Kafanın söylediklerini duymakla kalbinden gelen
mesajı dinlemek arasındaki farkı öğren. Kafanın konuşması toplumun bir
ürünüdür. Kalbin konuşması sonsuzluktan gelir.
*
Bizler birlik içinde düz bir yolda yürüyoruz.
Mutantlar pek çok değişik inançlara sahiptir.
Senin
yolun benimkinden değişik derler , senin kurtarıcın benim kurtarıcım
değildir , senin daima’n benimkinden farklıdır derler.
Oysa gerçek şudur ki yaşam tek bir yaşamdır.
İlerleme yolunda sadece bir tek oyun vardır.
Sadece tek bir ırk , değişik gölgeler vardır.
Sen birinin canını acıtırsan kendi canını acıtırsın , birine yardım edersen kendine yardım edersin .
Kan
ve kemik bütün insanlarda bulunur . Farklı olan yürek ve niyettir.
Atalarımız , doğmamış torunlarımız , her yerdeki tüm yaşam , bunların
tümü birdir.
Bir Çift Yürek
Binlerce yıldır sahip çıktıkları kültürleri, inançları ve farklı
yaşam tarzları ile Aborjinler, her daim merak konusu olmaya devam
ediyor. Marlo Morgan’ın kaleme aldığı Bir Çift Yürek,
Aborjinlerin yaşamını etkileyici bir kurgu ile buluşturarak bu kadim
kültürün keşfedilmesi için samimi bir ortam yaratıyor. Okurlar ve
eleştirmenler tarafından tam not almayı başaran kitap, yaşamın
hakikatini sorgulatan yönüyle okurlarının zihninde iz bırakıyor.
Bir İş Seyahati ile Başlayan Serüven
Esasen Amerikalı bir sağlık çalışanı olan Marlo Morgan, işi gereği
bir süreliğine Avustralya’da bulundu. Ve bu süre içerisinde yerli halka
da özel bir ilgi duymaya başladı. Burada Avustralya’nın en eski ve köklü
halkı olan Aborjinlerin yaşamını derinlemesine inceleme fırsatı
yakalayan Morgan, onlar hakkında öğrendiklerinden fazlasıyla etkilendi.
Daha sonra ise bu öğrendiklerini herkese aktarabilmek adına Bir Çift Yürek’i kaleme aldı.
Doğa ile Bütünleşik Bir Yaşam
Bir Çift Yürek’te geçen hikaye, yazarın kendi ağzından
okuyucuya aktarılıyor. Marlo Morgan, Avustralya’ya yaptığı iş seyahati
sırasında yerli halkın sorunları ile yakından ilgileniyor. Bu durumdan
fazlasıyla memnuniyet duyan Aborjin kabilesi, Morgan’a teşekkürlerini
sunmak üzere bir davette bulunuyor. Morgan, bu davette kendisine karşı
büyük bir özen gösterileceğini ve minnetlerin alışık olduğu şekilde
sunulacağını düşünerek yol çıkıyor. Fakat kabilenin yanına vardığında
gördükleri karşısında büyük bir şaşkınlık yaşıyor.
Bu olayın ardından Aborjinleri daha da fazla merak eden Morgan,
onların ritüellerine ve gündelik yaşamlarına bir süre dahil olup
topluluğu tam anlamıyla tanımaya karar veriyor. Bu süreç bir hayli
meşakkatli olsa da yazar, tüm deneyimlerinin sonucunda dünyaya
bakabileceği bambaşka bir pencere keşfediyor. Aborjinlerin doğayla olan
bütünlüğü, doğaya ve birbirine olan saygıları, bu kadar ilkel
görünmelerine rağmen sahip oldukları bilgi birikimi ve hayat felsefeleri
Morgan’ı adeta büyülüyor.