26 Mart 2018

Behçet Kemal Çağlar - NÖBETÇİ MİLLET

 
Kavaklar, düşen yapraklarıyla ağlıyorlar
Güller, çiçekleriyle bağırlarını kanatıyorlar
Sensin ışık diye önümüzdeki
Sensin ateş diye kanımızdaki
Ey yanımızdaki
Beş on mermere, bir avuç toprağa sığan
Hudutsuz mavi umman hey!
Yeni kıyılar bulur, yeni yarlar kazardın
Sen her köpürüp taşmanda
Her konuşmanda
Milletinin alın yazısını yeniden yazardın.

Bakışları vardı yurt tarlasında
Fikrin ve hissin hasadı.
Cümlelerin ya örsten kalkardı
Ya çıkardı kından.
Başak saçların sarkardı harman alnından:
Halk, biçilmiş ekin gibi, düşerdi dizlerine.
Milyonlar katılırdı sözlerine
Mıknatısı gören zerreler gibi.
Köhne kanaatler, köhne kürreler gibi
Sözünde çarpışıp düşerdi.
Tam sustuğun an kıyamet oldu
Tam konuştuğun ansa mahşerdi:
Rab, gökte "dinleyin" derdi meleklerine;
Yıldızlar girerdi yeni mahreklerine;
Nehirler kavuşurdu yeni denizlerine:
Halk biçilmiş ekin gibi düşerdi dizlerine.
Şimdi tamamlayabilmek için tavafını
Nöbetçi olmak için Anıtkabrine
Sarmış yalın kılıçlar gibi etrafını
Tutuyor nöbet.

Bu millet:
Bu, vaktiyle ayaklarını ummanlar yalayan,
Bu, üç kıtayı atının nalıyla damgalayan,
Bu, heryere evi gibi giren,
Bu, Atilla'yı, Timur'u, Oğuz'u
Bu, Yıldırım'ı, Fatih'i, Yavuz'u
Yetiştiren ulu millet.
Vakar ve haysiyetle dimdik
Uyanık, tetik
Anıtkabirinde tutuyor nöbet.
Dünya dönüp dolaşıp
Boğazlaşıp dalaşıp
Ergeç ve ancak
Milli misaklarda karar kılacak.

Ey en büyük usta!
Düşünen oldu mu bu hususta
Senden evvel ve senden ileri.
İlk müjdeyi, ilk haberi
Senden almıştı cihan
O zamandan anlayamadığına yansın.
Sen, dünyanın dönüp dolaşıp geleceği
Uğrunda milyonların seve seve öleceği

Eğer isterse hayat zehrolsun,
İsterse refah kahrolsun,
İsterse kurşun düşsün yanımıza, belimize,
İsterse geçinmek için, bir dilim
Kuru ekmek geçmesin elimize.
Yer sarsılsa yerinden,
Dünya düşse peşimize
Ne Senden geçeriz, ne Senin eserinden!!!



"En Büyük Kişisel Sınırlama ; Yapmak İsteyip, Yapamadığınız Şeylerde Değil. Onlar Hiç Yapmayı Denemediğiniz Şeylerdedir."Richard Bandler


  "Evrenin Gelişimi Henüz Bitmemiştir. Biz İnsanlar Evrenin Deneyimleriyiz."

 

Asıl adı "Ebû’l Moğıt Huseyn bin Mansûr bin Mehemmed Beyzâvvî" idi. Babasının mesleğinden dolayı “Hallâc” lakabını aldı.

Asıl adı "Ebû’l Moğıt Huseyn bin Mansûr bin Mehemmed Beyzâvvî" idi. Babasının mesleğinden dolayı “Hallâc” lakabını aldı.

Tahirîler devri İran'ının günümüz Güney Horasan Eyaleti'ne bağlı Nehbendan şehristanı'nın Meyghan Kırsalı'ndaki "Tûr" köyünde dünyaya geldi. Hallâc-ı Mansûr’un dedesi Mahamma Mecûsî, Beyazid Bistâmî'ninki gibi bir Zerdüşt idi. Babası ailesiyle Dicle yakınlarına, Araplar tarafından kurulmuş bir yerleşim bölgesi olan Vasıt'a taşındı. Mansûr, on iki yaşında burada hafız oldu.

Hallâc'ın Allah'ta eriyip yok olmak anlamında söylediği "En-el Hak", yani "Ben Hakk'ım"  En el-Hakk) sözü bahane edilerek 912 yılında tutuklandı.

"Fî" ve "An" (O’nda ve O’ndan)

Hallâc’ın savunduğu Tâsîn tevhîd akîdesinin özü olan "Fî" ve "An" kavramı Vahdet-i Vücud’daki "Her şey Allah’tır" akîdesinden farklı olup, "Her şey Allah’tadır ve her şey Allah’tandır" anlamına gelmektedir.

Hallâc-ı Mansûr’un öldürülme sebebi hakkında, Abbasiler’e karşı ayaklanmış olan Karmatiler’le gizlice mektuplaştığı, “Ene'l-Hakk” sözüyle ulûhiyyet (ilâhlık) iddiasında bulunduğu, haccın farz oluşunu inkar edip yeni bir hac anlayışı ortaya koyduğu şeklinde çeşitli iddialar ileri sürülmüştür.

Hallâc’ın idam fetvası dini olmaktan çok siyasi bir karar olup ancak siyasi baskılar ve entrikalar sonucunda çıkarılabilmiştir. Onun büyük bir üne sahip olması, çevresinde çok sayıda mürid toplaması, sarayda ve yüksek rütbeli devlet adamları ve kumandanlar arasında bile taraftar bulması, Zenci Kölelerin İsyanı'na sıcak bakması, "Mehdi olduğu ve Abbasiler’e karşı Karmatiler’le gizlice iş birliği yaptığı yolunda söylentiler çıkması devlet adamlarını endişelendirmiş, bu yüzden baskı altında çalıştığı ileri sürülen bir hakimler kurulundan fetva alıp idamı gerçekleştirmişlerdir. Hallac'ın türbesi Bağdat’tadır. Birçok İslam ülkesinde türbeleri vardır. Bunların hepsi makamdır. Yedi adet olduğu söylenen bu türbelere Hallac-ı Mansur makamı denmektedir. Çanakkale'nin Gelibolu ilçesinde bulunan türbe de bu yedi makamdan biridir.


Buddha " Yüreğinde sevgi barındıranlar için, bütün dünya tek bir ailedir."