23 Aralık 2012

Cumhuriyet Öğretmeni KUBİLAY

   
Mustafa Fehmi Öğretmen ...Menemen’de yobazlarca şehit edilen Cumhuriyet Öğretmeni KUBİLAY anılıyor. Kubilay ’ ın asıl adı Mustafa Fehmi ’ dir. Kubilay bu adı İzmir Erkek Öğretmen Okulunda öğrenci iken almıştır. O dönemde tarih yazmış Türk kahramanlarının adlarını soyadı gibi almak gelenek haline gelmiştir. Kubilay şehit düştüğünde Menemen 43. Piyade Alayında yedek subay asteğmendi. Daha önce Aydın Gazipaşa İlkokulu Öğretmenliğinden Menemen Zafer İlkokulu Öğretmenliğine atanmış bulunuyordu. Şehit oluşundan sonra bu okula Kubilay İlkokulu adı verilmiştir.
    Menemen ayaklanmasının ardından şehit olan Öğretmen Kubilay, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki 24 Aralık 1930 tarihinde hazin bir törenle toprağa verilirler. Bu tarihten bir hafta sonra 2 Ocak 1931 cuma günü Menemen’de yurt çapında büyük bir anma töreni düzenlendi. Kubilay ’ ın annesi yurdun her yöresinden gelen binlerce, on binlerce yurttaşın, izcinin, öğretmenin ve gençlik temsilcilerinin katıldığı coşkulu ir anma töreni yapıldı. Devrim şehitlerinin mezarları başında Cumhuriyeti korumak için and içildi. Bir izcinin Kubilay’ın mezarı başında okuduğu şiir o dönemin duygularını çok anlamlı biçimde yansıtıyor.

 KUBİLAY
“İnkılap uğruna atıldın öne,
İnkılap uğruna can verdin Kubilay.
Bir örnek oldun sen mefkuremize
Işıklı bir yolu gösterdin bize
Ne mutlu sana ki , inkılap için ,
Göğsünün ilk defa sen gerdin Kubilay
Ne nutuk ,ne çelenk , ne süslü bir bez,
Sana borcumuzu eda edemez.
Akan yaşlarımdan sen bunları sez,
Vatanı ne çok severdin sen Kubilay “

    O bir Cumhuriyet genciydi ,O bir Cumhuriyet Öğretmeniydi.Onu bir kez de oğlu Vedat Aktuğ Kubilay’ın kaleminden dinleyelim.
“BABAM KUBİLAY “
    “Babam Mustafa Fehmi Kubilay , 23 Aralık 1930’da Menemen’de şehit düştüğü zaman ben henüz 18 aylık bir bebekmişim.Sevgili babamı tanıyabilecek bir çağda olmadığım ve onu bir defacık bile göremediğim için üzgünüm . Ama artık babamı herkes gibi ben de tanıyorum. O , devrim uğruna çekinmeden baş veren bir öğretmendir.Böyle bir babanın oğlu olduğum için kıvanç duyuyorum…

 Annemden ve akrabalarımdan edindiğim bilgilere göre babam 1906 yılında Kozan’da doğmuş ve sonradan ailesiyle birlikte İzmir ’e yerleşmişlerdir . Öğretmen okulunu Bursa’da bitirmiş , öğretmenliğe Aydın’da başlamıştır . Annemle tanışmaları ve evlenmeleri Aydın’da olmuştur.
    Babam Menemen’de askerlik görevini yapmakta iken , 23 Aralık 1930 sabahı menemen’e gelen ve kendilerine Mehdi süsü vererek Belediye meydanında halka isyana çağıran cahil yobazların karşısına dikildiği ve hareketlerine engel olduğu sırada yobazlar tarafından haince şehit edilmiştir . Hainler her zaman olduğu gibi cezalarını bulmuşlardır.
    Babam ve şehit iki bekçi , Atatürk Gençliğinin birer örneği olarak tarihte ve yaşayanların gönüllerine yaşıyorlar…Gerektiğinde , ben de babama layık bir evlat olarak , canımı vermekten çekinmeyeceğim .”
    Bu ülke “Kubilay”’arını , “Hasan Tahsin”lerini , “Efe”lerini , “Şahin Bey”lerini , “Sütçü İmam”larını , “Nene Hatun”larını unutmaz efendim unutmaz…Çünkü onlar Türk Öğretmenlerinin, gazetecilerinin ,  Kadınlarının ve halkının birer simgesidir.
Onlar tükenmez.        

Düşünebilenler Düşünemeyenler


 
 Düşünebilenler Düşünemeyenler
Gel oğlum kalk bakalım tahtaya, sana bir sorum var.
- Buyurun, sorun öğretmenim
- Canlılar kaça ayrılır?
- Dörde ayrılır öğretmenim...
- Bana yanlış gibi geldi ama say bakalım...
- Bitkiler, Hayvanlar, İnsanlar, Çocuklar...
- Çocuklar da insan değil mi oğlum?
- Haklısınız, o zaman canlılar üçe ayrılır öğretmenim...
- Peki, şimdi yeniden say bakalım....
- Bitkiler, Hayvanlar ve Çocuklar...
- Oğlum insanlara ne oldu?
- Düşünebilenleri hep çocuk kaldılar, düşünemeyenleri de hayvanlaştılar öğretmenim. 


Jonathan Swift " Birbirimizden nefret etmeye yetecek kadar dinimiz var, ama birbirimizi sevmeye yetecek kadar değil."