Uzun, Dicle’yle birlikte eski zamanlara,
kuntlaşmış aşkların, barış içinde yaşayan çeşitli dinlerden kavimlerin
diyarına götürüyor bizi. Kürtler, Yezidiler, Süryaniler, Araplar,
Yahudiler, Ermeniler Türkler... Ester ve Biro’nun kırılmış, çaresiz
aşkları. Mezopotamya’da, Dicle’nin kıyısında yaşayan Mir Bedirhan’ın, 16
yaşında tahta çıkışından, sürgüne gidişine, oradan da ölümüne kadar
geçen zamanları sese tutkun, sözü mekan bilmiş Biro’nun kelimeleriyle ve
hafızasıyla aktarıyor. Biro kelime avcısıdır. Ders alınsın diye hep
anlatır. Dinleyenler de başkalarına anlatsın diye.
"Siz istediniz ben de anlatacağım. Kandili yakın ve unutulmuşların sesine kulak verin."
"Siz istediniz ben de anlatacağım. Kandili yakın ve unutulmuşların sesine kulak verin."