İşte kader hep böyle davranır bizlere, hemen arkamızdadır, omzumuza dokunmak için elini çoktan ileri doğru uzatmıştır, bizlerse hâlâ, Geçti gitti, gösteri bitti, yine aynı hikaye, diye homurdanıp dururuz.
Beğenmek, sahip olmanın en iyi şekli, sahip olmaksa beğenmenin en kötü şekli olsa gerek.
dedem hep derdi, denize açılmak isteyen hazırlığını karada tamamlar
çünkü işten evlerine dönen erkekler, midesi olan ve karnını doyurması gereken varlıkların sadece kendileri olduğunu zannederler
işte göz yanılması, insanın yanı başında duran insanı görmemesi böyle olur
teker teker saymamış olsa da sayılarının denizcilerin sayısına eşit
olduğunu tahmin ettiği bir grup kadın, kendi işleriyle uğraşıyorlarmış,
başkalarının işleriyle uğraşmalarına henüz sıra gelmemiş, bunun bir rüya
olduğu kesinmiş artık, çünkü gerçek hayatta böyle bir şey hiç
görülmemiş.
Bilmiyor musun ki, Kendinden dışarı çıkıp kendine bakmadıkça kim olduğunu asla bilemezsin
Kim olduğunu bilmiyorsan kendin olabilmen mümkün değildir.
Mühim olan varış değil, gidiştir
ben bilinmeyen
adayı bulmak istiyorum, o adaya ayak bastığımda kim olduğumu öğrenmek
istiyorum, Bilmiyor musun ki, Kendinden dışarı çıkıp kendine bakmadıkça
kim olduğunu asla bilemezsin
rüya hünerli bir sihirbazdır, varlıkların boyutlarını ve birbirlerine olan uzaklıklarını değiştirir, yan yana uyuyan kişileri ayırır, birbirine uzaktaki kişileri kavuşturur,
Kadının uykuya
dalıp dalmadığını merak etmiş, sonra onu teknede aradığını ve hiçbir
yerde bulamadığını, devasa bir gemide birbirlerini kaybettiklerini hayal
etmiş, rüya hünerli bir sihirbazdır, varlıkların boyutlarını ve
birbirlerine olan uzaklıklarını değiştirir, yan yana uyuyan kişileri
ayırır, birbirine uzaktaki kişileri kavuşturur, kadın birkaç metre
ötesinde uyuyor olsa da adam ona nasıl ulaşacağını bilemez, oysa ne
kolaydır iskele tarafından sancak tarafına geçmek.