23 Eylül 2018

Italo Calvino - Seçme Mektuplar 1945-1985

“... zira yazar, insan kardeşlerini kurtarmak için kendini paralayan kimsedir.” 

Calvino yalnızca önemli bir yazar değil aynı zamanda önemli bir editör ve yayıncıydı. Paolo Pasolini’den İtalyan Komünist Partisi’ne, Elio Vittorini’den çocuk okurlarına, Umberto Eco’dan edebiyat eleştirmen -lerine, dergilere, gazetelere yazdığı edebiyat, felsefe ve siyaset konularını ele alan bu 40 yıllık mektuplar okurların olduğu kadar, yazmaya heveslilerin, yazarların ve yayıncıların da ilgisini çekecek nitelikte.

Sararmaya ve solmaya başlayan imajımla ilgili söylediklerin benim niyetlerimle gayet iyi örtüşüyor. Ölüler, kendilerine ait olmayan şeylerle dolu bir dünyada olmadıkları için nispet ve rahatlama karışımı bir şey hissediyor olmalılar, benim ruh halim de bundan çok uzak sayılmaz. Kimseyi tanımadığım ve kimsenin var olduğumu bilmediği büyük bir şehre yerleşmiş olmam yok yere değil: Bu sayede, daima hayalini kurduğum hayatlardan hiç olmazsa birini gerçekleştirebildim: Yılın büyük bir kısmında günlerimin on iki saatini okumakla geçiriyorum. 

 (Pier Paolo Pasolini’ye, 7 Şubat 1973)


Pablo Neruda - Nokta



Acılardan daha büyük bir yer yoktur
Bir tek evren var, o da kanayan bir evren.


Ruhi Su - Ezgili Yürek

 Hangi taşı kaldırsam
Anamla babam
Hangi dala uzansam
Hısım akrabam
Ne güzel bir dünya bu
İyi ki geldim
Süt dolu bir torbayla
Şöylece çıkageldim
Kime elimi verdimse
Döndürüp yüzümü baktımsa
Kısmet kapıyı ç aldı
Kör pınara su geldi
Ben şakıyıp durdukça öyle
Gülün kokusu geldi
Bebesi olmayana
Bunalıp da kalmışa
Acılarla yüklü
Dargın yüreklere
Yetiştim geldim
İyi ki geldim.

*

Sanatçı da, tıpkı bir çiftçi gibi, demirci gibi işini anlatabilmelidir. Hem diliyle, hem de hüneriyle. Bir başka deyişle, kendi toplumu içinde sanatıyla ekmek yiyebilmelidir. ‘Beni bu halk anlamaz’ demek, en azından, boş bir kendini beğenmişliktir. İnsan kendini beğenmede bile yalnız kalmamalı. Halkın sanatta anlamadığı bir yer olabilir, sanatçı bunu umursamazlık edemez. Çünkü tüketicisi olmayan bir üretim yaşamaz. Hani hükümet zoruyla da yaşamaz demek istiyorum. Elli yıllık değil, yüz elli yıllık deney var önümüzde. Bazı sanat kurumlarının gittikçe yozlaşması, kuruyup gitmesi bundandır. Halktan kopuk hiçbir işten, hiçbir insandan hayır gelmez...1974

Sana ışık tutanlara sırtını dönersen; göreceğin tek şey kendi karanlığındır...Rene Descartes


 





William James "Bir seçim yapmanız gerektiğinde; seçmemek de bir seçimdir."

İnsan doğasındaki en derin prensip takdir edilme isteğidir. 

Bilge olmak, nelere göz yumulacağını bilmektir.

Bugünün gerçeklerine göre yaşamak zorundayız ve yarın bunları hatalı bulmaya alışmalıyız. 

Birçok insan düşündüğünü sanır, aslında yaptıkları sadece önyargılarını yeniden düzenlemektir. 

Çoğu insan fiziksel,düşünsel veya ahlaki açıdan olsun kendi potansiyel varlıklarının çok azını kapsayan dar bir çemberde yaşar.Hepimiz,içinden hayal bile etmediğimiz şeyleri çekip çıkarabileceğimiz yaşam sarnıçlarına sahibiz. 

Din insan egoizminin tarihi içerisinde anıtsal bir bölüm oluşturur. İnsan doğasındaki en derin prensip takdir edilme isteğidir. 

Metafizik, yarar sağladığı sürece doğrudur. 

Dinler de, manevî tatmin sağladıkları sürece doğrudur. 

Mutlu olduğumuz için gülmeyiz.Güldüğümüz için mutluyuzdur. 

 Olmamız gerekenin ancak yarısı kadar uyanığız. Ateşimiz söndürülüyor, her şeyimiz kontrol ediliyor ve fiziksel ve zihinsel kaynaklarımızın yalnızca küçük bir bölümünü kullanıyoruz. 

Yanlış anlayanlar tarafından söylenen bir doğrudan daha kötü hiçbir yalan yoktur.