01 Ocak 2020

Keşke insanlık yürüyüşümüzü Dünyada, Dünya ile bütünleştirebilsek.

Kumsalda ayak izi bırakabilir misin?
Deniz sarar, sarmalar ayağını.
Kum içine çeker.
Ayak izini bırakıp çekip gidecekken,
Bir anda denizin, kumun parçası oluverirsin...
Ayak izi bırakmadan yürüyebilirsin kumsalda.
Kumsalla bütünleşerek.
Keşke insanlık yürüyüşümüzü Dünyada,
Dünya ile bütünleştirebilsek...

 yazarı bilinmiyor

Mehmed Uzun "Sessizlik yorgunluktur; yorgunluk değilse kederdir; keder değilse hasrettir; hasret değilse sızıdır; sızı değilse derin bir düşünce, bir anıdır veya bütün bunlardır veya bunlardan bazıları."

Uzun, Dicle’yle birlikte eski zamanlara, kuntlaşmış aşkların, barış içinde yaşayan çeşitli dinlerden kavimlerin diyarına götürüyor bizi. Kürtler, Yezidiler, Süryaniler, Araplar, Yahudiler, Ermeniler Türkler... Ester ve Biro’nun kırılmış, çaresiz aşkları. Mezopotamya’da, Dicle’nin kıyısında yaşayan Mir Bedirhan’ın, 16 yaşında tahta çıkışından, sürgüne gidişine, oradan da ölümüne kadar geçen zamanları sese tutkun, sözü mekan bilmiş Biro’nun kelimeleriyle ve hafızasıyla aktarıyor. Biro kelime avcısıdır. Ders alınsın diye hep anlatır. Dinleyenler de başkalarına anlatsın diye.
"Siz istediniz ben de anlatacağım. Kandili yakın ve unutulmuşların sesine kulak verin."

 
 

Matsuo Bascho - Unutulmuş Şeyler


Kumun üzerinde
Bırakılmış bir su parçası,
Denizin bir unutkanlığıdır..
Uzak dağlarda
Kaybolmuş bir bulut.
Rüzgârın bir unutkanlığıdır..
Toprağa düşmüş
Gümüşlü bir kanat,
Geçen bir kuşun unutkanlığıdır..
Ve hülyaya dalmak
Ve ağlamak ihtiyacı
Gençlik günlerinin unutkanlığıdır.


 Bir Japon Şiiri...Matsuo Bashō

Elio D’anna " İç dünyanızda nereye, nasıl müdahale edeceğinizi bilirseniz dış dünyadaki her sorunu da kolaylıkla çözebilirsiniz."

Bizler artık kalabalıklara, dünyaya ait değiliz, kendimize aitiz. Bizler tamamen dış dünyayla özdeşleşiyoruz. Bu dünyanın sebepler dünyası olduğuna inanıyoruz. Ama aslında öyle değil. Burası sonuçlar dünyası. Dünyada yaşanan, benim yaşadığım, tüm insanlığın yaşadığı bütün acılara sıkıntılara yıllarca dışımdaki dünyada çözüm aradıktan sonra kendime dönmem gerektiğini anladım. Gördüm ki tüm sorunların sebebi benim. Hiç kimse benim sorunlarımın kaynağı değil. Kendi içimde taşıdığım çatışmalardan ve sınırlardan kurtulabilirsem beni çevreleyen dünya da farklı olacak. Bunu fark ettiğimde dış dünyaya ve içimdeki dünyaya müdahale edebildim. Tabii ki kendi içimde bu değişimi gerçekleştirmek çok zor oldu. Şikâyet etmekten, suçlamaktan, kendi kendimi haklı çıkarmaktan, mazeret üretmekten vazgeçişim çok acıydı. Çünkü böyle olunca artık suçlayacak hiç kimse kalmıyor, mazeretleriniz de ve bütün yük sizin omuzlarınızda oluyor. Her şey size kalmış oluyor ve inanın bu çok güzel bir şey. Şimdi artık biliyorum dünyayı değiştirebilirim. İç dünyanızda nereye, nasıl müdahale edeceğinizi bilirseniz dış dünyadaki her sorunu da kolaylıkla çözebilirsiniz.

 
Elio D’anna