09 Şubat 2020

Dünya Sigara Bırakma Günü'nde Sağlıklı Bir Adım Atın!

Dünya üzerinde yaşayan insanların sağlığını tehdit eden en önemli etkenlerden biri  sigara ve tütün ürünleri kullanımı. Önemli bir halk sağlığı sorunu olan sigara kullanımı aynı zamanda birey ve ülke ekonomisini olumsuz yönde etkileyen bir alışkanlık. Dünya Sağlık Örgütü tarafından tütün mücadelesi kapsamında 1987 yılından bu yana 9 Şubat, Dünya Sigarayı Bırakma Günü olarak anılıyor.

9 Şubat’ın sigaradan kurtulmak isteyenler için önemli bir başlangıç. Bir bağımlılık olan sigara içiminden kurtulmak için bireysel çabalar çok değerli. Bir hastalık olarak kabul edilen bu davranıştan kurtulmak için sağlık çalışanlarından destek almak, bu yolda çok önemli.

Her sigara ömürden çalıyor
Dünyada her yıl 4 milyon, Türkiye’de ise 100 bin insan sigaradan hayatını kaybediyor. Sigara kullanan kişilerin kanser nedeniyle ölüm oranı, kullanmayanlardan 15 - 25 kat daha fazla. Hatta yapılan araştırmalarda, içilen her bir sigaranın insan ömründen 12 dakika çaldığı hesaplandı.

İlk sigara 18’inden önce içiliyor
Sigara kullanımı hemen hemen vücuttaki tüm organlarda değişik hastalıklara yol açıyor. Sigarayı bırakma, yaşamın daha sonraki dönemlerinde ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarının erken yaşlarda önlenebilir olması nedeniyle özellikle gençlerde büyük önem taşıyor. Erişkinlerde sigara kullanımının ergenlik dönemi ile yakından ilişkili olduğu belirtiliyor. Araştırmalar, sigara kullanan erişkinlerin yüzde 90’ının ilk sigaralarını 18 yaşından önce içtiğini gösteriyor.

Bu bize nikotinin bir oyunu
Nikotin, sigara, elektronik sigara ve nargile gibi yöntemlerle dışarıdan alındığında başlangıçta hoşlanma duygusu, gevşeme ve rahatlama hissi veriyor. Nikotinin yarattığı hoşlanma duygusu ve konsantrasyonu artırıcı etkisi, kişilerde tekrar sigara içme ihtiyacına yol açıyor. Bir süre sonra tolerans gelişiyor ve kanda azalan nikotin seviyesi, ortaya çıkan huzursuzluğu giderebilmek için güçlü sigara içme isteği oluşturuyor.

Önce zevk sonra huzursuzluk
Nikotinin bağımlılık yapma potansiyeli, diğer bağımlılık yapan maddelerle kıyaslandığında daha fazla. Bir süre sonra artık kişiler sigarayı zevk almaktan çok huzursuzluk, sinirlilik, baş ağrısı, ani sigara içme isteği gibi nikotin yoksunluk belirtilerini yaşamamak için tüketmeye başlıyor. Nikotin bağımlılığı, sigara kullanımının sürdürülmesinde en önemli etken oluyor. Başlamak kolay bırakmak zor: Sigarayı bırakma döneminde hissedilen yoksunluk belirtilerinin tedavi edilmesi gerekiyor. Bu dönemde, fizyolojik olarak bağımlı kişilerde nikotin yoksunluk belirtileri, yeniden sigaraya başlamalarında önemli bir rol oynuyor.

Tiryakiler kronik hasta
Sigara içenlerin yüzde 70’inin sigarayı bırakmak istemesine ve yaklaşık yüzde 30 ila 40’ının ‘kendi başına’ bırakmayı denemesine karşın, yalnızca yüzde 5’inden daha azı uzun süre içmemeyi başarabiliyor. Tütün kullanımı, başarısız bırakma girişimi yani nükslerle seyreden, tedavi edilebilir kronik bir hastalık olarak kabul ediliyor. Tüm diğer kronik hastalıklarda olduğu gibi bu hastalığın da tedavi başarısı, profesyonel destek ve farmakolojik yöntemlerle önemli ölçüde artıyor. İlaç tedavilerinin psikolojik destekle birlikte verilmesi başarılı bir tedavi için çok büyük önem taşıyor.

Sigarayı bırakın, hayatı yakalayın
Sigara ve tütün kullanımını bıraktığınızda;
- 20 dakika sonra, kan basıncı ve nabız normale döner.
- 8 saat sonra, kandaki oksijen seviyesi normale döner ve kalp krizi geçirme riski azalmaya başlar.
- 24 saat sonra, vücut karbonmonoksitten temizlenir.
- 48 saat sonra, kandaki nikotin düzeyi azalır, tat ve koku alma duyularının etkinliği artar.
- 72 saat sonra, hava yollarının gevşemesi sonucu nefes alıp verme rahatlar, solunum yolları fonksiyon görmeye başlar ve hava yolları kendi kendini temizlemeye çalışır. Enerji düzeyi artar.
- 2-12 hafta sonra, tüm vücuttaki dolaşım düzelir, solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanma riski azalır, yürürken yorulma ve nefes tıkanması daha az görülür.
- 3-9 ay sonra, öksürük, kısa aralıklarla nefes alıp verme ve hırıltılı soluk alıp verme gibi solunum yolu problemleri düzelir, akciğer fonksiyonları yüzde 5 ila 10 oranında artar.
- 12 ay sonra, koroner kalp hastalığı riski yarı yarıya azalır.
- 12-36 ay sonra, mesane kanseri riski yüzde 50 azalır.
- 5 yıl sonra, kalp krizi geçirme riski, yemek borusu ve ağız boşluğu kanserlerine yakalanma riski yüzde 50 azalır.
- 10-15 yıl sonra, kalp krizi geçirme riski hiç sigara içmemiş kişilerle aynı seviyeye iner, akciğer kanseri riski sigara içenlere göre yüzde 50 azalır.     Uzm. Dr. Serap Bilen Hızel
 
 

Dostoyevski "Eğer kirli bir ırmağı içine alıyorsan, bozulmadan kalabilmen için deniz olmalısın."





Ateş ve Güneş - Iris Murdoch

 Platon Sanatçıları Niçin Dışladı? 
Sanat aracılık edecek ve süsleyecek ve Tanrının yokluğunu ya da uzaklığını gizlemek için büyülü yapılar geliştirecektir. Bu türden pek çok yapının çökmekte olduğu bir zamanda yaşıyoruz ve Batı’da din ve metafizik sanatın kendilerinden açtığı kucaktan uzaklaştıkça aklı tatmin edecek imgelerden yoksun kalan bizler, birer mistik olmaya zorlanıyormuşuz gibi görünebiliyoruz . Sofistik ve büyü arada sırada bir çöküntü yaşar ama hiçbir zaman ortadan kaybolmaz. Sanatla aralarındaki gizli anlaşmalarının ve sağlayabildikleri avuntuların sonu yoktur. Ve sanat, tıpkı yazı gibi, Eros gibi, iyi de olsa, kötü de olsa var olmayı sürdürür .
 
Romancı ve felsefeci Iris Murdoch'un, "Romanesk Konferansları"na dayanarak kaleme aldığı bir çalışma olan Ateş ve Güneş: Platon Sanatçıları Niçin Dışladı?, antikçağın en önemli filozoflarından Platon'un genel olarak "sanat"a karşı takınmış olduğu kuşkucu tavrın düşünsel temellerini irdelemektedir. Iris Murdoch, bir yandan, "sanat" ve "sanatçılık" kavramlarının ünlü filozofun çeşitli metinlerinde ortaya çıkış biçimlerini incelerken, bir yandan da, "gerçek" kavramı ile bir çeşit sofistlik olarak gördüğü "sanat" olgusu arasındaki karmaşık ilişkiyi, sanatçıların "gerçeği çarpıtan" kişiler oldukları yolundaki savın geçerlilik düzlemlerini sıkı bir eleştirel süzgeçten geçirir. Murdoch'a göre, Platon'un "sanat"a karşı çıkışının temelinde, "dinsel öğe" ön plandadır. Platon'a göre, sanat tehlikelidir, çünkü sanat esas olarak "tinsel olan"ı taklit eder ve kılığını inceden inceye değiştirip önemsizleştirir. Sanatçılar dinsel imgelerle sorumsuzca oynarlar. Hatta Platon'a bakılırsa, sanatın oyunbazlığında uğursuzca bir yan vardır, kötülüğün çekemezlik dolu ve eğlenceli bir kabullenilişidir sanat. Gerçek logos, en yüksek hakikat karşısında sessiz kalır; ama sanat objesi kendi gevezeliğini sever, hakikati değil, kendini sever ve öncesiz-sonrasız olmayı arzular.