-Eğitim, bir çocuğa özel yeteneklerinin fakına varması için yardım etmektir. Eğitimin zıddı yönlendirmedir.
-Burası ve şimdiki an sonsuzluktur.
-Bu açıdan bakılırsa insanın kattığı anlam dışında yaşamın hiçbir anlamı yoktur; insan başkalarına yardım etmediği sürece yapayalnızdır.
-Gerçek hiçbir zaman şiddet tarafından çürütülemez.
-Her insan mutlu olamaz. Çünkü gereğinden fazla özler dünü, hak ettiğinden fazla düşünür yarını ve hiç hak etmediği kadar bilinçsizce yaşar bugünü. Her insan mutlu olamaz. Çünkü gereğinden fazla özler hayatından çıkanları. Hak ettiğinden daha büyük umutla bekler hayatına girecekleri ve asla göremez yanı başındakileri.
- "Sevginin yalnızca ayrıcalıklı bireysel değil de sosyal bir olgu olarak gerçekleşebilirliğine inanmak, insanın doğasını bilerek temellendirilmiş ussal bir inançtır."
-İnsan yaratma süreci içinde kendini dünya ile bütünleştirir. Tam çözüm, insanlar arası birlikteki başarıda, bir başka insanla sevgi içinde kaynaşmada yatmaktadır.
-Mantıklı düşünce kavramından bir kuramın oluşturulmasına doğru atılan her adımda inanca gerek vardır.
-Milyonlarca insanın aynı kötülükleri paylaşması o kötülükleri erdeme dönüştürmez; aynı hataları yapmaları, o hataları doğru kılmaz.
-Özel mülkiyetin, ona sahip olmayan insanlar için bile ne kadar önemli, dokunulmaz olduğuna çok güzel bir örnek şöyledir. Almanya'da Birinci Dünya Savaşından sonra insanlar çok zor şartlar altında iken bir referandum yapılır ve insanlara sorulur, "Savaşı kaybetmemizin sorumlusu olan Alman imparatoruna/luğuna ait mülklere el konulması ve bunun fakir/zor durumdaki halk yararına kullanılması veya mülkiyete dokunulmaması hakkında ne istedikleri". Referandum sonucunda özel mülkiyet kendilerine ait olmadığı halde halk "Hayır, el konulmamalı" kararını alır.
-Tüm uygarlığımız, karşılıklı kar sağlayan bir alış veriş düşüncesi, satın alma açlığı üzerinde yükseliyor.