03 Kasım 2021

Wilhelm Reich “Asıl açıklanması gereken, neden aç insanın çaldığı ya da sömürülen adamın grev yaptığı degil, neden aç insanların çogunun çalmadığı ve sömürülenlerin çoğunun greve gitmediğidir.”

Almanya'nın büyük bir bunalım geçirdiği 1930-1933 yılları arasında Wilhelm Reich tarafından kaleme alınan bu değerli inceleme, çağımızın başlıca görüngelerinden birini, faşizmi anlatmakta, bugün de temel kaynaklardan biri olmaya devam etmektedir. Reich, faşizmin (buyurgan tek parti yönetiminin) tek bir bireyin, belli bir ulusun, bilmem hangi siyasal ya da kavimsel kümenin öğreti (idéologie) ya da eylemini temsil ettiği görüşüne şiddetle karşı çıkmaktadır. Beri yandan Marx'çıların öne sürdükleri salt toplumsal-iktisadi açıklamayı da kabul etmemektedir. O faşizmi, ilk, yani dirimsel (biologique) güdüleri binlerce yıldır baskı altında tutulan sıradan bireyin akıldışı kişilik yapısının dile gelmesi olarak görmektedir. Reich bu incelemede söz konusu baskının toplumsal işleviyle aile ve Kilise'nin bunda oynadığı temel rolü çözümlemektedir. Faşizm de içinde olmak üzere, her türlü örgütlü gizemciliğin (mysticisme'in) aslında insan kitlelerinin doyurulmamış bedensel boşalma arzusuyla açıklanacağını göstermektedir. Yapıtın günümüzde de taşıdığı önem yadsınamaz. Örgütlü faşist hareketlerin kökenindeki insanın kişilik yapısı hiç değişmemiştir; bugün de toplumsal çatışmalara bu kişilik yapısı egemendir. Dünyamızın karanlıklara gönülüp can vermesini istemiyorsak, bütün dikkatimizi söz konusu yıkıma yol açabilecek kişilik yapısına çevirmemiz, faşizmin kitle ruhu anlayışını çok iyi anlamamız gerekir. Faşizmin Kitle Ruhu Anlayışı (Arka Kapak)