12 Aralık 2012

Mevlana Seçme sözler

Kendindendir çektiklerin gölgenden değil...Ne yaptın da sana dönüşünü görmedin? Ne ektin de ektiğini biçmedin? Eylemlerin ruhundan ve bedeninden doğar...Sonra da çocuğun gibi gelip eteğinden tutar..

Bin Can var canında o canı ara … beden dağında gizli mücevheri ara …. Ey Yürüyüp giden Dost bütün gücünle ara … Ama dışarıda değil aradığını kendi içinde ara…

Acı suda tatlı suda berraktır. Sakın görünüşe aldanma...Görünüşte herkes insandır ama gerçek insan hal ehli olandır!

Haydi şu benlikten kurtul, herkesle anlaş, herkesle hoş geçin. Sen kendine kaldıkça bir habbesin, bir zerresin, fakat herkesle birleştin kaynaştın mı, bir ummansın, bir madensin!

Sen benim gönlümde oldukça, Yemen'de de olsan benim yanımdasın. Eğer sen benim gönlümde değilsen, yanımda da olsan Yemen'de sayılırsın.

Ne vakte kadar testinin şekli, biçimi ile üstündeki nakışlarla oyalanıp duracaksın? Testini şeklini, nakşını bırakda içindeki suyu ara. Yani, insanların güzelliklerine, dış görünüşlerine bakma da ahlâklarına, huylarına, tabiatlarına bak.

Olumsuzlukları hoş görmek ne iyidir. Zira bütün ırmaklara su veren deniz bile her çöpü başının üstünde taşır, ama deniz bu kereminden dolayı eksilmez. Zaten sevgi ve hoşgörü insanlık, hiddet ve şehvet hayvanlık vasfıdır.

İnsan, büyük bir şeydir ve içinde her şey yazılıdır. Fakat karanlıklar ve perdeler bırakmaz ki insan içindeki o ilmi okuyabilsin. Bu perdeler ve karanlıklar; bu dünyadaki türlü türlü meşguliyetler, insanın dünya işlerinde aldığı çeşitli tedbirler ve gönlün sonsuz arzularıdır.

Kardeşim, sen düşünceden ibaretsin... Diken düşünürsün dikenlik olursun. Gül düşünürsün gülistan olursun.

Aşık sevdiğinin kapısını çalar, içerdeki ses "kim o!" der. Aşık: "BEN" der. İçerdeki ses:'' aşkta BEN yok'' der. Yıllar geçer sonra aşık yine aynı kapıyı çalar içerideki yine "kim o!" der. Bu sefer aşık "SEN" der ve kapı sonuna kadar açılır...

Üzülme, kaybettiğin herşey başka bir surette geri döner...

Güçlük, kolaylıkla beraberdir; kendine gel, umidi sakın bırakma! Akıllı insan bilir ki ölümün arkasında bile daha güçlü bir hayat beklemektedir..

Sen yine sükutu giyin! Dilersen hiç konuşma. Ben kelamlarımı çürüttüm yolunda.Çarpsada bir tokat gibi yüzüme, her harfi yoluna heceledim. Ve bilesin üstüne aşkı giydirdiğim, Söz verdim ben bu yüreğe, Hiçbir harfi sensiz bir cümleye kurban etmedim.

Kırılmış, iki yüz parça olmuş gönlü tamir etmek, Allah katında birçok hayır hasenâttan daha yeğdir... Sus! Her kılında iki yüz dil olsa da söylesen, gönül, yine de anlatılamaz.

Taş yeşermez, geçmiş olsa da nevbahar, Toprak olda bak, nasıl güller açar Taş gibi idin çok gönül kırdın! Yeter! Toprak ol, üstünde hoş güller biter.

Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşıdakinin anladığı kadardır.

Her zorluğun sonunda doğan bir ışık vardır. Eğer elleriniz diken yaralarıyla kan revan içinde kaldıysa, güle dokunmanıza çok az kalmış demektir.

Sabret ki herşey hissettiğin kadar derin ve sonsuz olsun. Sabret ki herşey gönlünce olsun.