02 Haziran 2021

Henry David Thoreau - Walden Gölü (Ormanda Yaşam)

 Doğal Yaşam ve Başkaldırı

Amerika’nın kuruluşundan bu yana en çok tartışılan yazarlarından biri olan Henry David Thoreau (1817-1862)’nun başyapıtı Doğal Yaşam ve Başkaldırı (Walden), Amerikan Edebiyatının klasiklerindendir, ayrıca Amerika'nın en verimli entelektüel akımı olan transendantalizmi (aşkınlığı) en iyi ifade eden eserdir.

28 yaşında şair-entelektüel bir Amerikalı, şehirdeki yaşantısını geride bırakıp doğup büyüdüğü kent olan Concord yakınındaki Walden Gölü kenarında bir kulübe yapar ve orada yaşamaya başlar. Doğanın tam ortasında, bütün yaşamsal ihtiyaçlarını bilek gücüyle çalışarak karşıladığı 2 yıl geçirir. Bu süre boyunca toplumsal hayatın dayatması nedeniyle maruz kaldığı birçok anlamsız eylem ve düşünceden arınarak yaşamın aslında ne kadar basit ve güzel olduğunu görür. “Gerçekten yaşamak” için kendisine kalan bol zamanda gelişmiş ruhunun eğilimlerinin peşinden gider: okur, tefekkür eder, gözlemler ve yazar.

Henry David Thoreau'nun Amerika'da Walden  adıyla yayımlanan eseri, bir yazarın en verimli çağında, savunduğu idealleri yaşayarak kanıtlamasının bir ürünüdür. Kaknüs Yayınlarından çıkan Doğal Yaşam ve Başkaldırı, Thoreau’nun başyapıtı olan Walden'ın yanısıra Sivil İtaatsizlik Üzerine makalesini de Türkçe çevirisiyle okuyucuya sunmaktadır. Thoreau’yu bu makaleyi yazmaya iten olan olay, 1846 Temmuz’unda Walden’da yaşarken meydana gelmiştir. Ayakkabılarını tamir ettirmek için köye getirdiğinde, vergisini ödemediği için tutuklanıp hapse atılmıştır.

Bir gece hapiste kaldıktan sonra, bir akrabasının parayı ödemesiyle serbest kalır. Bu olay ona, savaş ve kölelik karşıtı yazılar arasında bir klasik niteliği taşıyan makalesiyle hükûmeti eleştirme fırsatı vermiştir. Sivil İtaatsizlik, Gandhi, Dr. Martin Luther King ve Vietnam savaşı karşıtı göstericilerin direnişlerinde çıkış noktası olarak kullanılmıştır.

- - - - - -

Bir kişi Türkiye'de de zengin olabilir, her açıdan Türk hükümetinin hükmü altına girip ona itaat ederse tabii...

Hiçbir malı olmayan biri, Devlet'e vermesi gereken dokuz şilini vermeyi bir defa reddederse, bildiğim hiçbir yasada yer almayan, sadece kendisini yargılayanların yetkileriyle belirlenen bir süre içinde hapishaneye atılır; ama Devlet'ten doksan defa dokuz şilin çalsa, kısa zamanda hapishaneden salıverilir.

 İnsanların çoğu, nispeten bağımsız yaşanan bu ülkede bile, yalnızca cehalet ve yanılgıları yüzünden, hayatın ilgi gösterilecek sahte alanları ve aşırı ağır işleriyle o denli meşguller ki, daha güzel meyvelerini toplayamıyorlar. Aşırı didinmekten elleri meyve toplayamayacak kadar hantal ve titrektir.

Çok yakında gidip sadece rüzgarın sazların arasından fısıltısının duyulduğu göl kenarında yaşamak istiyorum. Kendimi geride bırakırsam bunu başarmış olacağım. Arkadaşlarım, oraya gidince ne yapacağımı soruyorlar. Mevsimlerin gelip geçmesini seyretmek başlı başına bir iş değil midir?

 Bir ülkenin gençleri muhafazakarsa o ülkenin cenaze töreni yakın demektir.

 Kim bilir kaç insan bir kitap okuyarak hayatlarında yeni bir çağ başlatmıştır.

 ..ve evlerimiz sırtımızda öyle bir yük ki onlara sığınmaktan çok kendimizi onlara hapsetmişiz...

 Zamanın büyük çoğunluğunda yalnız olmanın sağlıklı olduğunu düşünüyorum. Biriyle beraber olmak, en iyisiyle bile olsa bir süre sonra yorucu ve zihin dağıtıcıdır.

Uygar insanın uğraşıları ilkel insanınkinden daha değerli değilse, o , ömrünün büyük bir kısmını yalnızca temel gereksinimlerini karşılamak ve rahatlığa kavuşmak için harcıyorsa, neden ilkel insanın çadırından daha iyi bir barınağı olsun ki?

Dünya şu anda ne yapıyor diye merak ediyorum. Son üç saattir şu eğrelti otunun üzerinden gelen çekirge sesi dışında bir şey duymadım.

 Bir tepenin güneyine kalacak yerimi yapacağım ve Tanrıların bana bahşettiği hayatı yaşayacağım.Güneşle güneş arasında bana bahşedilen şeyleri şükranla kabul etmek başlı başına bir iş değil midir?

 Yalnız olmayı seviyorum, yalnızlıktan daha samimi ve sıcakkanlı bir arkadaş tanımadım. Dışarı çıkıp insanların arasına karıştığımızda, odamızda olduğumuzdan çok daha yalnız oluruz.

 Gözlerimizi kapayan ışık, karanlık gibidir bizim için. Sadece uyanık olduğumuz gün ağarır. Doğacak daha çok gün var. Güneş bir sabah yıldızıdır.

 Dünya şu anda ne yapıyor diye merak ediyorum. Son üç saattir şu eğrelti otunun üzerinden gelen çekirge sesi dışında bir şey duymadım.

 Bir gün hasta düşerim diye bir şeyler biriktirebilmek için kendinizi hastalığa sürüklüyorsunuz.