01 Mayıs 2020

Yalınayak Sokrates / Genco Erkal

Tiyatro sanatçısı Genco Erkal, “Yalınayak Sokrates” adlı oyununu YouTube üzerinden erişime açtı. Amerikalı oyun yazarı Maxwell Anderson’ın kaleme aldığı, Mina Urgan’ın Türkçeleştirdiği oyunu 
Genco Erkal yönetiyor. 

Yalınayak Sokrates / Genco Erkal - YouTube



 


Mina Urgan "O kadar aykırıyım ki bu topluma."




Bir Dinozorun Gezileri'nde ise, başta Mavi Yolculuk ve Bodrum olmak üzere, Anadolu, Paris, İngiltere, İtalya, Sovyet Rusya ve Amerika'ya "dinozorca" (az parayla) yaptığı yolculukları, eksilmeyen yaşama sevinci ve gülümseten izlenimlerle aktardı. İki kitabı da büyük satış rakamlarına ulaşmış olan yazar, bu durumu ironik biçimde şu şekilde açıklamıştı: "Kitaplarımın nasıl bu kadar sattığını anlamadım, hala da anlamıyorum. Nasıl satar benim kitabım. O kadar aykırıyım ki bu topluma. Çok satıyorum, acaba çok mu bayağı yazıyorum. Acaba yanlış bir şey mi yaptım?"


Behice Boran " Eğer bir şey yapılacaksa, onu iyi yapmak gerekir. "

İşçi sınıfımız, işçi arkadaşlarımız ülkenin iç ve dış politikasıyla, tüm sorunlarıyla, ekonomik, siyasal sorunlardan sağlık, eğitim, sanat sorunlarına kadar tüm sorunlarıyla ilgilenmek, bu konularda bilgi edinmek, bu konulara ilişkin sorunların geçerli çözüm biçimlerini, yöntemlerini öğrenmek ve bu doğrultuda siyasal mücadele vermek durumundadır.  
 
Kişiler hakkında nasıl mı karar vereceksin? Hayatlarına bakarak. Bir insan, yaşadığı hayatın insanıdır. 

Sömürülüyor olmak başka şeydir, sömürge olmak başka şeydir.  

Herkesin aşk acıları vardır; benim dostluk acılarım oldu. 

Türkiye’nin önünde bugün demokrasiye geçilip geçilemeyeceği sorunu duruyor. Biz halkımızın demokrasi isteğine yanıt vermede en başta kendimizi sorumlu hissediyoruz.

Bu sistemde insanların yaşamında ancak "mutlu anlar" olabilir. Mutluluğun sürekli bir hal alabilmesi için daha çok yol almamız gerek. Ütopyamıza doğru. 

Kadın hareketi sınıf mücadelesiyle bütünleştirilmelidir.  

Amacımız halkı daha bugünden demokrasinin mimarı haline getirmek, toplumun her alanını demokratikleştirmek, halkın katıldığı demokratik bir politik rejimi yaşama geçirmektir.  

Toplumlar, tarihlerindeki gelişme ve ilerleme atılışlarının doruk noktalarından geçerek, bu doruk noktalan birbirine katışıp birikerek sosyalist çizgiye ve sosyalizm aşamasına gelirler. 

Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm! 

Sosyalist doğulmaz sosyalist yaşanır. 

Hangi şairimizin dili Türkçenin güzelliklerini ve zenginliğini Nâzım kadar bize bol bol, cömertçe veriyor?  

İktidar olup ülkeyi yönetebilmek bu bilgileri ve mücadele deneyimlerini kazanmakla, özümsemekle mümkündür. 

İktidar şu partiye değil de, bu partiye sadece oy vermekle gerçekleşmez. İşçi sınıfımızın kendisi iktidar hazırlanmalıdır. 

İşçi sınıfının mücadele ufku, ücret, ikramiye, kıdem tazminatı, referandum gibi ekonomik sorunlarla sınırlanmamalıdır. 

İşçilerin kaybedeceği hiçbir şey yok, kazanacağı çok şey vardır.  dünyanın her memleketinde işçi sınıfı ileriliğin ve gelişmenin savunucusu olmuştur.

Sosyalistler kendi toplumlarının ve insanlığın tarihinde toplumu ve insanlığı ilerletici, yapıcı, olumlu her şeyin, her başarının, kültür mirasına her katkının, tabii mirasçıları sayarlar kendilerini.

Nâzım'ın "Büyük Destan" bütünlüğünde neşredilip halkoyuna sunulduğu gün Atatürk'e basma kalıp methiyeler yazanlar, onun "26 Ağustos Gecesi"nin yanına hangi mısralarını koyup ta boy ölçüşebilecekler?

Kurtuluş mücadele ile sağlanır boyun eğerek değil. Kurtuluş tek tek olmayacaktır. Hep birlikte kurtulacağız. Hep birlikte mücadele edeceğiz. Hep birlikte kazanacağız. Selam olsun Türkiye'nin ve dünyanın aydınlık geleceğine.

İşçi sınıfı bu bilgileri, mücadele deneyimlerini, iktidar için gerekli yetenekleri ancak politik düzeyde örgütlenerek, partileşerek kazanabilir. Kendi bağımsız partisi aracılığıyla ancak iktidar olabilir ve iktidarda kalıp işleri yürütebilir.

Geçmişte yapılan işlerden, geçirilen deneylerden bugüne vuran bir ışık vardır ve her toplumun belirli bir zaman bölümündeki sorunları, o toplumun, dününü bugüne ve yarına bağlayacak tarihsel gelişme doğrultusu ve şartları çerçevesinde doğru anlaşılıp doğru çözümlere kavuşturulabilir.

Türkiye'nin Doğusu, Batısıyla ve parçalar halinde değil, bir bütün olarak, emperyalizme bağımlı geri bir kapitalist ülkedir. Bir bütün olarak emperyalizmin ekonomik sömürüsü, politik, askeri ve kültürel nüfuz ve baskısı altındadır. Temel olgu budur ve sorun bu çelişkinin giderilmesi, bağımlı, geri kapitalist durumdan çıkılmasıdır.

Fikri görüşleri miyop, bilgi dağarcıkları fakir kişiler, Nâzım'ı gayri milli olmakla ithama kalkışmışlardır. Cemiyetini inkâr ediyor, kendini inkâr ediyor, demişlerdi. Bugün Nâzım sanatın öyle yüksek zirvelerinde ki, hasımları bile onu kabul etmek zorunda kalıyorlar. "Bedrettin Destanı", "Büyük Destan", "Memleketimin İnsan Manzaraları" bu topraklardan yeni birer dağ silsilesi gibi yükseliyor. 

Yannis Ritsos - Yalınlığın Anlamı

 

Yalın şeylerin arkasına gizleniyorum
beni bulasın diye;
beni bulamazsan, eşyayı bulacaksın,
elimin dokunduğu şeylere dokunacaksın,
parmak izlerimiz karışacak birbirine.

Ağustos mehtabı ışıyor mutfakta
kalaylanmış bir tencere gibi
(sana bu söylediklerim
yüzünden öyle görünüyor),
boş evi ve evin diz çökmüş
sessizliğini aydınlatıyor
sessizlik hep öyle diz çökmüş gibi kalıyor

Her sözcük bir geçittir
bir buluşmaya, çoğu zaman vazgeçilen,
işte o zaman doğrudur o sözcük:
buluşmakta direttiği zaman.