09 Mayıs 2014

Victor Hugo’ya sormuşlar

“Bugüne dek aldığınız en büyük ödül, sizi en çok sevindiren iltifat hangisiydi?”
Büyük yazar şöyle demiş:
Karlı bir kış gecesiydi.
Eş dostla yiyip içmiştik.
Mesafe kısa diye, evime yürüyerek dönüyordum.
Fena halde sıkışmıştım.
Hızlı adımlarla, malikanemin bahçe kapısına vardım.
Kilitliydi.
Var gücümle uşağıma seslendim: ‘İgooooooor!’
Defalarca haykırmama karşın İgor’un beni duyduğu yoktu.
İdrar torbam Atlas Okyanusu büyüklüğüne ulaşmıştı.
Altıma kaçırmak üzereydim.
Yaşlılık işte.
Çaresiz, bahçe duvarına yanaştım, etrafa bakındım, görünürde kimse yoktu, pantolonumu indirdim ve su dökmeye başladım.
Tam o sırada arkamda bir at arabası durdu.
Arabacı nefret dolu bir sesle “Seni haddini bilmez, buruşuk p.ç kurusu! Orası, Sefiller’in yazarı Victor Hugo’nun evinin duvarıdır!” dedi.
İşte, hayatımda aldığım en gurur verici ödül, bu sözdü.


Osho Bu kayık da boş

Zen Büyüklerinden biri olan Lin Chi şöyle dermiş: Gençken tekneler beni büyülerdi. Küçük bir kayığım vardı ve yalnız başıma göle açılırdım. Saatlerce orada kalırdım. Bir seferinde güzel bir gecede kapalı gözlerle, kayığımda meditasyon yapıyordum. Akıntı aşağı boş bir kayık geldi ve benimkine çarptı. Gözlerim kapalıydı, bu yüzden şöyle düşündüm: ‘Biri kayığıyla geldi ve kayığıma çarptı.’ İçimde öfke yükseldi. Gözlerimi açtım ve öfke içinde adama bir şey söyleyecekken kayığın boş olduğunu fark ettim. O zaman hareket edecek yön kalmadı. Öfkemi kime ifade edecektim? Kayık boştu. Yalnızca akıntı aşağı yüzüyordu ve gelip benim kayığıma çarpmıştı. Bu yüzden yapacak hiçbir şey yoktu. Öfkemi boş bir kayığa yansıtamazdım. Gözlerimi kapattım. Öfke oradaydı ama çıkış yolu bulamadığımdan gözlerimi kapattım ve öfkeye doğru geri geri yüzdüm. Ve o boş kayık benim fark edişim oldu. O sessiz gece, içimde bir noktaya geldim. O boş kayık benim ustamdı. Ve artık biri gelip bana hakaret ettiğinde gülüyorum ve diyorum ki: ‘Bu kayık da boş…’ Gözlerimi kapatıyorum ve içeriye gidiyorum. 

Audrey Hepburn Güzellik reçetesi

Çekici dudaklar için, nezaket dolu konuşun.
Güzel gözler için iyi insanları arayıp bulun.
İnce bir vücut için, yemeğinizi aç olanla paylaşın.
Güzel saçlar için, her gün bir çocuğun ellerinin onlar arasında gezinmesini sağlayın.
Denge için, bilgi adına yürüyün hiçbir zaman yalnız olmazsınız.
İnsanlar, eşyalardan daha çok, onarıma, yenilenmeye, canlanmaya, gelişmeye ve bağışlanmaya ihtiyaç duyar; asla kimseyi fırlatıp atmayın.
Eğer bir yardım eline ihtiyaç duyarsanız, kolunuzun sonunda bir tane bulacağınızı unutmayın.
Yaşlandıkça, iki eliniz olduğunu fark edeceksiniz – biri kendiniz için diğeri başkalarına yardım etmek için.
Bir kadının güzelliği giydiği giysilerde, vücudunda ya da saçını tarama şeklinde değildir. Bir kadının güzelliği gözlerinde görülür, çünkü gözler kalbin aynasıdır, sevginin yaşadığı yerin!
Bir kadındaki gerçek güzellik ruhuna yansır. Sevgiyle verdiği ilgi, gösterdiği tutkudur. Ve bir kadının güzelliği sadece geçen yıllarla büyür…