01 Haziran 2014

Tolstoy "Bir insanın değeri bayağı kesre benzer: Pay gerçek değerini gösterir, payda kendisini ne zannettiğini. Paydanın değeri arttıkça kesrin değeri azalır."

 
 -Ana-babaların, yöneticilerin ve öğretmenlerin çocuklara Teslis, Bakire Meryem, İndralar, Trimurti, Budalar, Muhammed'in göğe yükselmesine dair çağdışı ve akla sığmaz öğretiler yerine, sade gerçekleri, bütün dinlerin herkesçe paylaşılan taraflarını, insandaki tanrısal ruhun metafizik özünü ve kendisine nasıl davranılmasını istiyorsa başkalarına da öyle davranması gerektiği biçimindeki kılgısal yasayı öğretmeleri seçilmelidir.
   - Benim teorim şöyle: Savaş bir yandan o kadar hayvanca, zalimce ve korkunç bir iştir.
  -  Bir insan acı duyarsa canlıdır. Başkasının acısını duyarsa insandır.
   - Bir insanı bulunduğu mevkiyle değil, göz koyduğu mevkiyle ölçmek gerekir.
   - Bir insanın bir ömür boyu seveceğini söylemek bir mumun ömür boyu yanacağını iddia etmekle aynı şeydir.
   - Bir insanın değeri bayağı kesre benzer: Pay gerçek değerini gösterir, payda kendisini ne zannettiğini. Paydanın değeri arttıkça kesrin değeri azalır.
    -Bir insanın hayatının ikinci yarısı, ilk yarıda kazanılan alışkanlıkların sürdürülmesinden ibarettir.
   - Düşünmeyi öğrenebilmiş bir kimse, hiç bir şeye körü körüne inanmaz!
-Bir yazarın içinde daima iki kişi olmalıdır: Yazar ve eleştirmen.
-Bir yazarın içinde daima iki kişi olmalıdır: Yazar ve eleştirmen.
-Biz hem kurtların doymasını, hem de koyunların sağ kalmasını istiyoruz.
   - Bizim mantık evliliği dediğimiz şey her iki tarafın da gençlik çılgınlıklarında bulunup iyice kurtlarını döktükten sonra yapılan evliliktir...
   - Bütün mutlu aileler birbirlerine benzerler, her mutsuz ailenin ise kendine özgü bir mutsuzluğu vardır.
       - Değişik çevirisi: Mutlu aileler birbirine benzer, mutsuz ailelerin ise her biri farklıdır.

-Bütün zamanların en güçlü savaşçısı şu ikisidir: Zaman ve sabır.
   - Bütün zamanların en güçlü savaşçısı şu ikisidir: Zaman ve sabır.
   - Cahil ile tartışırken söyleyeceğin her söz, ateşe atılmış birer odundur aslında…
   - Cahilde eksik olan akıl değildir, o kurnazdır; eksik olan ahlaktır.
   - Evliliğe kutsallık veren, aşktır.
   - Hayat her şeydir. Hayat Tanrı’dır.
   - Hiç kimse hiçbir zaman Tanrı’yı görmüş değildir.
    -Her din kendini över. İnsanlar da, gözleri açılmamış enikler gibi, biri şuna, öteki öbürüne koşup durur. Dinler sürüyle, ama vicdan denilen şey bir tanedir. Sende de, ötekinde de var. O halde herkes kendi vicdanına inansın, o zaman hepimiz birleşmiş oluruz. Birlik, herkesin kendi başına olmasından doğacaktır.
    -Fakat insanlar sistemlere, bazı soyut kavramlara o denli bağlıdırlar ki, sadece mantıklarını haklı çıkarmak için gerçekleri göz göre göre değiştirmeye, gözlerini kapayıp kulaklarını tıkamaya razıdırlar.
   - Mezbahalar var oldukça savaşlar sürecektir.
    -Gerçek aşk daima kişisel yarar duygusundan vazgeçme temeli üzerinde yükselir.
    -Güzel olan sevgili değildir, sevgili olan güzeldir.
   - Hayat bizi resmen dört işlemle sınar; gerçeklerle çarpar, ayrılıklarla böler, insanlıktan çıkarır ve sonunda topla kendini der.
   - Hayatta unutamayacağımız en büyük pişmanlık, pişman olurum diye yapmadıklarımızdır.
   - Her şey beklemesini bilen kişiye kendiliğinden gelir.
   - Her zaman kalbimizden gelen ve doğru bulduğumuz sese uymalıyız, çünkü o ses hiçbir zaman yalan söylemez...
-Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür, ama hiç kimse önce kendini değiştirmeyi düşünmez.
  -  İçim nefretle dolu, öcümü alacağım.
   - Herkes dünyayı değiştirmeyi düşünür, ama kimse kendini değiştirmeyi düşünmez.
    -İnsan et yemeden yaşayıp sağlıklı olabilir; o nedenle et yerse, sırf iştah için hayvanların öldürülmesinde payı olur. Ve böyle davranmak ahlaksızlıktır.
-İnsana aklı, dertlerinden kurtulması için verilmiştir.
   - İnsanlar, aşk üzerindeki görüşlerini değiştirmelidir. Kadınla erkek, cinsel aşkı şimdi olduğu gibi şiir havasına büründürmekten kaçınmalıdır. Bunun yalnızca insanı alçaltan hayvanca bir iş olduğu kabul edilmeli.
   - İnsanlar çok değişti; dikkat etmek lazım. Biriyle el sıkıştıktan sonra, beşi de yerinde mi diye parmaklarını saymak zorundasın.
   - İnsanların çoğunluğu onu yapıyor diye, yanlış, yanlış olmaktan çıkmaz.
-İnsanlar nasıl konuşulması gerektiğinin dersini alırlar; ama en büyük bilgi, nasıl ve ne zaman susulması gerektiğini bilmektir.
-İnsanlar nasıl konuşulması gerektiğinin dersini alırlar; ama en büyük bilgi, nasıl ve ne zaman susulması gerektiğini bilmektir.
   - İnsanlar seni, istedikleri kadar bilsinler, ama kendi kendini aldatabilir misin?
   - İnanç insana söylenmiş olan şeylerin kabul edilmesi değildir.
   - İnançlı insanı iyi bir insandan daha değerli gören tüm öğretiler sahtedir.
   - Kadın, erkeği kılıçsız zapt eder ve ipsiz bağlar.
   - Kadın öyle bir konudur ki, onu ne kadar incelersen incele her zaman yepyenidir.
   - Kadının sakladığı biricik sır, yaşıdır.
   - Kadınlardan uzak dur.
    -Kendi mutluluğundan başka hedefi olmayan insan kötü insandır.
   - Kıskançlık, insanı alçaltan ve küçülten bir duygudur.
   - Kötüler, kendilerine tahammül edildikçe daha çok azarlar.
    -Tanrı varoluştur.
    -Menfaat karşılığı yapılan iyilik, iyilik değildir. İyilik, sebep ve netice zincirinin dışındadır.
    -Mutluluğu ihtiraslarda değil kendi yüreğinizde arayın. Mutluluğun kaynağı dışımızda değil içimizdedir.
-Sadelik, iyilik ve doğruluk olmayan yerde büyüklük yoktur.
   - Müzik duygunun kısaltılmış halidir.
    -Nasıl kafa sayısı kadar düşünce varsa, kalp sayısı kadar da sevgi çeşidi vardır.
    -Öyle horozlar vardır ki, öttükleri için, güneşin doğduğunu sanırlar.
    -Putperestlik paganizm ve büyücülük gibi bir din değil, olsa olsa bir dinin yozlaşmış şeklidir.
    -Sahip olduğum şeylere sevinerek, sahip olamadıklarıma ise hiç üzülmeyerek. Mutluluğu başka yerde değil, kendi yüreğinizde arayın. Huzurun kaynağı dışımızda değil içimizdedir.
    -Savaşın kaçınılmaz bir şey olduğunu söylüyorsunuz. Öyleyse savaşı tavsiye edenlerin hepsini cephenin en öndeki hatlarına sürün. Onlar en önde savaşsınlar.
    -Sadelik, iyilik ve doğruluk olmayan yerde büyüklük yoktur.
    -Sakın ahlak kurallarını çiğnemeyin çünkü öcünü çabuk alır.
- Sen yalan içinde yaşıyorsun, ben hakikatte iddiası, bir insanın ötekine söyleyebileceği en acımasız sözdür.
    - Sen yalan içinde yaşıyorsun, ben hakikatte iddiası, bir insanın ötekine söyleyebileceği en acımasız sözdür.
    - Sıkılgan insanların kaygısı, haklarında verilecek yargıyı bilmemekten ileri gelir. Bu yargı ne olursa olsun, tümüyle anlaşılınca, kaygı da diner.
    - Sıkıntı sürecinde olgunlaşan, düşünceyle yoğunlaşan, emekle hazırlanan ve en iyiyi vermeyi amaçlayan faaliyete sanat denir.
   - Ümit, uyanık insanın rüyasıdır.
    - Zor zamanlar geçiriyorsanız, sevdiklerinizi kaybetmekten dolayı acı çekiyor ya da gelecekten korkuyorsanız, hayatın sadece şimdiki zamandan mevcut olduğunu aklınızdan çıkarmayın, tüm düşünce ve hatıralarınızı şimdiki zamana yöneltin. Böyle yaptığınız takdirde, geçmişe ait tüm acılarınız, geleceğe dair tüm endişeleriniz yok olur gider, mutluluğu ve özgürlüğü duyumsarsınız.

Behçet Aysan - Yarın Diye Bir Şey Var

bilirim yarın diye bir şey var
çeliğin su katılmamış yanı
ırmakların geçilecek, fırtınaların dinecek
bir yanı var
ömrümüzün
belki bir gün gülecek.
selam verip
selam alacak
barışa kardeşliğe
hep tok yatan
çocuklar görecek
el ele
aşklar, omuz omuza dostluklar
ne dikenli teller olacak
ne tanklar tüfekler
ne tüberküloz kalacak
ne lösemi
ne işsizlik
ne banka
ne borsa
süt gibi duru ve ak
ekmek gibi sıcak
bizim de
bizim de
günlerimiz olacak.
güle değecek
kuşların kanadı
ve kuşlar sırtlarında
gül taşıyacak
kardeşlerim koşar adım
moraran beyazla
zincirlerimizle
yaralarımızla
ırmakların geçilecek, fırtınaların dinecek
bir yanı var
ömrümüzün
belki bir gün gülecek.

Frida'dan Diego'ya; Sevmekten ne zaman vazgeçtim ?


Kötü günümde yanımda olmadığın zaman vazgeçtim.
Canın sıkıldığında benimle paylaşmadığını, kırılacak veya tedirgin olacak olsam bile düşüncelerini açıkça söylemediğini anladığım zaman vazgeçtim.
Bana yalan söylediğini anladığım zaman vazgeçtim.
Gözlerime baktığında kalbinle bakmadığını ve bana hala söylemediğin şeyler olduğunu hissettiğimde vazgeçtim.
Her sabah benimle uyanmak istemediğini, geleceğimizin hiçbir yere gitmediğini anladığım zaman vazgeçtim.
Düşüncelerime ve değerlerime değer vermediğin için vazgeçtim.
Ağrılarımı dindirecek sıcak sevgiyi bana vermediğinde vazgeçtim.
Sadece kendi mutluluğunu ve geleceğini düşünerek beni hiçe
saydığın için vazgeçtim.
Tablolarımda artık kendimi mutlu çizemediğim ve tek neden “sen” olduğun için vazgeçtim.
Bencil olduğun için vazgeçtim.
Bunlardan sadece bir tanesi senden vazgecmem için yeterli değildi çünkü sevgim yüceydi. Ama hepsini düşündüğümde senin benden çoktan vazgeçtiğini anladım. Bu yüzden ben de senden vazgeçtim.