"Şansını denemeye git mi diyorsunuz bana? Nereye gideyim peki? Bir
bölgeden bir bölgeye geçmek için pasaport gerekiyor. Pasaport da kırk
para tutuyor. Kırk yıldır cebimde kırk paralık bir sikkenin bir ötekiyle
çarpışıp öttüğünü duymadım. İnsanın başını alıp gidebilmesi için
karşısına çıkacak köy sayısı kadar altın olmalı cebinde ve altı köye
uğrayacak kadar parası olan Fourchon'ların sayısı da pek fazla değildir.
Bizi bucaklarımızdan ancak askerlik çıkarabilir. Yüz sefile
karşılık zenginleşen bir kişi vardır. Niçin dökülür bu yüz kişi, neleri
eksiktir? Tanrı bilir bunu, tefeciler de bilir. İyisi mi bucaklarımızda
kalalım biz. Eskiden senyörler bizi zorla tıkıyorlardı buraya. Şimdi
ister istemez zorla kalıyoruz. Beni buraya mıhlayan şeyin ne olduğunu
bilmek ilgilendirmiyor beni. Zorunluğun yasası mıhlasa ne olur,
senyörlüğün yasası mıhlasa ne olur? Şu ya da bu biçimde ölünceye kadar
toprağı işlemeye mahkumuz biz. Nerede olursak olalım, toprağı siz
varlıklılar için, kazar, çapalar, gübreleriz. Sizin varlıklı doğmuş
olmanız da bizim yoksul doğmamız da doğaldır. Kitle hep aynı kalacaktır.
Hiçbir zaman değişmez. Bizim aramızdan yükselenlerin sayısı sizin
aranızdan tepetaklak olanların sayısından çok daha azdır. Biz bilgin
değiliz ama bunu çok iyi biliriz. Boyuna suçlamamak gerekir bizi. Biz
sizi rahat bırakıyoruz. Siz de bizi rahat bırakın yaşayalım. Yoksa,
böyle devam ederse, biz hapishanelerinizde beslemek zorunda
kalacaksınız. Aslına bakarsanız, orası bizim samanlıktan daha iyidir...
Sizler efendiler olarak kalmak istiyorsunuz. Öyleyse her zaman düşman
olacağız. Otuz yıl önce olduğu gibi bugün de. Sizin her şeyiniz var.
Bizim hiçbir şeyimiz yok. Dostluk bekleyemezsiniz bizden hala."
Dünya edebiyatının yazılmış en gerçekçi (Marx'ın en beğendiği roman olduğu söylenir)
* * *
Soylu toprak sahibiyle topraksız çiftçi arasındaki mücadeleyi yansıtan Köylüler Balzac'ın kendisinin de çok değer verdiği olgunluk dönemi yapıtıdır. Kişisel olarak aristrasiyle ve soylulara sempati duyan Balzac bu mücadeleye katılan herkesi tam bir yansızlıkla verir. Balzac bu romanda aristokrasinin yalnızca yenilgisini değil aynı zamand bu yenilginin kaçınılmaz bir son olduğunu da anlatmıştır.