27 Aralık 2014

Can Yücel - Cevabı Esen Rüzgarda

 
daha kaç köyden sürülsün insan
adam oluncaya dek?
daha kaç derya dolaşsın martı
bulsam diye bir tünek?
daha kaç toptan atılsın gülle
harp toptan kalkıncaya dek?
cevabı, dostum, rüzgârda bunun,
cevabı esen rüzgârda.

daha kaç yıl kök salsın ağaç
bahar açıncaya dek?
daha kaç yıl kök söksün bu halk
yerin bulsun diye hak?
daha kaç aydın ışığı görüp
görmezlikten gelecek?
cevabı, dostum, rüzgârda bunun,
cevabı esen rüzgârda.

daha kaç can canından geçecek
cana yetinceye dek?
daha kaç el boş açılsın göğe
göğermedikçe yürek?
daha kaç teller kopsun sazlardan
bu ses duyuluncaya dek?
cevabı, dostum, rüzgârda bunun,
cevabı esen rüzgârda.

Şarkı, Can Yücel tarafından çevrilmiştir. Çeviri Yücel’in “Her Boydan” isimli kitabında “Bir İrlanda Türküsü” olarak geçer.
 

Johann Wolfgang von Goethe Seçme Sözler

 
Anlamayacaklara anlatma sakın bilebileceğin en güzel şeyleri.

Kalp ne ile doluysa, dudaklardan o dökülür gider.

Sevgiye ve tutkuya açık bir kalp kadar dünyada değerli bir şey yoktur. 

Malını kaybeden, bir şey kaybetmiştir, onurunu kaybeden birçok şey kaybetmiştir. Fakat cesaretini kaybeden her şeyini kaybetmiştir.

Uşağım bile olsa, yanlışlarımı düzelten efendim olur.

Sevincin bir acı yanı, acının da bir sevinçli yanı olmalıdır.
Yapabilirsiniz. Çünkü yapmalısınız!

En iyi devlet nedir? Bize kendimizi yönetmemizi öğretendir.

Tüm erdemlerin temel özelliği, yükselme yolunda sürekli bir çaba, bizzat kendinle cenkleşme, daha büyük ve derin bir saflığa, bilgeliğe, iyilik ve sevgiye yönelik doymak bilmez bir istek.

Aşkım için herşeyden vazgeçerim, fakat özgürlüğüm için aşkımdan da vazgeçerim.

Düşünmek kolaydır, yapmak zordur. Dünyada en güç olan şey de düşünüleni yapmaktır.
Yetenek, sükunet içinde ortaya çıkar. Karakter ise dünyanın fırtınaları içinde.

Kaybedecek bir şeyi olmayan insandan korkulur.

Yanlışlıklar denizine gömüldüğü halde, umutla bekleyebilen insan ne talihlidir.

Her zaman güvensizlik göstermek, her zaman güvenmek kadar büyük bir yanlışlıktır.

Çözümde görev almayanlar problemin bir parçası olurlar.

İnsan, babasına borçlu olduğu saygıyı ancak baba olduğu zaman duyar.

Samimi olmayı vaadedebilirim, tarafsız olmayı asla.

Âdettir; babanın topladığını oğlu saçar.

İyi bir karın mı olmasını istiyorsun? Öyleyse tam bir koca ol! 

Dünya o kadar büyük ve zengin ki, yaşam da öylesine çeşitli ki insan her zaman bunlardan şiir çıkarma fırsatını bulabilir. Ama her şiirin bir durumdan doğması gerekir, yani şiirin maddesi gerçek olmalıdır. Hiçbir şey üzerine dayanmayan bir şiirin iyi olacağını sanmıyorum.

Konuşmak ihtiyaç olabilir ama susmak bir sanattır.
3000 yıllık tarihinin hesabını yapamayan insan boş insandır.

Gülün dikeni var diye üzüleceğine, dikenin gülü var diye sevin…

İnsanlara oldukları gibi muamele edersek, onları daha kötü kılarız. Eğer onları olmaları gerektiği gibi ele alırsak, olabilecekleri kadar iyi yaparız.

Akılsızlar hırsızların en zararlılarıdır. Zamanınızı ve neşenizi çalarlar.

Dünya güzeldir, ama bir şairin gözüyle daha da güzel olur.

Tanrılar bir şarkı için biz o şarkıya dönüşünceye kadar, bizden ne çok bedel alırlar!

İnsanın bilgisi arttıkça, huzursuzluğu da artar.

Eğer Tanrı başka türlü olmamı isteseydi, beni başka türlü yaratırdı.

Aşk imkansız olan birçok şeyi mümkün kılar.

Kardeşlerimi tanrı yarattı ama dostlarımı ben buldum.

Pusulanın sana doğru yol göstermesini mi istiyorsun , öyleyse onu yanındaki mıknatıslardan koru.

En iyi yönetim kendi kendimizi yönetmeyi bize öğretebilecek yönetimdir.
İnsan her gün ya güzel bir ses işitmeli, ya gönül açıcı bir kitap okumalı, yahut güzel bir şey dinlemelidir.

Ana-baba iyi terbiye almışlarsa, çocuklar da terbiyeli olur.

Bir tartışma sırasında, kızdığımız anda gerçek için uğraşmayı bırakır, kendimiz için uğraşmaya başlarız.

Bütün dikkatiniz kendinizdeyse mutluluğu garanti ettiniz demektir.

İnsan kendini yalnızca insanda tanır.

Niye ki bu bitmek bilmez yaratılış,

Yok olacaksa bir gün her yaratılmış! (Faust)

Bir insanı tanımak için neyi gülünç bulduğundan daha iyi bir gösterge olamaz.

Geleceğe bakmayı severiz çünkü önümüzde şekilsizce uçuşmakta olan olaylara dilediğimiz gibi şekil vermek isteriz.

Kalabalık bir toplantıda olup da, bunca insanı bir araya getiren şansın kendi dostlarımızı da bir araya getirmesi gerektiğini düşünmeden edemeyiz.

Ne kadar yalıtılmış bir yaşam sürerseniz sürün, haberiniz bile olmadan ya borçlu ya da alacaklı olursunuz…

Bize teşekkür borcu olan biriyle karşılaştığımızda hemen bunu düşünürüz. Teşekkür borçlu olduğumuz ve bunu hiç aklımıza getirmediğimiz kişilerle ise ne kadar sık karşılaşırız?

Başkalarına kendimizden söz etmek gayet doğaldır; başkalarının kendileri hakkında söylediği şeyleri, onların kast ettiği biçimde anlamaksa bir kültür meselesidir.

Duyduğumuz şeyleri başkalarına anlatırken onları tahrif etmemizin nedeni zaten başta tam anlayamamış oluşumuzdur.

Uzun süre konuşup da dinleyicilerine yaltaklanmayan kişi, hoşnutsuzluk uyandırır.

Söylenen her söz karşıtını kışkırtır.

Çelişki ve dalkavukluk; ikisi de sohbetin değerini düşürür.

En huzurlu toplumlar, üyeleri arasında karşılıklı güler yüz ve saygının eksik olmadığı toplumlardır.

Ahlaka aykırı unsurlar, hislerimizi rahatsız etmeyecek şekilde dile getirildikleri zaman, bunları gülünç buluruz.

Mantıklı insan sık sık gülünecek bir şey olmadığı halde güler. Onu kışkırtan her ne olursa olsun, verdiği tepki kendi iç huzurunu ifade eder.
Sağduyulu bir insan hemen hemen her şeyi gülünç bulur; bilge insansa hemen hemen hiçbir şeyi.

Yaşlı bir adam hala genç kadınlarla ilgilendiği için kınanınca şöyle demişti: ? Bir insanın kendini gençleştirmesinin tek yolu budur ve bunu yapmayı herkes ister.?

Hatalarımızın yüzümüze vurulmasından , bunlardan ötürü cezalandırılmaktan rahatsız olmayız, sabırla bunların acısını çekeriz; ama kendimizi bu hatalardan arındırmamız gerektiğinde sabrımız ortadan kalkar.

Bazı kusurlar bir insanın var oluşu için gereklidir. Eski dostlarımızın bazı tuhaf özellikleri ortadan kalkmış olsa bu hoşumuza gitmezdi.

Eğer bir insan kendi karakterine aykırı davranırsa ?Fazla zamanı kalmadı? diye yorumlarız bunu.

Hangi kusurlarımızı muhafaza edip, kendi içimizde dizginleyebiliriz? Diğerlerine zarar vermektense, onların hoşuna gidenleri.

Tutkularımız; ya birer kusur ya da birer erdemin daha şiddetli halleridir.

Büyük tutkular umutsuz birer hastalıktır. Onları tedavi edebilecek olan şey, onları gerçekten tehlikeli hale de sokabilir.

Tutkular itiraf edildiklerinde hem şiddetleri artar, hem de yatışırlar. Sevdiklerimize söylediklerimiz ve söylemediklerimiz arasında bulunacak bir orta yol, belki de başka hiçbir alanda bu kadar arzu edilir bir şey değildir.

Sanatçılar ve zanaatkarlar, bir insanın, tamamen kendine mahsus olan şeyleri bile kendine mal edemediğinin en açık kanıtını sunarlar. Sanatçının çıkardığı işler, doğduğu yuvayı terk eden kuşlar gibi elinden kaçıp giderler.

Ancak az şey bildiğimiz zaman bilgimizden emin olabiliriz.Kuşku,bilgi arttıkça artar.


 Ne istediğini açıkça bilen, bıkmadan ilerleyen, amacına ulaştıracak araçları elde etmeyi ve kullanmayı bilen insana saygı duyarım; amacının büyük mü küçük mü olduğu, övülmeye mi yerilmeye mi değer olduğu benim için daha sonra gelir.

Büyük adamın dostları olabilir; ama o dost olamaz.

Dindarlığı, sofuluğu erek ve amaç sayan kişiler, çoğunlukla sahtekardır.

Hiç kimse, özgür olmaksızın kendini özgür sanan kimseden daha çok köle değildir.
Yığın, her yeni karşılaştığı önemli şeyde, "Neye yarar?" diye sorar; haksız da değildir. Çünkü o, bir şeyin değerini ancak yararıyla fark edebilir.

Cehaleti iş başında görmekten daha korkunç bir şey yoktur.

En boş insanlar kendilerine çok önem verirler, mükemmeller güvensizdir, kusurlu insan küstahtır; iyi adamsa ürkektir.

Açlık nasıl en iyi baharatsa, yorgunluk da en mükemmel uyku hapıdır.

Deliler ve akıllılar aynı derecede zararsızdır; yalnız yarı delilerle yarı akıllılar çok tehlikelidir.Onu sevmen doğaldı, ona evlilik vaat etmen bir delilikti; bir de sözünü tutmuş olsan iyice çılgınlık olurdu.

Pek çok şeye katlanmak zorunluluğunu, bir tek "evet" sözü doğurur.

Dünyada bu kadar çok hareketli şeyin arasında evliliğin sonsuz sürekliliğe dayanması, onun aksayan bir yanıdır.

İnsan kendine çok şeyler ister; ama pek azına ihtiyacı vardır.

Kadından şikayetçisin; bir erkekle öteki arasında sallanıp duruyormuş! Onu kınama; aradığı kararlı bir erkektir.

Dünya, görünüşe göre hüküm verir.Yaratılıştan sahip olup da erdeme dönüşemeyecek hiçbir kusurumuz, kusura dönüşemeyecek hiçbir erdemimiz yoktur.

Büyük ve akıllı ne varsa, azınlık olarak vardır.

Akıl zirvesinden aşağıya bakıldığında bütün hayat berbat bir hastalık gibi görünür, dünya ise bir tımarhane gibi.

İnsan dünyada hiç de vazgeçilmez olmadığını ne kadar erken anlasa azdır.

Bütün iyiler kanaatkardır.Teşekküre karşı isteksizlik, bir iyiliğin kaba ve sıkıcı bir çehreyle karşılanması çok enderdir ve yalnızca kusursuz insanlarda olabilir:

İnsanlar, gülünç buldukları şeyde olduğu kadar hiçbir şeyde karakterlerini ortaya koyamazlar.

Bilgelik yalnızca hakikattedir.

Bir başkasının büyük meziyetlerine karşı, sevgiden başka kurtuluş çaresi yoktur.
Kaybedecek hiçbir şeyi olmayan kimse korkunçtur.

Şimdi şu ihtiyar yaşımda "Hypsistarier" denen (Kapadokya'da 4. yüzyıla ait) bir mezhepten haberdar oldum. Bunlar, putperestler. Yahudiler ve Hıristiyanlar arasında sıkışmış kalmışlar.

Öğrendikleri en iyiyi ve en mükemmeli sevmek, ona hayranlık duymak, saymak ve Tanrıyla yakın ilişkide olduğu sürece de ona tapmakta olduklarını açıklıyorlar. Birden, karanlık bir çağdan içime şen bir ışık doğdu. Çünkü hissettim ki ben de ömrüm boyunca kendimi "Hypsistarier" olarak yetiştirmeye çabalamışım.Birkaç insan eğer birbirlerinden pek memnunlarsa, çoğunlukla emin olabiliriz ki yanılmaktadırlar.

İnsan hep olmadığı şeye özlem duyar.

Herhangi bir devletin niteliği hakkında en doğru bilgiyi veren, oradaki mahkeme ve ordunun niteliğidir.

Şimdiki zaman, taptığım tek tanrıçadır.

Herhangi bir devletin niteliği hakkında en doğru bilgiyi veren, oradaki mahkeme ve ordunun niteliğidir.

En huzurlu toplumlar, üyeleri arasında karşılıklı güler yüz ve saygının eksik olmadığı toplumlardır.  

Akılsızlar hırsızların en zararlılarıdır. Zamanınızı ve neşenizi çalarlar.

Düşünmek kolaydır, yapmak zordur. Dünyada en güç olan şey de düşünüleni yapmaktır.

En iyi yönetim kendi kendimizi yönetmeyi bize öğretebilecek yönetimdir.

Kendine hükmetmeyen uşak kalır.

Sağduyu, insanlığın dehasıdır.

Yüz çeşit şeyi yarım bilmektense bir şeyi tam bilip uygulamak insanı daha iyi yetiştirir.

Mantıklı insan sık sık gülünecek bir şey olmadığı halde güler. Onu kışkırtan her ne olursa olsun, verdiği tepki kendi iç huzurunu ifade eder.

Yapabilirsiniz. Çünkü yapmalısınız!

Faydasız bir hayat erken bir ölümdür.

Bir adamda azim olmazsa bilgisi ölüdür.

Yapabildiğiniz ya da düşünebildiğiniz her neyse, başlayın. Cesaretin dehası, kudreti ve büyüsü vardır.

İyilik, insanları birbirine bağlayan altın zincirdir.

Açlık, en akıllı balıkları bile oltaya getirir.

Mutlu insanlar tanıdım, bunlar sadece ne iseler o oldukları için mutluydular.

Tutkularımız gerçek anka kuşlarıdır. Eskisinin küllerinden bir yenisi doğar.

Yetenek, sükunet içinde ortaya çıkar. Karakter ise dünyanın fırtınaları içinde.