Nostradamus kimdir?
Nostradamus
karşıtlarının başında yüzyılımızın başlarında yaşayan özellikle de
Okült çalışmalarıyla tanınan araştırmacı Colin de Plancy gelir,
"Cehennemin Sözlüğü" adlı kitabında Kahin´i katı biçimde eleştirir.
Plancy´e göre Nostradamus, doktorluktan sıkılmış ve çok para
kazanabileceği bir alan olan falcılığı seçmiştir, yaşadığı çağ bunun
için çok uygundur. Aslında hiçbirşeyi önceden bilememiş ve halkı
aldatmıştır. Plancy, kehanetlerin takvimsel olduğunu da iddia eder yani
bin yalandan bir gerçek çıkar, o da yakıştırma veya safça bir inanç
olabilir.Üstelik, kehanet yapılamaz çünkü gelecek diye birşey yoktur
zira henüz yaşanmamıştır.
Nostradamus ile ilgili iddialar
Bu
iddialar öncelikle mantıklı görünürler hatta savunulmaları dahi
mümkündür ama biraz ciddiyetten sonra safça ve amatörce oldukları hemen
farkedilir. Bir kere Nostradamus´un yaşadığı dönemin özellikle falcılık
için en uygun çağ olduğunu söylemek mümkün değildir, aksine bugün çok
daha uygun bir çağdır. Astroloji ve diğer Okült konular günümüzde daha
etkin ve popülerdir. Unutulmamalı ki, Kahin´in yaşadığı çağda Engizisyon
gibi öldürücü bir bela da vardı, günümüzde hala izleri ve meraklıları
kalsa da, artı insanlar yakılmıyorlar. Öte yandan Nostradamus´un
doktorluktan sıkıldığını söylemek saçmalık olur, yaşamı hakkında burada
okunanlar gerçektir ve bu yaşam öyküsünün içinde inanılmaz güç,
olağanüstü bir tıp adamının muhteşem başarıları ve kariyeri görülür.
Günümüzde yaşasaydı Nostradamus´un Nobel´e aday gösterilmesi kaçınılmaz
bir sonuç olurdu. Takvimsel kehanet iddiasına gelince önümüze bilim
çıkar, istatistik ve endüstriyel ve hatta politik varsayımlar ve planlar
karşımıza gelir. Hangi metodu kullanırsanız kullanın sonuçta bir tahmin
sanatı vardır, bir köşe yazarı ortamı gözleyerek, veriler toplayarak,
geçmiş deneyimlerini kullanarak geleceği tahmin eder ve uyarılarda
bulunur. Doğru tahminler onu başarılı kılar oysa yaptığı kehanetten
başka birşey değildir. Nostradamus´un metodlarını tabii ki tam olarak
bilemiyoruz ama 430 yıl kadar evvel yazılan bir kitapta, Hister ve
Franko adlı iki liderden, Yeni Dünya´daki (ABD) üç K kardeşlerden
(Kennedy´ler), Ay´ın yüzüne inileceğinden ve bundan öteki büyüğün
üzüleceğinden (ABD VE SSCB), bir kralın gözü delinerek öleceğinden ve
1666 tarihi verilerek Londra´nın yanacağından söz ediliyorsa ve bunlar
gibi daha birçoğu gerçekleşmişse oturup düşünmek gerekir. Burada
bilinmeyen, gizemli bir olay vardır ve sonuç olarak da ille de herşeyi
sınırlı bir mantık çerçevesinde anlamamız da gerekmez. Macar araştırmacı
İonescu, Nostradamus´un geleneksel evrensel düşünce temsilcisi
olduğunu, kullandığı dilin Yahudi gizemciliğinin alfabesi olan Kabbala
yorumunda geçerli olan gizli bir dil olduğunu ileri sürer. İonescu,
Kahin´in simya çalışmalarını da incelemiş ve bunları resimleyerek
yorumlar aramıştır, sonuçta onun çok iyi bir etimolojist, astrolog,
astronom ve tarihçi olduğunu belirtirken özellikle de "Centuries"in son
bölümlerinin İncillerden biri olan Aziz Yuhanna veya St John İncilinin
Apokalips yani "Kıyamet" bölümünden yola çıkılarak yazıldığını ekler.
Fiziğin babası, yerçekiminin bulucusu Newton, "Centuries" uzun yıllar
incelemiş ve aramıştır. Büyük Goethe ölümsüz eseri Faust´da "Fırla kaç,
buradan geniş evrene çık, Nostradamus´un eliyle yazdığı bu büyülü
kitabın kılavuzluğu sana yetmiyor mu? Onun sayesinde herşeyi yıldızları
bile öğreneceksin.."diyordu. Daha sonra da; "Nostradamus bunları nasıl
yazabildi? Nasıl bu kehanetlerde bulunabildi?"derken, gizemi çözmek için
ne kadar zorlandığını anlatmak amacındaydı. Gerek Goethe, gerekse de
Nostradamus ile yakından ilgilenen Jung ve Russell onun bir bilim adamı,
binlerce can kurtaran iyi bir doktor, başarılı bir kimyager ve
İnsanlığın geleceğini gören iyi bir kahin olduğunu söylerler ama
Nostradamus gelecekle ilgili yazdıklarını bir tülle örttü zira kendine
insan diyen canlı türünün zaaflarını da iyi biliyordu, istedi ki eğer bu
tülü aralayabilecek olanlar varsa gerçeği ancak onlar bilsinler ve
bilgelikleri oranında görebildiklerini anlatsınlar. Ve bu kural aslında
İnsanlık kadar eski, bilinç kadar özgün bir gizem kuralıdır.
Tık