08 Mayıs 2021

Rıfat Ilgaz - Nerde Kalmıştık

Nerde Kalmıştık 

 “Kastamonu’da çıkan Çalçene, İstanbul’da çıkan Marko Paşa’lardan, Akbaba’lardan, Dolmuş’lardan beri yazdığım yüzlerce, binlerce yazıdan seçtiğim gazete, dergi yazıları bunlar. Üç büyük kentimizde yayımlanan güncel yazılardan seçmeler…Güncel oluşları, eskiliklerinin, bayatlıklarının açıklanması sayılmasın. Yazı gerçekten güncelse o gün olduğu gibi, bugün de günceldir. Geleceğe kalması düşünülmeyen bir yazı niçin yazılmış, dizilmiş, basılmış olsun. Kalıcılık tüm sanat ürünleri gibi güncel yazının da amaçlarından biri ve en önemlisidir. Bizden sonrakilere akıp giden günlerimizden selintiler bırakamayacaksak niçin kara kara yazıp sıra sıra dizme zahmetine katlanalım. Yazarın, işlevini başarmaya çalışırken tek şanssızlığı kendisine tanınan yazma süresinin kısalığı…Her işin yirmi dört saat içinde başlayıp bu süre içinde bitmesi…Tek sığındığımız da okurlarımızın bunu bilmeleri…Hoşgörüye bu tür yazılar için çok daha gereksinmesi olacak yazarın. Aydınlık günler dileyerek…” 
Rıfat Ilgaz 
 
 
 *
 
 "Nasreddin Hoca hır çıkarıcı mıydı?"
"Kahveci Hasan'ın Brezilya'dan gelme kahvesi nasıl Milli oldu?"
"Leylekler neden sabahleyin gagasını takırdatmaya başlar?"
"Altın Hıyar jürisinde kimler var?"
"Ülkemizde şairlerin neden bayramı yok?"
"İçinde mavi melek biçiminde anne olan bir şiiri okuyan çocuk, evinde elleri işten çatlamış, nasırlaşmış, üstü başı toz toprak içinde bir 'ana' ile karşılarsa ne olur?"
"Can Yücel, üzümden şarap yaptığı iddiası ile hücre cezası yedi mi?"
"Ne yaptım gençliğimi?"
"En güzel kadın kimdir?"
"Kapalı zarfın içinde ne var?"
"Ak sineklerle kim uğraşır?"
"Yatırım mı, kaldırım mı?"
"Kolera İstanbul'a neden gelemez?"
Bütün bunların yanıtlarını, sözcüklere çengeli iğne takan Rıfat Ilgaz "Nerde Kalmıştık" da veriyor. Peki, şu sorunun yanıtını da veriyor mu?:
"Cide ile Cidde arasında ne fark vardır?" Cide'yi anlatıyor ama, bu soruyu hiç değinmiyor. Onu da siz bulun diye...
- Akgün Akova
 

Daniel C. Dennett - Bilinç Açıklanıyor 'Felsefesi ve Bilimiyle Bilinç'

Belki de Descartes'ın meseleyi gayet başarılı bir şekilde hallettiğine karar kıldıkları için, felsefeciler bugün düşünen bir şey olarak kendi varlıklarını kanıtlamak konusunda daha az kafa yoruyorlar. Peki, hiçbir şey değil de fıçıdaki bir beyinseniz? Belki de hep fıçıdaki bir beyin oldunuz! Eğer öyleyseniz, içerisinde bulunduğunuz tatsız durumu algılayabilir misiniz?

Daniel Dennett geleneksel ve sağduyuya dayalı Kartezyen bilinç modelini reddediyor, buna karşın, sinirbilim, psikoloji ve yapay zekâ alanlarından elde edilen zengin bilgiye dayanarak yeni bir model ortaya koyuyor. Dennett'in vurguladığı gibi, "Yalnızca bilinçli olayları bilinçdışı olaylar bağlamında açıklamış olan bir kuram, bilinci tam olarak açıklayabilir."


"Ufuk açıcı yeni fikirlerle dolu…" ...Richard Dawkins

"Bilinç hakkında gündelik düşünceleri yıkarken Dennett meseleye radikal bir bakış açısı getiriyor. Bilinç Açıklanıyor'un uzun yıllar boyunca okunacağına inanıyorum."...Douglas R. Hofstadter

"Çok başarılı bir bilimsel yaklaşım. İnsanlar, hayvanlar ve makinelerle ilgili olağanüstü bilgiler içeriyor." ...Thomas Nagel

"Bilinç üzerine harika bir meditasyon." ...Howard Gardner

"Dennett'in açıklaması tek kelimeyle dahiyane, hem profesyonel hem de genel okuyucuyu hedefliyor; gördüklerim arasında en iyi örnek." ...New York Times

Daniel C. Dennett
 

Tam Adı Daniel Clement Dennett olan Amerikan Felsefeci ve yazar 28 Mart 1942 tarihinde Boston, Massachusetts, Amerika Birleşik Devletleri’nde Dünya’ya gelmiştir. Daniel Clement Dennett günümüz batı felsefesinin önemli felsefecilerinden biridir.Yazar Daniel C. DennettBilim - Teknik - Mühendislik, Bilim Tarihi, Diğer kategorilerinde eserler yazmış popüler bir yazardır. İlgilendiği konular: evrim teorisi, bilim felsefesi, zihin felsefesi, yapay zekâ, psikoloji felsefesi, bilişsel bilim ve bilinç. Şu anda Tufts Üniversitesi'nde Bilişsel Bilim Bölüm Başkanı'dır.


"Çözümleyici Felsefe" Ludwig Wittgenstein

 (Analitik Felsefe)  

20 yyda pozitivizmden kaynaklanan ve Neopozitivizm yeni olguculuk ) veya mantıkçı poztivizm adıyla da anılan yeni bir akım ortaya çıkmıştır. Kurucusu ve önemli temsilcisi Ludwig Wittgenstein’dir. (1889-1951)

Analitik felsefecilere göre felsefe alanında varlık, değer , Tanrı gibi doğruluğu test edilemeyen metafizik görüşlere yer verilmemelidir. Onlara göre doğruluğu test edilebilen yani doğrulanabilen bilgiler doğru bilgidir. Bunun için bilimsel olanla metafizik olanı birbirinden ayırmaya özen gösterilir. 

Felsefenin görevi düşünsel bir etkinlik olmaktan çok dildeki kavramları çözümlemek olmalıdır. Bunu da sembolik mantık dili kullanılmalıdır. 

Wittgenstein ‘’Tractatus’’ adlı eserinde dilin dünya ve gerçeklikle ilgisi sorununu ele alır. ‘’Dille ifade edilemeyen şeyler saçmadır, anlamsızdır. Yani dilin sınırları düşüncenin ve bilginin de sınırlarıdır.’’ Kısaca Wittgenstein’a göre “üzerinde konuşulamayan şeyler hakkında susmak gerekir’’ Ona göre felsefi önermeler dil analizi yapılan önermelerden oluşmalıdır. Önermenin dil analizi yapılamıyorsa anlamsızdır ve boştur. Metafizik önermeler böyledir.