04 Mayıs 2018

Audrey Hepburn " Yalnız olmak istemiyorum, yalnız kalmak istiyorum."

Sık sık yalnız kalmalıyım. Cumartesi gecesinden pazartesi sabahına kadar evimde tek başıma olduğumda gayet mutlu olabilirim. Bu yalnızlık belki de benim uzun yol için en etkili yakıtım.

Hayatı hayat yapan en önemli şey ‘mutlu olmak’tır. İşte bu, tüm sorunların en gizli anahtarıdır.

Şu kedi gibiyim, isimsiz bir serseri. Biz kimseye ait değiliz, kimse bize ait değil. Birbirimize bile ait değiliz.

Yalnız olmak istemiyorum, yalnız kalmak istiyorum.

Nasıl yaşanacağını, kenarda durup izlemeden dünyanın nasıl hem içinde hem dışında olunacağını öğrendim. Bir daha asla ama asla hayattan kaçmayacağım. Aşktan da.

Her şeyi bir anda anlayamazsın. Uzun bir hayat ve güzel bir akşam yemeği arasında sadece bir fark vardır. Akşam yemeğinde en tatlı şeyler en son gelir.

Sesini iyi ayarla! Neden değiştiresin ki? Kavga esnasında yükseltince daha mı haklı oluyorsun? Herkesin bir yaratılış sesi var, kendini tanı ve mutlu ol.



"Mutlu olmak için içinde bulunduğunuz andan daha iyi bir zaman olduğuna karar vermek için beklemekten vazgeçin. Mutluluk bir varış değil, bir yolculuktur. Pek çokları mutluluğu insandan daha yüksekte ararlar, bazıları da daha alçakta. Oysa mutluluk insanın boyu hizasındadır."Konfüçyüs

 
Önce evlendiğimizde hayatın daha iyi olacağına inandırırız kendimizi. Evlendikten sonra, bir çocuğumuz doğduktan hatta ardından bir tane daha olduktan sonra hayatın daha iyi olacağına inandırırız kendimizi.

Sonra çocuklar yeterince büyük olmadıkları için kızar, onlar büyüyünce daha mutlu olacağımıza inanırız. Bundan sonra, ergenlik dönemlerinde çocuklarla uğraşmamız gerektiği için öfkeleniriz.
Kendimize, çocuklarımız bu dönemden çıkınca daha mutlu olacağımızı, yeni bir araba alınca, güzel bir tatile çıkınca, emekli olunca, yaşantımızın dört dörtlük olacağını söyleriz.
Gerçek ise şu andan daha iyi bir zaman olmadığıdır. Eğer şimdi değil ise ne zaman? Hayatınız her zaman mücadelelerle dolu olacaktır. En iyisi bunu kabul edip her ne olursa olsun mutlu olmaya karar vermektir. En sevdiğim sözlerden biri Alfred D. Souza’ya aittir. Der ki:
“Uzun zamandan beridir hayatın -gerçek hayatın- başlamak üzere olduğu izlenimine kapılmıştım. Fakat her zaman yolumun üzerinde bir engel, öncelikle erişilmesi gereken bir şey, bitmemiş bir iş, hizmet edilecek zaman, ödenecek bir borç oldu. Sonra hayat başlayacaktı. Sonunda anladım ki bu engeller benim hayatımdı.”
Bu görüş açısı, mutluluğa giden bir yol olmadığını gösterdi. Mutluluk yoldur, öyleyse sahip olduğunuz her anın kıymetini bilin ve mutluluğu, vaktinizi harcayacak kadar özel biriyle paylaştığınız için, ona daha fazla değer verin. Unutmayın, zaman hiç kimse için beklemez. Öyleyse;
Okulu bitirene kadar,
100 milyar kazanana kadar,
Çocuklarınız olana kadar,
Çocuklarınız evden ayrılana kadar,
İşe başlayana kadar, evlenene kadar,
Cuma gecesine kadar,
Pazar sabahına kadar,
Yeni bir araba, ya da ev alana kadar,
Borçları ödeyene kadar,
İlkbahara kadar,
Yaza kadar,
Sonbahara kadar,
Kışa kadar,
Maaş gününe kadar,
Şarkınız söylenene kadar,
Emekli olana kadar,
Ölene kadar…
Mutlu olmak için içinde bulunduğunuz “an”dan daha iyi bir zaman olduğuna karar vermek için beklemekten vazgeçin.
Mutluluk bir varış değil, bir yolculuktur. Pek çokları mutluluğu insandan daha yüksekte ararlar, bazıları da daha alçakta. Oysa mutluluk insanın boyu hizasındadır.
Unutmayın, yarın kimseye vaad edilmemiştir.
Murathan Mungan

Leonardo da Vinci "Sanatı bilimsel açıdan inceleyin. Bilimi sanatsal açıdan inceleyin. Duyularınızı geliştirin–özellikle de nasıl göreceğinizi öğrenin. Her şeyin diğer her şeyle bağlantılı olduğunun farkına varın."