Kalabalık susmuştu. Durdukları tepelerin, vadilerin hiçbir köşe bucağında tek bir ses, tek bir çıt duyulmuyordu.
Ve Usta sessizliğe şöyle seslendi, "Mutluluk patikamızda, bu yaşam süremizde seçtiğimiz şeyleri öğreneceğiz. Bugün benim öğrendiğim budur ve şimdi sizi kendi patikanızda istediğiniz gibi yürümek üzere yalnız bırakmayı seçtim."
Kalabalığın içinden geçip gitti ve onları yalnız bıraktı. İnsanların ve makinaların gündelik yaşantısına geri döndü.
Eğer bu sayfaya geldiysen
çevrende olup bitenlerin
gerçek olmadığını unutuyorsun.
*
Öğrenmek,
zaten bildiğini
ortaya çıkarmaktır.
Yapmak, bildiğini göstermektir.
Öğretmek,
diğerlerine
senin kadar iyi bildiklerini
anımsatmaktır.
Siz hepiniz öğrenenler,
yapanlar, öğretenlersiniz.
*
Hangi yaşam süresinde olursa olsun,
tek yükümlülğün
kendine karşı dürüst olmaktır.
Bir başkasına ya da
bir başka şeye karşı dürüst olmak
yalnızca olanak dışı değil,
şarlatan bir Mesih'in belirtisidir.
En basit sorular
en derin olanlardır.
Nerede doğmuştun? Yuvan neresi?
Nereye gidiyorsun?
Ne yapıyorsun?
Arada sırada bunları düşün ve
verdiğin yanıtların nasıl değiştiğini gör.
En çok öğrenmen gerekeni
en iyi öğretirsin.
Yaptığın ya da dediğin
herhangi birşey tüm dünyada
basılıp yayınlansa da
asla utanma
hatta yayınlananlar doğru olmasa bile.
Dostların daha ilk tanıştığınız dakikada
seni çok iyi anlarlar;
diğer tanıştığın kimselerin seni anlamaları
bin yılı alır.
Sorumluluktan kurtulmanın
en iyi çaresi
" sorumluluklarım var "
demektir.
*
Yaşamın süresince
içindeki öğrenen varlık
tarafından yönlendiriliyorsun;
senin ta kendin olan
şakacı ruhsal varlık tarafından.
Onlardan öğrenecek
birşey kalmadığından
emin oluncaya kadar
olası geleceklere sırtını dönme.
Düşünceni değiştirip
farklı bir gelecek ya da
farklı bir geçmiş seçmekte
her zaman özgürsün.
*
Sana
hiçbir katkısı olmayacak nitelikte
bir sorun yoktur.
Sana kazandıracaklarına
gereksinmen olduğu için
sorunları ararsın.
Senin gerçek aileni
kenetleyen bağ, kanbağı değil,
birbirinizin yaşantısına duyduğunuz
saygı ve mutluluktur.
Bir ailenin üyeleri
çok seyrek olarak
aynı çatı altında büyürler.
*
Sınırlarını tartış,
çünkü onlar kesinlikle senindir.
Evreni güzel,
tam ve kusursuz
olarak düşle.
Ve birşeyden emin ol;
Olan,
onu senin düşlediğinden
epey daha iyi düşlemiş.
Sana hiçbir dilek
verilmemiştir ki,
onu gerçekleştirecek olan
güç de birlikte
verilmemiş olsun.
Ancak,
bunu elde etmek için
çalışman gerekebilir.
*
Dünya senin alıştırma kitabındır;
üzerinde işlemlerini yaparsın.
Gerçek değildir,
ama eğer istersen
orada da gerçekliği
ifade edebilirsin.
Aynı zamanda,
saçma şeyleri, yalanları da
yazabilirsin,
ya da sayfaları
parçalayabilirsin.
Esas günah,
Olan'ı
sınırlamaktır.
Yapma
Bir süre hayalperest
olmayı denersen
hayal ürünü kişilerin
kimi zaman
beden ve yürekleri olan
insanlardan daha gerçek
olduklarını anlarsın.
Vicdanın
kendi bencilliğinin
dürüstlük ölçüsüdür.
Sesine dikkatle
kulak ver.
Yaşamındaki her insan
ve bütün olaylar
sen oraya çizdiğin için
oradadırlar.
Onlarla ne yapmak istediğin
sana kalmıştır.
Konuştuğun gerçekliğin
ne geçmişi vardır
ne de geleceği.
Odur.
ve tüm olması gereken
budur.
Bir dünyadaki
görevinin
bitip bitmediğini
anlaman için
işte sana bir ölçüt:
Yaşıyorsan bitmemiştir.
Özgür ve mutlu yaşamak
için
sıkıntıyı
feda etmelisin.
Feda etmek,
her zaman kolay değildir.
Vedalar canını sıkmasın.
Yine buluşabilmek için
bir hoşçakal gereklidir.
Dostlar için
an'lar ya da ömürler sonra
yine buluşmak
kaçınılmazdır.
*
Bilgisizliğin derecesi
adaletsizliğe ve trajediye
olan inancın
derinliğidir.
Tırtılın dünyanın sonu dediğine
Usta
kelebek der!