İç siyasetin günden güne kısırlaşan havası, insanın yüreği ile beyni arasındaki
yolları tıkıyor.
İnsan boğucu bir havadan kurtulup dağlara, kırlara doğru koşmak ister.. Ben de
bugün sizleri ünlü ressam Avni Arbaş'ın Ankara'da Artiza'n Sanat Galerisi'nde
açtığı sergiye götürmek istiyorum.
Kapalı zarf usulü ile ihaleye çıkmış anayasanın bu 175. maddesi ile bugün
dilerseniz hiç ilgilenmeyelim.. Yıllar yılı insanların yüreklerine ve
beyinlerine takılmış kelepçeleri görmezlikten gelip yalnızca anayasanın «geçici
4. maddesi»ne takılı bencil yürekleri ve ipotekli beyinleri de hiç konu
etmeyelim.
Avni Arbaş'ın fırçasından süzülen ve o renk cümbüşü içinde sanki dörtnala koşan
atlara bakalım.. Nâzım Hik-met'in deyişi ile «Bu atlar Avni'nin atları/Kuvvayı
Milliye atları..» Bu atlara bakalım..
Ne 175. madde, ne anayasa kefaleti, ne geçici 4. madde, ne şu, ne bu..
— Bu atlar Avni'nin atları Kuvvayı Milliye atları
Kara yamçı altında ak sağrı dolgun Titrer burun kanatları Bu atlar Avni'nin
atları..
Abidin Dino gibi, Avni Arbaş gibi sanatçıları çıkaran bu halk, kimi devlet
yöneticilerince IMF'ye, OECD'ye milyarlık borç yükleri altına sökulsa da
insanlıktan hep alacaklı kalacaktır.
— Kuvvayı Milliye gelecek yine Şahin atlar aşarak yeli Çiğneyerek gâvuru da
Anzavur'u da Kuvvay: Milliye gelecek yine.
Kafalarında seçim sandığı taşıyan siyasetçiler unutulacak; aydınlara,
sanatçılara en acımasız cezaları verenler unutulacak; devlet adına yol kesen
eşkiya unutulacak, beyinlere dikenli teller dolayanlar unutulacak, devlet
başkanları unutulacak, kırmızı plâkalı arabalara tırmanmış başbakanlar
unutulacak; bakanlar unutulacak..
. Resimleri ile Dinolar, Arbaşlar; romanları, öyküleri ve yazıları ile Yaşar
Kemaller, Aziz Nesinler, Rıfat llgazlar, Sabahattin Aliler; şiirleri ile Nâzım
Hikmetler, Ceyhun Atuf-lar, Hasan Hüseyinler, Ahmet Arifler hep yaşayacaklar..
Yasak üstüne yasak konsa da yaşayacaklar; adları okul kitaplarından çıkarılsa da
yaşayacaklar, şiirlerinden, yapıtlarından devlet televizyonunda, radyosunda tek
sözcük bile olsun söz edilmese bile yaşayacaklar..
«Türküler söylendikçe Türk diliyle/Seni seviyorum, gülüm dendikçe Türk diliyle»
bu ressamlar, bu yazarlar, bu şairler hep anılacak..
Yasak olsa da anılacak..
Yasak olmasa da anılacak..
Bugün salonlarda anılacak..
Yarın alanlarda anılacak..
«Devletlüler» unutulacak ve yarınlara, ilkellikleri dışında bir iz bırakmadan
unutulup gidecekler bir bir. . «Avni'nin atları» kalacak yarınlara..
— Gülüm Kuvvayı Milliye atları, Gözüm Kuvvayı Milliye atları..
Bugün ne 175. madde, ne dönen dolaplar, ne arabesk oyunlar, ne geçici 4. madde..
— Bu atlar Avni'nin atları. Kuvvayı Milliye atları
Kara yamçı altında ak sağrı dolgun Titrer burun kanatları Bu atlar Avni'nin
atları..
(3 Mayıs 1987)
*
"Türkiye, bir İslamcı devlet değildir; laiktir, laik kalmalıdır. Ve laik kalacaktır. Amerikancı bütün etkilere karşın Türkiye, kendi bağımsız siyasetini kendisi çizecek ve bu siyaseti yine kendisi uygulacaktır.
Müslümanlığı, bir antikomünist ideoloji olarak Türkiye’nin komşularına karşı kullanmak, hem İslâm dinine saygısızlıktır hem de Türkiye Cumhuriyeti’ni sonu gelmez bir serüvene itmek demektir."
"Tarikat - Siyaset - Ticaret"
Uğur Mumcu