21 Kasım 2014

Üzülme der Mevlana...

Üzülme der Mevlana ve devam eder; Kızma hiç kimseye yaptıklarından dolayı, aksine teşekkür et ihanet edenlere sadakati öğrettikleri için. Minnet duy yalancılara doğrunun farkına varmanı sağladıkları için, Mutsuz edenlere dua et, mutluluğu daha derin hissettirdikleri için. Herkesi sev, yaşamına bir anlam kattığı için, hayat bu yüzden daha güzel, siyahlar beyazı farkettirdiği için. 
 

William Shakespeare - Macbeth

"Kendini boşuna harcamış olur insan, dilediğine erer de sevinç duymazsa. Yıktığın hayat kendininki olsun daha iyi, yıkmakla kazandığın şey kuşkulu bir mutluluksa."

İnsanın anlam arama çabasına ışık tutan kalemi ve muazzam yeteneğiyle en basit görünen olayları bile inanılmaz bir üslupla anlatır Shakespeare. Evrensel olanı kişiselle, kişisel olanı evrenselle bütünleştirir. O sadece bir şair ve yazar değil, kelimelerle insanın ruhuna fısıldayabilen bir dâhidir
 
William Shakespeare (1564-1616): Oyunları ve şiirlerinde insanlık durumlarını dile getiriş gücüyle yaklaşık 400 yıldır bütün dünya okur ve seyircilerini etkilemeyi sürdüren bu efsanevi yazar, büyük olasılıkla 1606 yılında yazdığı Macbeth’le "yükselme arzusu ve politik hırsın" kişiyi neye dönüştürebileceğini dünü, bugünü ve yarını kapsayacak bir derinlikle öngörmüştür.

Shakespeare'in bu ölümsüz oyunu genellikle evrensel ahlaki değerler açısından ele alınır, Macbeth'in bilinçli bir şekilde kötülüğü seçmesi ve bu seçimin bireysel ve toplumsal sonuçları üzerinde durulur. Ancak Macbeth Shakespeare'in diğer kötü adamlarına benzemez. Çünkü III. Richard ve lago gibi karakterlerin aksine, yaptığı kötülüklerden hiç de zevk almaz; dahası, ilk cinayetini işlediğinde gerçekten acı çeker, sözlerine bakılırsa benliğinde bir iç savaş yaşamaktadır.

Peki doğrununu, yanlışın ne olduğun bilen, ileriyi görme yeteneği olan bir adam niçin kötülüğü seçer? Belki de Macbeth'in trajedisi, geleceğe hükmetmeye çalışırken kötülüğe giden yolda attığı her adımın ona azap vermesinden, ahlaki değerlerden ne denli uzaklaştığını bile bile yoluna devam etmesinden kaynaklanır. 

Can Yücel - Bi damlacık

Duru bir yeşildi ortalık,
Akşam güneşi kırılmış bir mızrak boyu,
Ve çocuk sesleriyle iniyordu ışık,
Ağlarda sanki dargın bir kılınç balığı,
Pullarını döküyor üstüme,
Bir sessizliği anlatmak için yazıldı bu şiir,
Belki de anmak için,
bi damlacık bir sessizliği.