(Analitik Felsefe)
20 yyda pozitivizmden kaynaklanan ve Neopozitivizm yeni olguculuk ) veya mantıkçı poztivizm adıyla da anılan yeni bir akım ortaya çıkmıştır. Kurucusu ve önemli temsilcisi Ludwig Wittgenstein’dir. (1889-1951)
Analitik felsefecilere göre felsefe alanında varlık, değer , Tanrı gibi doğruluğu test edilemeyen metafizik görüşlere yer verilmemelidir. Onlara göre doğruluğu test edilebilen yani doğrulanabilen bilgiler doğru bilgidir. Bunun için bilimsel olanla metafizik olanı birbirinden ayırmaya özen gösterilir.
Felsefenin görevi düşünsel bir etkinlik olmaktan çok dildeki kavramları çözümlemek olmalıdır. Bunu da sembolik mantık dili kullanılmalıdır.
Wittgenstein ‘’Tractatus’’ adlı eserinde dilin dünya ve gerçeklikle ilgisi sorununu ele alır. ‘’Dille ifade edilemeyen şeyler saçmadır, anlamsızdır. Yani dilin sınırları düşüncenin ve bilginin de sınırlarıdır.’’ Kısaca Wittgenstein’a göre “üzerinde konuşulamayan şeyler hakkında susmak gerekir’’ Ona göre felsefi önermeler dil analizi yapılan önermelerden oluşmalıdır. Önermenin dil analizi yapılamıyorsa anlamsızdır ve boştur. Metafizik önermeler böyledir.