

*

Bu kitap, giriş niteliğindeki Siyaset Bilimi kitabımın bir anlamda devamını oluşturuyor. Birinci kitapta, siyasal yaşamı oluşturan öğeler ele alınmıştı . Burada ise söz konusu olan, doğrudan siyasal yaşamın kendisi. 

Her siyasal sistem, aynı zamanda çatışmayı ve uzlaşmayı içerir. Açık ya da kapalı , yumuşak ya da sert, çatışmanın olmadığı yerde uzlaşmadan söz edilemez. Her uzlaşma mutlaka bir çatışmanın ürünü olduğu gibi; her çatışmada, çok katı ve acımasız bir görünüm altında olsa bile, mutlaka gelecekteki uzlaşmanın tohumlarını taşır. En katı baskı rejimleri bile, belirli bir "enaz" (asgari) düzeyde uzlaşmaya dayanırlar. Toplumsal güçler arasında hiçbir uzlaşmanın olmadığı yerde, siyasal sistem de olmaz. 

Kitabın, "siyasal çatışma"nın çözümlemesine ayrılan birinci bölümünde, sırasıyla, siyasal çatışmada araçlar, çalışmada rol oynayan inanç sistemleri, siyasal değişme ve devrim olgusu ele alınıyor. "Siyaset Bilimi" kitabımın ilk baskısında da bu başlıklar vardı . Ama bu kez birçok konu -Türk siyasal yaşamındaki gereksinmeler nedeniyle- genişletilirken, yeni alt başlıklar da eklendi: Laiklik, sosyal demokrasi, Kemalizm gibi... Hıristiyanlık, Müslümanlık, liberalizm, sosyalizm ve milliyetçilikle ilgili bölümlere -geniş sayılabilecek- ekler yapıldı . Bu arada "Türk milliyetçiliğinin kökenleri" ne de özellikle eğilmek gereği doğdu, "iktidarın el değiştirme" süreci, "Siyasal Değişme ve Devrim" kısmına, ayrı bir alt başlıkla eklendi. Bu arada, "ihtilal, reform ve devrim" kavramlarına netlik getirilmeye çalışıldı . 

 "Siyasal Uzlaşma" başlığını taşıyan ikinci bölüm; kamuoyu ve propaganda, siyasal katılma ve seçimler gibi konulara eğildikten sonra, kitabında amacı olan bir sentezle sonuçlanıyor: "Siyasal Sistemler." Daha önce ele alınan konuların hepsi, bir anlamda bu sentezin hazırlığıda sayılabilir. Doğu Avrupa'da Marksist rejimlerin geçirmekte oldukları köklü değişimler başta olmak üzere, dış ve iç siyasetin ortaya çıkardığı yeni gereksinmelerle, bu bölümü de, neredeyse yeni baştan ele almak gereği doğdu. "Geri Kalmış Ülke Sistemleri" genel başlığı altında, bu kez "Askeri Diktatörlükler" de ayrıca yer aldı . 

Her kitap, uzun süren bir oluşumun ürünüdür. Ailemden, öğrencilerime, beni özendiren meslektaşlarımdan, çalışmalarımın tanıtılmasına ve duyurulmasına yardımcı olan basın mensubu dostlarıma kadar, bu oluşuma katkıda bulunan herkese, yürekten teşekkür ederim. Kitaptaki eksikliklerin giderilmesine katkıda bulunacağına inandığım eleştiriler ise, kuşkusuz ki beni çok sevindirecektir. 

Ahmet Taner Kışlalı

Ankara, 10 Şubat 1991 

 

Nikola Tesla - Ben Daima Zamanımın İlerisinde Oldum



Fikirler tırmandığınız baş döndürücü dağlar gibidir: Önce size rahatsızlık verirler ve şiddetle aşağı inmeyi arzularsınız. Kendi güçlerinize güvenmezsiniz ama sonra yaşam kargaşasının uzaklığı ve yüksekliğin ilham verici etkisi kanınızı yatıştırır, adımınızı daha sağlam ve emin atarsınız, ardından daha baş döndürücü zirveler ararsınız. Nikola Tesla
 
Ben Tesla'yı yanlış anladım. Sanırım hepimiz yanlış anladık. Sandık ki, o bir hayalperesttir ve rüya görüyordur. Evet, rüya görüyordu ve rüyaları gerçek oldu. Hayalleri vardı ancak bu hayaller imgesel değil, gerçek geleceğe ilişkindi.  John Stone Stone / Amerikalı matematikçi, fizikçi ve mucit 

Marcel Proust "Sevdiğimiz zaman, aşk o kadar büyüktür ki: Bir bütün olarak içimize sığmaz; sevdiğimiz insana doğru yayılır."

Sevdiğimiz zaman, aşk o kadar büyüktür ki: Bir bütün olarak içimize sığmaz; sevdiğimiz insana doğru yayılır. Onda, kendisinde durduran başlangıç noktasına doğru, geri dönmeye zorlayan bir yüzey bulur. İşte "karşımızdakinin hisleri" dediğimiz şey, kendi sevgimizin çarpıp geri dönüşüdür.

 Kayıp Zamanın İzinde - Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde