Dünya üzerinde yaşayan insanların
sağlığını tehdit eden en önemli etkenlerden biri sigara ve tütün
ürünleri kullanımı. Önemli bir halk sağlığı sorunu olan sigara kullanımı
aynı zamanda birey ve ülke ekonomisini olumsuz yönde etkileyen bir
alışkanlık. Dünya Sağlık Örgütü tarafından tütün mücadelesi kapsamında
1987 yılından bu yana 9 Şubat, Dünya Sigarayı Bırakma Günü olarak anılıyor.
9 Şubat’ın sigaradan kurtulmak isteyenler için önemli bir başlangıç. Bir
bağımlılık olan sigara içiminden kurtulmak için bireysel çabalar çok
değerli. Bir hastalık olarak kabul edilen bu davranıştan kurtulmak için
sağlık çalışanlarından destek almak, bu yolda çok önemli.
Her sigara ömürden çalıyor
Dünyada her yıl 4 milyon, Türkiye’de ise 100 bin insan sigaradan
hayatını kaybediyor. Sigara kullanan kişilerin kanser nedeniyle ölüm
oranı, kullanmayanlardan 15 - 25 kat daha fazla. Hatta yapılan
araştırmalarda, içilen her bir sigaranın insan ömründen 12 dakika
çaldığı hesaplandı.
İlk sigara 18’inden önce içiliyor
Sigara kullanımı hemen hemen vücuttaki tüm organlarda değişik
hastalıklara yol açıyor. Sigarayı bırakma, yaşamın daha sonraki
dönemlerinde ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarının erken yaşlarda
önlenebilir olması nedeniyle özellikle gençlerde büyük önem taşıyor.
Erişkinlerde sigara kullanımının ergenlik dönemi ile yakından ilişkili
olduğu belirtiliyor. Araştırmalar, sigara kullanan erişkinlerin yüzde
90’ının ilk sigaralarını 18 yaşından önce içtiğini gösteriyor.
Bu bize nikotinin bir oyunu
Nikotin, sigara, elektronik sigara ve nargile gibi yöntemlerle dışarıdan
alındığında başlangıçta hoşlanma duygusu, gevşeme ve rahatlama hissi
veriyor. Nikotinin yarattığı hoşlanma duygusu ve konsantrasyonu artırıcı
etkisi, kişilerde tekrar sigara içme ihtiyacına yol açıyor. Bir süre
sonra tolerans gelişiyor ve kanda azalan nikotin seviyesi, ortaya çıkan
huzursuzluğu giderebilmek için güçlü sigara içme isteği oluşturuyor.
Önce zevk sonra huzursuzluk
Nikotinin bağımlılık yapma potansiyeli, diğer bağımlılık yapan
maddelerle kıyaslandığında daha fazla. Bir süre sonra artık kişiler
sigarayı zevk almaktan çok huzursuzluk, sinirlilik, baş ağrısı, ani
sigara içme isteği gibi nikotin yoksunluk belirtilerini yaşamamak için
tüketmeye başlıyor. Nikotin bağımlılığı, sigara kullanımının
sürdürülmesinde en önemli etken oluyor. Başlamak kolay bırakmak
zor: Sigarayı bırakma döneminde hissedilen yoksunluk belirtilerinin
tedavi edilmesi gerekiyor. Bu dönemde, fizyolojik olarak bağımlı
kişilerde nikotin yoksunluk belirtileri, yeniden sigaraya başlamalarında
önemli bir rol oynuyor.
Tiryakiler kronik hasta
Sigara içenlerin yüzde 70’inin sigarayı bırakmak istemesine ve yaklaşık
yüzde 30 ila 40’ının ‘kendi başına’ bırakmayı denemesine karşın,
yalnızca yüzde 5’inden daha azı uzun süre içmemeyi başarabiliyor. Tütün
kullanımı, başarısız bırakma girişimi yani nükslerle seyreden, tedavi
edilebilir kronik bir hastalık olarak kabul ediliyor. Tüm diğer kronik
hastalıklarda olduğu gibi bu hastalığın da tedavi başarısı, profesyonel
destek ve farmakolojik yöntemlerle önemli ölçüde artıyor. İlaç
tedavilerinin psikolojik destekle birlikte verilmesi başarılı bir tedavi
için çok büyük önem taşıyor.
Sigarayı bırakın, hayatı yakalayın
Sigara ve tütün kullanımını bıraktığınızda;
- 20 dakika sonra, kan basıncı ve nabız normale döner.
- 8 saat sonra, kandaki oksijen seviyesi normale döner ve kalp krizi geçirme riski azalmaya başlar.
- 24 saat sonra, vücut karbonmonoksitten temizlenir.
- 48 saat sonra, kandaki nikotin düzeyi azalır, tat ve koku alma duyularının etkinliği artar.
- 72 saat sonra, hava yollarının gevşemesi sonucu nefes alıp verme
rahatlar, solunum yolları fonksiyon görmeye başlar ve hava yolları kendi
kendini temizlemeye çalışır. Enerji düzeyi artar.
- 2-12 hafta sonra, tüm vücuttaki dolaşım düzelir, solunum yolu
enfeksiyonlarına yakalanma riski azalır, yürürken yorulma ve nefes
tıkanması daha az görülür.
- 3-9 ay sonra, öksürük, kısa aralıklarla nefes alıp verme ve hırıltılı
soluk alıp verme gibi solunum yolu problemleri düzelir, akciğer
fonksiyonları yüzde 5 ila 10 oranında artar.
- 12 ay sonra, koroner kalp hastalığı riski yarı yarıya azalır.
- 12-36 ay sonra, mesane kanseri riski yüzde 50 azalır.
- 5 yıl sonra, kalp krizi geçirme riski, yemek borusu ve ağız boşluğu kanserlerine yakalanma riski yüzde 50 azalır.
- 10-15 yıl sonra, kalp krizi geçirme riski hiç sigara içmemiş kişilerle
aynı seviyeye iner, akciğer kanseri riski sigara içenlere göre yüzde 50
azalır. Uzm. Dr. Serap Bilen Hızel