17 Şubat 2020

Tahsin Yücel – Komşular

Tahsin Yücel – Komşular ile ilgili görsel sonucu 

Albay Atmaca tatil yapmak amacıyla bir kıyı köyüne gelir. Burada bir evin çatı katını kiralar. Yalnız yaşayan bir kişidir. Asker olmasına rağmen hayatta en kaçtığı şey ise kavgadır; bir gece alt kattaki bir aileye ait komşu balkonda eşlerin kavgalarına istemeden, bir rastlantı sonucu tanık olur. Giderek bu kavgaya inanılmaz ve vazgeçemediği bir güçle bağlandığını farkeder. Kendine şu soruyu sorar: "Kavga mı yaşama güzelliğini ve anlamını veriyordu, yoksa yaşam kavgaya karşın mı güzeldi?"
 
" Tam oturmak üzereyken sağ yanında, bilemedin bir buçuk metre aşağıda, bir başka balkonda, küçük bir odaya açılan camlı kapının yukarısında ki buzlu lambadan vuran ışığın altında, bir sofranın çevresinde, konuşmadan, kımıldamadan, neredeyse soluk bile almadan oturan dört kişi: Bir adam, bir kadın, bir küçük kız ve bir küçük oğlan gördü; birdenbire, çok güzel bir ezgi dinlemiş ya da çok güzel bir resim görmüş gibi, içinde bir yerlerin derinden derine titrediğini, gözlerinin yaşardığını duydu. “Ne oluyor? Bana ne oluyor?” diye geçirdi içinden. Pek de alışık olmadığı bu beklenmedik içtenliğe bir neden aradı, bütün gece süren bir otobüs yolculuğunun ardından, gün boyunca tek başına deniz kıyısında oturup, tek başına yüzmenin, herkesin gülüp şakalaştığı bir lokantada tek başına yemek yemenin etkisi olabilirdi bunda. Böyle bir günden sonra, böylesine dingin bir aile görüntüsüyle karşılaşmanında, balkonun zayıf ışığında belli olduğu kadarıyla, kadının uzaksıl bir güzellik veren yüzünün, şaşılacak ölçüde ince görünen ellerinin, kollarının, bedeninin, çocukların sarı ve kıvırcık saçlarının da bir etkisi olabilirdi. "
 

Jack Kerouac 'ın eşine yazdığı mektupla şöyle bir şey yapmışlar

jack kerouac stella kerouac ile ilgili görsel sonucu

Jack Kerouac 'ın eşine yazdığı mektupla şöyle bir şey yapmışlar:

"Şayet bir gün yollarımız kesişirse, ayışığıyla aydınlanmış bir çam ağacı altında soğuk bir Kuzey Carolina gecesinde bana iletilen mesajla ilgili olarak sana öğreteceğim pek çok şey var. Bu mesaj, 'Hiçbir şey asla olmadığı'nı söylüyordu, bu yüzden endişelenme. Her şey bir rüya gibi. Her şey, içsel bir kendinden geçme hali. Biz, düşünen zihinlerimizden dolayı henüz bilmiyoruz. Zihnimizin gerçek özündeyse her şeyin sonsuza dek iyi olduğu biliniyor, sonsuza dek. Gözlerini kapa, ellerinin düşmesine ve sinirlerinin sakinleşmesine izin ver, 3 saniye için nefes almayı bırak, dünyanın ilüzyonu içinde sessizliği dinle; sayısız gezegenin oluşturduğu yumuşak bir bulut olan samanyolunda öğretilen ve unuttuğun dersi hatırlayacaksın. Bir aydınlanma anıydı o. Ben buna altın sonsuzluk diyorum. O Mükemmel. Hiçbir zaman doğmadık, gerçekte asla ölmeyeceğiz. Bunun, farz edilen ben, diğerleri, çoğul başkaları algısıyla bir alakası yok. Ben, sadece bir düşüncedir, ölümlü bir düşünce. Her şeye nakledilen tektir. Zaten bitmiş bir rüyadır. Bunun için korkmaya ya da gurur duymaya da gerek yok. Bunu aylarca dağlara bakmakla öğrendim. Dağların asla bir ifadeleri yoktur, boşluk gibidirler. Boşluğun boş olma halinin hiç parçalanıp yok olacağını düşünebilir misin? Dağlar parçalanır, dökülür; ama zihnin tek ortak doğası, boş ve uyanık aydınlatan sonsuz aydınlanma, uzayın boşluğu asla parçalanarak yok olmaz, çünkü asla doğmadı."

We Were Never Born by Dosnoventa.
With the support of Lacoste Live.

"I have lots of things to teach you now, in case we ever meet, concerning the message that was transmitted to me under a pine tree on a cold winter day. It said that Nothing Ever Happened, so don't worry. It's all like a dream. Everything is ecstasy, inside. We just don't know it because of our thinking-minds. But in our true blissful essence of mind is known that everything is alright forever and forever and forever. Close your eyes, let your hands and nerve-ends drop, stop breathing for 3 seconds, listen to the silence inside the illusion of the world, and you will remember the lesson you forgot, It is all one vast awakened thing. I call it the golden eternity. We were never really born, we will never really die. It has nothing to do with the imaginary idea of a personal self, other selves, many selves everywhere: Self is only an idea, a mortal idea. I know this from staring at mountains months on end. They never show any expression, they are like empty space, but the emptiness of space will never crumble away because it was never born."
 

 

Jack Kerouac

Rahatsız bir yatakta özgürce uyumak, rahat bir yatakta tutsak olarak uyanmaktan daha iyidir.

Bu dünya tümüyle aynı malzemeden yapılmış bir filmdir, kimseye ait olmayan ve herşeyi barındıran bir film.

Bazı insanlar öylesine yoksullar ki, sahip oldukları tek şey “para”