03 Temmuz 2022

Franz Kafka - Hikayeler

ANSIZIN GEZİNTİ 
Akşam evde kalmaya kesin karar verilerek sırta robdöşambr geçirilir, yemeğin ardından aydınlık masada oturularak bitiminde adet olduğu üzere kalkıp yatmaya gidilen bir iş ya da bir oyunla vakit geçirilir, dışarıda ise evde kalmayı pek doğal gösteren pis bir hava egemenliğini sürdürür, artık sokağa çıkmanın herkesi şaşırtacağı kadar uzun süre masa başında sessiz oyalanılır, bu arada merdivenlerde ışıklar söndürülerek cümle kapısı kilitlenmiş olur, öyleyken içteki sıkıntıya uyularak kalkılır da ceket değiştirilir, bir anda sokak kıyafetiyle ortada boy gösterilir, dışarı çıkmak gerektiği açıklanır, oradakilere kısaca allahaısmarladık denilip çıkılır, kapının hızlı ya da yavaş kapatılmasıyla az ya da çok bir öfke geride bırakılır, kendilerine bu geç vakit sağlanan beklenmedik özgürlüğü özel bir çeviklikle cevaplandıran kol ve bacaklarla sokakta soluk alınır, salt bu sokağa çıkma kararıyla karar verme gücünün içte varlığı sezilir, en hızlı değişimleri kolaycacık gerçekleştirmek ve bunlara katlanmak için gerekenden daha fazla bir gücün elde bulundurulduğunun her zamankinden büyük bir önemle bilincine varılır ve böylece uzun sokaklar boyunca seğirtilip durulursa, o zaman bu akşam için aile çevresinden büsbütün dışarı çıktığı duygusuna kapılır insan, aile bireyleri bir belirsizlikten içeri kayıp giderken, kendini kaya gibi sağlam, alabildiğine, belirgin kenar çizgileriyle donatılmış hisseder, yürürken elleri kalçalarına vurur, gerçek kişiliğine kavuştuğu duygusu uyanır içinde. Öte yandan, hal hatır sormak üzere akşamın bu geç vakti bir dostu dolaşmak, bu duyguyu pekiştirir. 
 
KARARLAR 
Perişan bir durumdan belini doğrultabilmek için fazla bir enerji gerekli değil sanırım. Oturduğum sandalyeden koparıp alıyorum kendimi; masanın çevresini dolanıyor, başımla boynumu devingen duruma sokuyor, gözlerime ateşli bir ifade oturtup çevrelerindeki kasları geriyorum. İçimdeki bütün duygulara karşı koyarak, şu anda gelmeye görsün. A.’yı büyük bir coşkuyla karşılayacak, B.’nin odamdaki varlığına nazik katlanacak, C.’nin söylediği sözleri bütün eza ve cefasına karşın uzun soluklarla içime çekeceğim. 
 
Ama böyle olabilse de, içine düşüleceği kuşkusuz her yanılgıyla her şey, Kolay ve Zor, bir an gelip durakalacak, ben de çember içinde gerisin geri çark edeceğim? 
 
Bu yüzden en iyisi her şeyi sineye çekmek, ağır bir kitle gibi davranmak, rüzgarın önüne kattığı bir nesne gibi kendini hissetmek, bir ayartıya uyup da gereksiz bir adım atayım dememek, başkalarına hayvansı gözlerle bakmak, pişmanlık duymamak, sözün kısası yaşam denilen hayaletten artakalmış ne kadar cılız nesne varsa hepsini kendi elinde çökertip ezmek, yani o en son gömüt sessizliğini daha da çoğaltmak ve ortada bir başka şeyin varlığına izin vermemek. ... Böyle bir durum için karakteristik bir devinim, serçe parmağın kaşlar üzerinde gezinmesidir. 
 
BEKARIN MUTSUZLUĞU 
Öyle görülüyor ki, pek kötü şey bekar kalmak,bir akşam insanlar arasında geçirilmek istendi mi yaşlı bir adam olarak onurunu güçlükle koruyup, başkalarından kendisine kapılarını açmasını beklemek, hastalanmak ve yatağın durduğu köşeden haftalar boyu boş odayı seyretmek, tanışlarla hep sokak kapısı önünde vedalaşmak, asla yanında eşiyle dar merdivenlerden çıkamamak, odasında hep başkalarının çocuklarına hayran hayran bakıp, boyuna “Benim yok!” diye yineleyememek, dış görünüş ve davranışında çocukluk anılarındaki bir ya da birkaç bekarı kendine örnek almak. 
 
Ve böyle de olacak; şu farkla ki, gerçekte de bugün ve yarın bir vücut ve bir gerçek bir kafayla, yani elleriyle dövmek için bir alınla ortada kalacak insan.  
 
 

Küçük İskender

 

Gövden mi var, derdin var. Etin markası olmaz. İnsanların öldürülmesi hoş bir şeydir. IQ’lar eşit olmadıkça, insanlar eşit değildir. Botobur bir ulusa faşizm ne güzel de yaraşır. Dar gelsin sana aşk. Emir alma, emir verme. Sat hatıralarını, antika seni ilgilendirmiyor bugün. Asla taklit etme. Yerinde kullanılan şiddeti savun. Kimseyle uyumlu olmak zorunda değilsin. Cesur, özgür ve güçlüysen yenersin. Yalnızsan başarırsın. Aksi halde defol! İnkâr et tüm sana öğretilenleri. Şık ol. Bütün katiller iyi giyinirler çünkü."Akla gelen her kötü düşünceyi zararlı sanmamalı; bazen kötü düşünmek hayat kurtarır, ilişki kurtarır, ülke kurtarır, gezegen kurtarır. Şeytanın dürttüğü yer bir yol ayrımıdır. O noktada gülümsemeli ve silah, kalp, öç son kez kontrol edilmeli. Tek ortak ana dil, ruhtur.

 
 
666 


Canlar katledildiler 2'Temmuz'da Madımak'ta

 

Ateş vardı. Can vardı. Canlar vardı. Yangın ve Ölüm vardı. Onlar ateşte semaha durdular. Benim Kabem insandır diyerek Dost senin derdinden Ben yana yana Ali Ali Ali Ben yana yana diyerek Canlar katledildiler 2'Temmuz'da Madımak'ta, Sivas'ta Öldüler! Canlar "ölümü güzel kıldılar." (Ali Yıldırım)

"Bütün ahlaklı insanlar kardeştirler...üreten, paylaşan, zulme sessiz kalmayan, zalime boyun eğmeyen..." Timur Selçuk

 

ZİHNİYET

1938… “güneş battı”, .. Çanakkale ruhu ve  Kurtuluş savaşından geri kalanlar,.. önce yarım ay,.. sonra, son dördün olup kayboldular… 1939-45,.. ikinci dünya savaşı,.. 1946,..  çok partili yaşama geçiş,… ve cumhuriyet kazanımlarının bilinçli bir biçimde emperyal güçler ve yerli işbirlikçileri tarafından kemirilmeye başlanması,..“emperyal zulme” merhaba…

… “zalimler dosttur”..

** “Dinci zulmün”, kuran dışı islamı, cahil ve yoksul insanımıza yedirmeye başlaması, bu doğrultuda yapılanma yolunu seçen  bazı cemaat, tarikat  ve mezheplerin, “siyasî zulmü de” yanlarına alarak maddî ve sosyal bir güç oluşturmaya başlamaları, “millet’ten ümmet’e” yöneliş çabaları…

… “zalimler ortaktır” ..

** Etnik kimlik farklılıklarının, “ahlâklı insan, ahlâklı yurttaş” kavramının birleştirici zenginliklerini yok etmek için, bilinçli bir biçimde, cahil ve yoksul insanımızın zihnine  ayrıştırıcı bir unsur olarak sokulması, bu amaçla, yasa dışı kaçakçılık kazançlarını aklamak ve ülke siyasetinde ve yörede güç sahibi olmak için, “feodal zulmü” oluşturan bazı yerel unsurların harekete geçmesi, ve ülke içinde halkın çatışmaya sürüklenmesi.

… “zalimler dosttur” ..

**Kendi kazancı dışında hiçbir şey düşünmeyen, “sermaye zulmünü” oluşturan bir kısım ticaret erbabının, yoksul ve cahil bölgelere, ulaşım ve güvenlik koşullarını kalkan gibi kullanarak gerekli yatırımları yapmama yolunu seçmeleri..

… “zalimler ortaktır” ..

** “Siyasi zulmü” yol olarak seçen bir takım politik oyuncuların, diğer zulüm odaklarıyla işbirliği içerisinde, cahil ve yoksul halkın uyanmaması için uyguladıkları, “emperyal zulmün” istediği yol haritasının hayata geçirilmesi..  

… “zalimler dosttur” ..

                                          ** GEÇMİŞ..

** 2002 yılında “erken seçim” diyen, bu gün de “başkanlık” söylemini destekleyen değerli genel başkanı, zaman içerisindeki çelişkili fikirlerinden ötürü anlamam çok zor, bu zihniyet bana uzak.

.. İmralı’daki insanı, siyasi başarı adına, gerekli hazırlıkları ve tedbirleri, ve sosyal önlemleri  oluşturmadan, patlamaya hazır bir bomba gibi ülkeye sokan, değerli  politikacının zihniyetini de halâ anlayabilmiş değilim.

.. 2002 seçimleri sonrası, düzmece bir Siirt seçimi uydurulduğunda, buna “demokrasi adına” sahip çıktığını söyleyen, oluşacak sayısız, ahlâkî ve  yasal boşluğu görmeyen değerli parti liderinin zihniyetini de anlamam mümkün değil.

** .. Oslo kağıtlarını imzalayan..

.. Habur’a “seyyar hukuk” götüren..

.. İmralı, Dolmabahçe, Kandil  “muhabbetlerini ”gerçekleştiren..

.. “paralel yapıyla”, 17-25 aralığa kadar yoldaş olan..

.. sonrasında “intikam seferberliği” başlatan..

.. Silivri davalarındaki vicdansızlığa “savcı” olan..

.. bu gün, gazetecileri, öğretim üyelerini, bürokratları tutuklatan ve aylardır savcılara iddianame hazırlatmayan..

.. hendekler kazılırken, evler cephanelik olarak sivil savaşa hazırlanırken hiçbir şey yapmayan, “çözüm diyen, barış diyen”..

.. haziran seçimlerinden sonra, siyasi çıkar adına, oy kayıplarını geri almak için “pkk harekatı” başlatan..

.. güney sınırımızı “terorist huzur evine “ çeviren..

.. bir bölümünün ne olduğu belli olmayan üç milyon göçmeni, araya sızmış terör unsurlarıyla birlikte, yanlış politikalar  sonucu yurda sokan..

.. selâm verecek komşusu kalmayan..

.. 1 lira 15 kuruşla devraldığı Türk lirasını 3 lira 90 kuruşa çıkarmayı başaran..

.. satılmadık milli servet bırakmayan..

.. mübarek Kuran’ ı elinde sallayıp mitingde oy isteyen..

.. kibir ve böbürlenme abidesi Çamlıca camiini, çevre gerçeklerini yok sayarak, ve dinimizin alçak gönüllü, yalın, içten, sade ve birleştirici, barışsever ruhuna meydan okurcasına gözümüze sokan..

.. 15 temmuz gecesi ayaklanan alçaklara karşı, devlete bağlı ordu birliklerini, kolluk güçlerini, acil önlem almaya çağıracağı yerde, silahlı alçakların önüne, silahsız halkı sokağa çağırarak süren ve ölümlere neden olan ..

.. bu siyasi zihniyeti de anlamam ve kabul etmem mümkün değil.

** YANSIMALAR..

**Enam suresi..

Ayet 123- Her kentte ileri gelenleri orada hile yapan suçlular saymamız da bunun gibidir. Oysa onlar yalnız kendilerine hile yaparlar, ama farkına varmazlar. (Hüseyin Atay meali)

Ayet 123-Biz bu şekilde her kentte/her medeniyette kodamanları, o kent ve medeniyetin suçluları yaptık ki, orada oyunlar tezgahlayıp tuzaklar kursunlar. Aslında onlar öz benliklerinden başkasına oyun oynamıyorlar ama farkında değiller. (Yaşar Nuri Öztürk meali)

Ayet 128- Allah hepsini toplayacağı gün, “ Ey cin topluluğu! İnsanlardan çok kimseyi ayartıp kendinizin tarafına aldınız” der. Insanlardan cinlere dost olanlar, “Rabbimiz! Birbirimizden geçindik ve bize verdiğin sürenin sonuna ulaştık” derler. Allah,.. “Allah’ın dilediği kadar, ateş, temelli kalacağınız yerdir”..der. Doğrusu Rabbin bilgedir, bilgindir. (H.Atay)

Ayet 128- (Allah), onların hepsini topladığı gün, cinlere: “Ey cin topluluğu! İnsanların çoğunu yoldan çıkardınız” der. İnsanlardan cinlerin dostu olanlar da şöyle derler: “Rabbimiz! Biz birbirimizden faydalandık. Nihayet bize tayin ettiğin vademize ulaştık”. Allah da: “Sizin durağınız cehennemdir. Orada, Allah’ın dilemesi müstesna, ebedi olarak kalacaksınız” der. Şüphesiz Rabbin hikmet sahibidir, her şeyi bilendir. –

Ayet 129- İşte biz böylece, kazandıkları günahlardan dolayı zalimlerin bir kısmını, diğer bir kısmına dost yaparız.

Ayet 129- İşte biz, zalimlerin bir kısmını bir kısmına, kazanır oldukları şeyler yüzünden bu şekilde dost/yardımcı/yönetici/önder yaparız. (Y.N.Öztürk)

Ayet 159- Dinlerini parça parça edip fırkalara, hiziplere bölünenler var ya, senin onlarla hiçbir ilişiğin yoktur. Onların işi Allah’a kalmıştır. Allah onlara, yapıp ettiklerini haber verecektir. (Y.N.Öztürk)

 ** Casiye suresi..

Ayet 19-  Çünkü onlar Allah’tan gelecek hiçbir şeyi senden uzaklaştıramazlar. Şüphesiz zâlimler, birbirlerinin dostlarıdır. Allah ise müttakilerin dostudur.

Ayet 19- Kuşkun olmasın ki onlar, Allah karşısında sana hiçbir yarar sağlayamazlar/Allah tan gelecek hiçbir şeyi senden uzaklaştıramazlar. Zalimler birbirlerinin dostlarıdır; Allah ise takvaya sarılanların veli sidir. (Y.N.Öztürk)

**Bakara suresi..

Ayet 204- İnsanlardan öylesi vardır ki, onun dünya hayatına ilişkin sözü senin hoşuna gider, ve o, kalbindekine Allah’ı tanık tutar. Oysa ki o, düşmanların en yamanıdır.

Ayet 205- Yanından ayrıldığında/iş başına geçtiğinde yeryüzünde fesat çıkarmak, ekini ve nesli yok etmek için işe koyulur. Oysaki Allah, fesadı sevmez.

Ayet 206- Ona “Allah’tan sakın!” dendiğinde, gurur kendisini günaha götürür. Böylesine, cehennem yeter. Gerçekten ne kötü yataktır o. (Y.N:Öztürk)

Ayet 208- Ey inananlar! Hep birden barışa girin, kötü insanın peşinden gitmeyin.Doğrusu o size apaçık bir düşmandır. (H.Atay)

Ayet 208- Ey iman sahipleri! Hepiniz toptan barış içine girin. Şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır. (Y.N.Öztürk)

**İsra suresi..

Ayet 16- Biz bir kenti yok etmek istediğimiz zaman, önce şımaranlarına emrederiz; fakat onlar orada bozgunculuk yaparlar; böylece aleyhlerine verilen hükmü hak ederler. Biz de orasını yerle bir ederiz. (H.Atay)

Ayet 16- Biz bir ülkeyi/medeniyeti mahvetmek istediğimizde, onun servet ve nimetle şımarmış elebaşlarına emirler yöneltiriz/onları yöneticiler yaparız da onlar, orada bozuk gidişler sergilerler. Böylece o ülke/ medeniyet aleyhine hüküm hak olur; biz de onun altını üstüne getiririz. (Y.N.Öztürk)

Ayet 37- Yeryüzünde kasılıp kabararak yürüme! Çünkü sen, yeri asla yırtamazsın, uzunlukça da dağlara ulaşamazsın. (Y.N.Öztürk)

**Lukman suresi..

Ayet 18- Kibirlenerek insanlardan yüzünü çevirme, yeryüzünde kasılarak yürüme. Çünkü Allah, kurula-kurula kendini övenlerin hiçbirini sevmez. (Y.N.Öztürk)

Ayet 18- İnsanları küçümseyip yüz çevirme, yeryüzünde böbürlenerek yürüme; şüphesiz Allah kendini beğenip öğünen hiç kimseyi sevmez. (H.Atay)

Ayet 19-Yürüyüşünde doğal ol, sesini alçalt. Şu bir gerçek ki, seslerin en çirkini eşeklerin sesidir. (Y.N.Öztürk)

Ayet 19- Yürüyüşünde ılımlı ol,sesini kıs. Doğrusu, seslerin en çirkini eşeklerin sesidir. (H.Atay)

                                                         ** BİTİRİŞ..

.. Değerli arkadaşlar, sevgili yurttaşlar,..

..  1946 dan  bu güne kadar, sizleri kimler yönetti, bu hale nasıl geldiniz, iyi düşünün..

.. evet ya da hayır diye açıklamamı beklemeyin, bu benim bileceğim bir iştir,..

.. siz de kimsenin sözüne göre geleceğinizi inşa etmeyin..

.. kendinizi, çocuklarınızı, torunlarınızı, ülkenizin yarınlarını dikkatle değerlendirin..

.. bu ve bunun gibi yazılar, özgür iradenizle karar verebilmeniz için, sizleri düşünmeye davet eden yazılardır, başka bir amaçları olamaz..

.. bu günlerde toplu bildiriler yayınlanıyor, kimileri evet, bazıları hayır diyeceğini söylüyorlar..

.. ben bu akımlara katılamıyorum, yukarıdaki satırlarla sizlere yakın durmayı tercih ediyorum, sizleri düşünmeye davet ediyorum..

.. çünkü benim kâbem “ahlâklı insandır” ..

.. yani üreten, paylaşan, zulme sessiz kalmayan, zalime boyun eğmeyen..

.. aklı, yani bilimi, bilgiyi,.. duyarlılığı, yani insanı insan yapan değerleri,  sanatı,.. vicdanı, yani düşünceyi, felsefeyi.. hakkıyla  kullanan..

.. bütün bunları birleştirici, koruyucu bir “insanî üst kimlik” olarak değerlendiren, diğer bütün özelliklerimizi, tüm saygınlıkları içerisinde, bu birleştirici üst kimliğin altına koyan, ahlâklı insan değerleriyle beslenen kişileri kastediyorum.

.. Kardeşlerim, sevgili yurttaşlar unutmayın,..

.. “Kuran”,.. ahlâklı insanın manevî rehberidir..

.. “Nutuk”,.. cumhuriyet değerlerine bağlı çağdaş yurttaşın devrimci ışığıdır..

.. bu iki kitap size en doğru yolu gösterecektir..

.. sizleri “gütmeyen” ama “yol gösteren” insanlara güvenin..

.. ve “özgür iradenizle”, iyiden, güzelden ve barıştan yana bir yol seçin..

… Yolunuz açık olsun …..

 
Kaynak

Timur Selçuk


“Herkes kendisi için yasak olan ve olmayanı saptamak zorundadır. Kendi kafasıyla düşünemeyecek ve kendi kendisinin yargıcı olamayacak kadar rahatını sevenler, yasaklara olduğu gibi boyun eğerler.” Hermann Hesse

 



"Nasıl ki siyaset iradenin despotu ise, idealizm de düşüncenin despotudur." Mihail Bakunin

 


"Bize ağır gelen kendimizdir. Yolda, okulda, işte, başkaları ile birlikte taşıdığımız kendimiz." Cahit Zarifoğlu