14 Aralık 2017

Dünyanın en büyük kahini; Nostradamus

Nostradamus kimdir?
Nostradamus karşıtlarının başında yüzyılımızın başlarında yaşayan özellikle de Okült çalışmalarıyla tanınan araştırmacı Colin de Plancy gelir, "Cehennemin Sözlüğü" adlı kitabında Kahin´i katı biçimde eleştirir. Plancy´e göre Nostradamus, doktorluktan sıkılmış ve çok para kazanabileceği bir alan olan falcılığı seçmiştir, yaşadığı çağ bunun için çok uygundur. Aslında hiçbirşeyi önceden bilememiş ve halkı aldatmıştır. Plancy, kehanetlerin takvimsel olduğunu da iddia eder yani bin yalandan bir gerçek çıkar, o da yakıştırma veya safça bir inanç olabilir.Üstelik, kehanet yapılamaz çünkü gelecek diye birşey yoktur zira henüz yaşanmamıştır.

Nostradamus ile ilgili iddialar
Bu iddialar öncelikle mantıklı görünürler hatta savunulmaları dahi mümkündür ama biraz ciddiyetten sonra safça ve amatörce oldukları hemen farkedilir. Bir kere Nostradamus´un yaşadığı dönemin özellikle falcılık için en uygun çağ olduğunu söylemek mümkün değildir, aksine bugün çok daha uygun bir çağdır. Astroloji ve diğer Okült konular günümüzde daha etkin ve popülerdir. Unutulmamalı ki, Kahin´in yaşadığı çağda Engizisyon gibi öldürücü bir bela da vardı, günümüzde hala izleri ve meraklıları kalsa da, artı insanlar yakılmıyorlar. Öte yandan Nostradamus´un doktorluktan sıkıldığını söylemek saçmalık olur, yaşamı hakkında burada okunanlar gerçektir ve bu yaşam öyküsünün içinde inanılmaz güç, olağanüstü bir tıp adamının muhteşem başarıları ve kariyeri görülür. Günümüzde yaşasaydı Nostradamus´un Nobel´e aday gösterilmesi kaçınılmaz bir sonuç olurdu. Takvimsel kehanet iddiasına gelince önümüze bilim çıkar, istatistik ve endüstriyel ve hatta politik varsayımlar ve planlar karşımıza gelir. Hangi metodu kullanırsanız kullanın sonuçta bir tahmin sanatı vardır, bir köşe yazarı ortamı gözleyerek, veriler toplayarak, geçmiş deneyimlerini kullanarak geleceği tahmin eder ve uyarılarda bulunur. Doğru tahminler onu başarılı kılar oysa yaptığı kehanetten başka birşey değildir. Nostradamus´un metodlarını tabii ki tam olarak bilemiyoruz ama 430 yıl kadar evvel yazılan bir kitapta, Hister ve Franko adlı iki liderden, Yeni Dünya´daki (ABD) üç K kardeşlerden (Kennedy´ler), Ay´ın yüzüne inileceğinden ve bundan öteki büyüğün üzüleceğinden (ABD VE SSCB), bir kralın gözü delinerek öleceğinden ve 1666 tarihi verilerek Londra´nın yanacağından söz ediliyorsa ve bunlar gibi daha birçoğu gerçekleşmişse oturup düşünmek gerekir. Burada bilinmeyen, gizemli bir olay vardır ve sonuç olarak da ille de herşeyi sınırlı bir mantık çerçevesinde anlamamız da gerekmez. Macar araştırmacı İonescu, Nostradamus´un geleneksel evrensel düşünce temsilcisi olduğunu, kullandığı dilin Yahudi gizemciliğinin alfabesi olan Kabbala yorumunda geçerli olan gizli bir dil olduğunu ileri sürer. İonescu, Kahin´in simya çalışmalarını da incelemiş ve bunları resimleyerek yorumlar aramıştır, sonuçta onun çok iyi bir etimolojist, astrolog, astronom ve tarihçi olduğunu belirtirken özellikle de "Centuries"in son bölümlerinin İncillerden biri olan Aziz Yuhanna veya St John İncilinin Apokalips yani "Kıyamet" bölümünden yola çıkılarak yazıldığını ekler.
Fiziğin babası, yerçekiminin bulucusu Newton, "Centuries" uzun yıllar incelemiş ve aramıştır. Büyük Goethe ölümsüz eseri Faust´da "Fırla kaç, buradan geniş evrene çık, Nostradamus´un eliyle yazdığı bu büyülü kitabın kılavuzluğu sana yetmiyor mu? Onun sayesinde herşeyi yıldızları bile öğreneceksin.."diyordu. Daha sonra da; "Nostradamus bunları nasıl yazabildi? Nasıl bu kehanetlerde bulunabildi?"derken, gizemi çözmek için ne kadar zorlandığını anlatmak amacındaydı. Gerek Goethe, gerekse de Nostradamus ile yakından ilgilenen Jung ve Russell onun bir bilim adamı, binlerce can kurtaran iyi bir doktor, başarılı bir kimyager ve İnsanlığın geleceğini gören iyi bir kahin olduğunu söylerler ama Nostradamus gelecekle ilgili yazdıklarını bir tülle örttü zira kendine insan diyen canlı türünün zaaflarını da iyi biliyordu, istedi ki eğer bu tülü aralayabilecek olanlar varsa gerçeği ancak onlar bilsinler ve bilgelikleri oranında görebildiklerini anlatsınlar. Ve bu kural aslında İnsanlık kadar eski, bilinç kadar özgün bir gizem kuralıdır.

 Tık