05 Şubat 2019

Konfüçyüs "Adalet kutup yıldızı gibi yerinde durur ve geri kalan her şey onun etrafında döner."

(Zannedilenin aksine din adamı değildir ve dinle ilgili çok fazla konuşmamıştır.)

Alkışı en sessiz şekilde karşılayan, alkışı hak etmiş demektir.
 
Ne aradığını bilmeyen bulduğunu anlayamaz.
 
Araştırma yapıldığı zaman ancak bilgi artırılabilir; bilgi artırıldığında ancak istek samimi olabilir; istek samimi olduğunda ancak akıl ıslah edilebilir; akıl ıslah edildiğinde ancak özel yaşam iyileştirilebilir; özel yaşam iyileştirildiğinde ancak aile yapısı düzeltilebilir. Aile yapısı düzeltildiğinde ancak devlet düzen içinde yönetilebilir.
 
Aşk, dört nala giden at gibidir, ne dizginden anlar, ne söz dinler.
 
Aç midenin cezasını yorgun ayaklar çeker.
 
Asıl bilgi insanın cehaletini tanımasında yatar.
 
Akıllı insan kimseyle yarışmaz, böylece kimse onunla yarışamaz.

Bildiğini bilenin arkasından gidiniz, bildiğini bilmeyeni uyarınız, bilmediğini bilene öğretiniz, bilmediğini bilmeyenden kaçınız.
 
Bilgi insanı şüpheden, iyilik acı çekmekten, kararlı olmak korkudan kurtarır.
 
Bilgiye sahip olarak doğmuş birisi değilim. Öğretmeyi seviyorum ve öğrenmeye çalışıyorum.
 
Bir milleti tutsak etmek isterseniz, onun müziğini çürütün.
 
Bir şeyi bildiğin zaman, onu bildiğini göstermeye çalış. Bir şeyi bilmiyorsan, onu bilmediğini kabul et. İşte bu bilgidir.
 
Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri varsa, o yerde güneş batıyor demektir.
 
Bir şeyin haklı olduğunu bildiğin halde, o şeyden yana çıkmazsan, korkaksın demektir.
 
Bir ülkede adaletin varlığı kişinin kendini özgürce ifade etmesinden anlaşılır. Bir ülkede adaletsizliğin varlığı ise kişilerin başına buyruk davranışından anlaşılır. İyi insanlar sorunları önlemek için çaba sarf ederler.
 
Bir insanı doyurmak istiyorsanız, ona balık verin; aç kalmamasını istiyorsanız ona balık tutmayı öğretin.

Çizik bir elmas, çizik olmayan bir çakıl taşından daha iyidir. 

Devlet düzen içinde yönetildiğinde ancak dünyada barış tesis edilebilir.
 
Duyduğumu unuturum, gördüğümü hatırlarım, yaptığımı anlarım.
 
Düşünmeden öğrenmek faydasız, öğrenmeden düşünmek tehlikelidir.
 
Hiç bir şey eyleme geçen cahillik kadar korkunç olamaz. 
 
Derin olan kuyu değil,kısa olan iptir.
 
Dinsel erdem, insanlığı sevmekle olanaklıdır. Bu sevgi hissi, aileden toplumdan hükümete dek karşılıklı olarak uzamalıdır.

Efendi adam, kendisinden çok şey, başkalarından az şey bekler.
 
Eğitimli insanlar adaleti ilke edinir ve onu düzenli bir biçimde yürütür; onu alçak gönüllülükle kurar ve sadakatla gerçekleştirir.
 
Eğitimli insanlar öncelikle adalete değer verir. Eğitimli insanlar adalet olmadan cesaret sahibi olunca asi olurlar. Küçük insanlar adalet olmadan cesaret sahibi olunca haydut olurlar.
 
Elmas nasıl yontulmadan kusursuz olmaz ise; insan da acı çekmeden olgunlaşmaz.
 
Etraflıca çalış, doğru bir şekilde araştır, dikkatlice düşün, düşündüklerini gözden geçir, ciddi ve samimi bir şekilde uygula.
 
Evinizin eşiğini temizlemeden komşunuzun damındaki karlardan şikayet etmeyiniz.

Gerçeği bilenler ile onu sevenler hiçbir zaman eşit değildirler.
 
Güçlü olan, zayıf yanını herkesten iyi bilendir; daha güçlü olan ise zayıf yanına hükmedebilendir.
 
Güleryüzlü olmayan bir kişi, dükkan açmamalıdır.
 
Güzelliği sevdiği kadar, erdemi de seven bir insanı daha görmedim.

Her şey bir güzelliğe sahiptir fakat bunu herkes görmez.
 
Hiç kimse başarı merdivenini elleri cebinde tırmanmamıştır.

İhtiyatlı insan nadiren hata işler.
 
İnsanlar sahip olduklarını küçümser, sahip olamadıklarını önemser.
 
İnsanları niçin öldürüyorsunuz, biraz bekleyin zaten ölecekler.
 
İsteyenler bilgilerini genişletmelidirler. Bilgilerini genişletmek isteyenler önce araştırmalıdırlar.
 
İdare etmek dürüstlük demektir. Sen doğru yönetirsen yanlış olmaya kimse cesaret edemez.
 
İyi insan, güzel söz söyleyen değil, söylediğini yapan ve yapabileceklerini söyleyen adamdır.

Karanlığa söveceğine, bir mum yak.
 
Kelimelerin gücünü anlamadan, insanların gücünü anlayamazsın.
 
Kelimelerin kuvvetini bilmeyen insanlarla esaslı bir konuyu konuşmak mümkün değildir.
 
Kendimize yapılmasını istemediğimiz bir şeyi, başkasına yapmamalıyız.
 
Kendini affetmeyen bir insanın bütün kusurları affedilebilir.
 
Küçük avantajların peşinden koşarken büyük başarılardan olabilirsiniz.
 
Küçükler ot gibidir, büyükler ise rüzgar: Rüzgar ne yöne eserse, otlar o yöne eğilir.
 
Konuşmaya değer insanlarla konuşmazsan insanları, konuşmaya değmez insanlarla konuşursan kelimeleri yitirirsin. Sen öyle biri ol ki ne insanları, ne de kelimeleri yitir.

Mutlu olmak için içinde bulunduğunuz andan daha iyi bir zaman olduğuna karar vermek için beklemekten vazgeçin. Mutluluk bir varış değil, bir yolculuktur. Pek çokları mutluluğu insandan daha yüksekte ararlar, bazıları da daha alçakta. Oysa mutluluk insanin boyu hizasındadır.

Olgun insan güzel söz söyleyen değil, söylediğini yapan ve yapabileceklerini söyleyen kişidir.
 
Okudum, unuttum, gördüm, hatırladım, yaptım, öğrendim

Sana bir şeyi nasıl bilebileceğini öğreteyim mi? Bildiğin zaman bildiğini anla, bilmediğin zaman ise bilmediğini anla.
 
Susmak, insanı ele vermeyen sadık bir arkadaştır. 
 
Öğretmek iki kere öğrenmek demektir

Yaldızlı sözlerle erdem bağdaşmaz.
 
Ya bir yol bul, ya bir yol aç, yada yoldan çekil.

Alfred Nobel " Nasıl Hatırlanmak İstersiniz? "

Yüzyıl kadar önce bir sabah bir adam gazetede okuduğu bir haber yüzünden şaşkınlık ve korku içerisindeydi. Gazetede ölmüş olduğuna dair bir haber yayınlanmıştı. Gazete yanlış kişiye ait bir ölüm haberi yayınlamıştı.

Adam şoka girmişti. “Ben burda mıyım yoksa orada mıyım?”

“Dinamitin mucidi olan bu adam şoktan kurtulup kendisine geldiğinde, içinde insanların onun arkasından neler söylediğine dair bir merak uyanmıştı.

“Dinamit Kralı öldü”, “O bir ölüm tüccarıydı” gibi haber başlıkları kullanılmıştı gazetelerde. Bu haberleri okuyunca kendisine bir soru sormuştu... “Yoksa ben böyle mi hatırlanacağım.”

Bu şekilde hatırlanmak istemiyordu. O günden sonra sadece barış için çalışmaya karar verdi. Bu adamın adı Alfred Nobel ve bugünlerde biz onu onun adına dağıtılan büyük Nobel ödülleriyle hatırlıyoruz.

Alfred Nobel duygularıyla yüzleştikten sonra sahip olduğu değerleri gözden geçirmiş ve yeniden tanımlamıştı. Belki de bizde bir an durup düşünmeli ve aynı şeyi yapmalıyız.

Bizden sonraki nesillere nasıl bir miras bırakacağız?

Nasıl hatırlanacağız?

Arkamızdan iyi konuşmalar mı yapılacak?

Sevgi ve saygıyla mı anılacağız?

Özlenecek miyiz?


Kerime Nadir "Romancılığı, aşktan da fazla seviyorum."



Zaten evli kalsaydım, bu kadar roman yazmama imkân yoktu. Bütün dünya nimetlerini roman yazmaya değişmem. Romancılığı, aşktan da fazla seviyorum. 


Jacques Prevert - Geceleyin Paris

 
Karanlıkta tek tek yakılmış üç kibrit,
İlki görmek için tüm yüzünü senin,
Gözlerini görmek için ikincisi,
Sonuncusu dudaklarını.
Ve kollarımda sımsıkı sararken seni,
Koyu bir karanlık
bütün bunları bana hatırlatmak için.
Çeviri...Orhan Soda


Üç kibrit çaktım karanlıkta arka arkaya
Birincisi yüzünü görmek için toptan
İkincisi gözlerini görmek için
Üçüncüsü ağzını görmek için
Sonra kararttım dünyayı
Hatırlamak için bütün bunları
Kollarımda sıkarak seni.
Çeviri : Sabahattin Eyuboğlu