01 Ağustos 2021

Kadim Kültürlerde Hayat Ağacı - Tarık Barbaros Pilevne

Bu çalışmada amacım, Ormancılık terminolojisine ve halkımızın kültür dağarcığına katkıda bulunmaktır. Hayat Ağacı, insanlığın kültür belleğinde; cennetin, yeniden doğuşun (reenkarnasyon), sonsuz yaşamın, sabrın, dinginliğin, huzurun, bolluk ve bereketin, güvenin habercisi ve simgesidir. Bildirimde kavramı çeşitli yönleriyle ve muhtelif kaynaklardan araştırdım ve bu kültün çağlar boyunca İnsan - Doğa ilişkisini beslemesini ve etkilemesini aydınlatmaya çalıştım. Bildirimin, “İnsan - Doğa İlişkisi / Çelişkisi: Sosyolojik ve Felsefi Yaklaşımlar” başlığı altında değerlendirilmesini dilerim.

 KUTLU ORMAN, KUTLU AĞAÇLAR

Eski Türklerde orman kutlu bir mekân olarak bilinirdi. Yurt sevgisinin ve ülke birliğinin simgesi olan Ötügen Yış (Ötügen Ormanı), Göktürkler için Yer Tanrısının makamıydı. Orası Dünyanın merkeziydi ve Hakan da oradaydı. Türk mitolojisine göre Umay Ana, kutlu ağacın sahibiydi ve yeryüzüne inerken bu ağacı kullanırdı. Kübey Hatun bu ağacın içinde yaşar, ağacın köklerinden “Yaşam Suyu, Bengisu” akardı. Arzın ortasından göğe doğru uzanan Bay Terek’in dallarından biri Güneşe, biri de Aya ulaşır. Üzerinde Tanrı Ülgen otururdu ve insanların koruyucusuydu. Sakallı ve kaftan giymiş olarak sarayından geceyi, gündüzü, güneşi yönetirdi. Ağacın tepesinde Türklerde önemli bir mitolojik öğe olan çift başlı kartal Öksökö bulunurdu. Bu kuş bakır tırnaklıydı, altın (renkli) kanatları vardı. Pençeleriyle Ay’ı ve Güneş’i tutar; gökten yıldırımlar indirir, göğün kapısını beklerdi. Gece ve gündüzü, ak ve karayı, aydınlık ve karanlığı (yaruk ve karuk), evrendeki çiftliği, zıtlığı simgelerdi. Efsaneye göre, iki kartal, yer ve göğün tam ortasında evrenin dönüşüne uyarak birbirlerinin etrafında dönmeye başlar ve kaynaşıp tek varlık olurlar. Çift başlı kartal figürü geçmişte; Hitit, Akad, Asur, Bizans ve Selçukluda kullanılmıştır. Orta Asya Şamanizm’ine göre Kartal, insanlara gökyüzü ve yeryüzü yolculuklarında refakat eden, ululuk ve yükseklik timsali bir varlıktır. Kazakistan’ın başkenti Astana’daki Bay Terek kulesi, Yaşam Ağacını simgeler ve Orta Asya mitolojisine uygun olarak düzenlenmiştir. Üzerindeki küresel form, kutsal kuş Samruk (Simurg) yumurtasını ifade eder... 

 huseyn siyabend on Twitter: "Çifte Minareli Medrese/Erzurum (Çift Başlı  Kartal)… " Çift Başlı Kartal; Çifte Minareli Medrese, Erzurum

 Ulu ağaçların kutsanması, aynı zamanda Tengri’ye gösterilen hürmetin de bir işaretiydi. Kadim kültürlerde kutlu ağaçlar genelde mitolojik atalarla ilişkilendirilirdi. Hunlar arasında bazı boylar ağaçtan türediklerine inanırlardı ve söylencelerinde bu yolda anlatımlar vardı: “Selenge yöresinde bir ağaçta bir budak oluşmuş, bundan beş erkek çocuk çıkmış...” Türk boylarından olan “Kıpçak” ağaç kovuğu anlamına gelir; Oğuz Destanında ağaçtan yaratılma/türeyiş efsanelerine rastlanır. Oğuz kahramanı Basat, hasmı olan Tepegöz’e şöyle haykırır: “Atam adın sorar olsan Kabaağaç, anam adın sorar olsan Kağan Aslan!” Dede Korkut’un hayır duaları arasında “Kabaağacun kesilmesün!”
sözleri geçer. Osmanlı’da da “Devletlû” ağaçlar vardı: Sultan Murat Gelibolu’ya çıkmış, Malkara’ya doğru birçok
yeri fethetmiştir... Aşıkpaşazade bu sefer için şöyle der: Vardılar, ol yere kondular. Murat Han dahi bir kabaağaca arkasın verdi, okurdu.

Bir lahza geçtikten sonra adamlar geldi. Biri biri ardınca kim; “Hanum! Hakteala kudretiyle ol hisar yıkıldu!” Deyu muştu verdiler. Ol ağaca kim Han arkasın vermiş idi, Han eğitti: “Bu ağaç, Devletlû Kabaağaçtur...” Kâtip Çelebi’nin anlatımına göre ise; Polonyalılara ait bir kalenin alındığı haberine çok sevinen Sultan, altında gölgelendiği ağaca “Devletlû Kavak” adını verdi. Selçuklu ve Osmanlılarda; cenneti temsil etmesi ve uzun ömrün göstergesi olarak; çinilerde, taş süslemelerinde, halı ve kilimlerde, hurma ve servi motifli beş, yedi ve dokuz dallı kutsal ağaç motifleri kullanılmıştır.

 Gökmedrese -5- Hayat Ağacı | Hayat ağacı Figürü Sivas Gök me… | Flickr  Sivas Gökmedrese’de taş bezeme

 HAYAT AĞACI NEDİR?

 Ulu ağaçlar diğer kadim kültürler içinde de önemli yer tutar. Onlar, zamanla ve doğayla barışık olan ve hayranlık duyulan varlıklardır; dayanıklılık, güç ve gururun temsilcisidirler.

 P sik o loji NEDEN KÂİNATTAN SORUMLUYUZ? - PDF Ücretsiz indirin 

Etnografya, din ve mitoloji unsurları ile beslenen tüm kavimlerde karşılaştığımız, etnik hudutları aşan, evrensel bir inanış olgusu da Hayat Ağacı’dır. Evrenin direği, barışın, bereketin, bilimin, hikmetin, kudretin ve sonsuzluğun sembolü olan bu kült, dünyanın birçok yerinde yaygın ve benzer çizgiler üzerine kurulmuştur. Çeşitli kültürlerde ritüel, masal, destan ve söylencelerin konusu olmuş, benzer tanımlamalarla fakat değişik adlarla anılmıştır. Sözgelimi Hint metinlerinde “Boddhi”, Çin’de ise “Kiyen Mu” olup, dokuz dallı, dokuz köklü, dokuz göğe ve dokuz kaynağa dokunan bir külttür. Eski İran’da ölümsüzlük meyvesinin yetiştiği Haoma (Huma) ağacının benzeri, Ortaçağ Saksonları’nca “İrminsul” olarak adlandırılır ve üzerinde gökyüzünü taşıdığına inanılırdı. İslamî gelenekte ise “Tuba Ağacı” huzur ve mutluluk kaynağıydı. Görüldüğü gibi söz konusu olan bizatihi ağaca tapınma değildir, ağaçlar kutsalın bir yansımasıdır. Aşağıda faklı kültürlerde Hayat Ağacı figürleri yer almaktadır:

solsoledo on Twitter: "Hayat Ağacı motifi: 1. Domuztepe'de ele geçen bir  seramikte Hayat Ağacı, MÖ. 7000. 2. Asurlar'da Hayat Ağacı, MÖ. 2000-650.  3. 20.yy.'dan Hayat Ağacı motifi. ve kadim inanç #Alevilik'e ait Kadim kültürlerde Hayat Ağaçları: Asur, Mezopotamya ve İnka, Güney Amerika (Peru)

 AKSİS MUNDİ: DÜNYANIN EKSENİ

 Yakut, Altay, Abakan ve Moğollarda; Asya Şamanist geleneklerinin birçoğunda Hayat Ağacı; “Dünya Dağı” ve “Dünya Ağacı” kavramlarıyla ilişkilendirilir. Ağaç, dağın ya ortasında ya da tepesinde bulunur. Dağ ve Mağara; yaratılış, doğum, ana rahmi gibi süreçleri yansıtırsa da, genel anlamda evreni simgeler. Dünya Ağacı bazen Hayat Ağacı imgesi ile birleşirse de aynı şey değildir; Dünya Ağacı göğü taşırken, Hayat Ağacı yaşamın yenilenen döngüsünü (doğum / ölüm / doğum) temsil eder. Bazen Dünya Ağacının yerini “Dağ” alır, dünyanın eksenini teşkil eder. Bazı kaynaklara göre ise, Dünya’yı ortasından (göbeğinden) öte-âleme ve Kutup Yıldızına bağlayan, dalları vasıtasıyla şamanlara yeryüzünden yüksek âlemlere yolculuk yapma olanağı sağlayan bir ağaca, “Demir Ağaç” denir. Konumuz olan Hayat Ağacı ise tüm dünya mitlerinde gökyüzündeki Samanyolu’nun izdüşümüdür. Tükenmez bereketin ve yeniden doğuşun simgesi olan bu kozmik ağaç, dünyanın merkezindedir (Axis Mundi) ve üç kozmik bölgeyi; Gökyüzü, Yeryüzü ve Yeraltını birbirine bağlar. Kökleri yeraltına uzanan ve tepesi gökyüzüne değen ağaç, bu üç dünyayı bir eksende tutar. Bu yoldan ruhlar yeryüzüne gelir, ölüler ise gökyüzüne yükselir veya yeraltına inerler. Yaşam ağacı, köküyle toprağa ve dünyevi yaşama sımsıkı tutunurken, dallarıyla göğe ve manevi âleme uzanır. Göğün göbeği, Yer’in göbeği ve bunlar arasında yer alan Yer’in ekseni, Axis Mundi’dir. Dünya, göksel âlemdeki “Göğün Göbeği” ile bu ağaç aracılığı ile ilişki kurar ve onun özsuyu ile beslenir. Anne rahmindeki bir bebek için göbek kordonu nasıl yaşamsal bir öneme sahipse, yeryüzü için de bu irtibat kanalı aynı derecede önemlidir. Türk Şamanizm’inde bu bağlantıyı ifade etmek için “Göbek” sözcüğü tercih edilmiştir. Altay Şamanlığı’nda Axis Mundi, dünyanın merkezini, merkez ekseni simgeler. Yer merkez olmak üzere gökyüzü (tanrılar dünyası) ve yeraltı (ölüler dünyası) arasında bağlantı kuran bir ağaç olarak tasvir edilir.

 Axis mundi audiobook | Audioteka  axis mundi - Kafa Sözlük Axis Mundi İllüstrasyonları

KUTSAL KAYIN, DİREK - TEREK 

 Eski Türklere göre Hayat Ağacı ile özdeşleşen Kayın ağacı, Bay Kayın olarak adlandırılır. Bu ağacın, Türk mitolojisi ve kozmolojisinde önemli bir yeri vardır. Aksakallı kocaların, Hızır’ın ondan inip yiğitlere ad verdiği, göğün kapısı olan Kutup Yıldızı ile Yeryüzünü birbirine bağlayan yol olduğuna inanılırdı. Buryat’lar ve Altaylılar Kayın ağacını kutlu sayarlar, ayinlerden sonra fidan dikerler ve bunlardan kutsal kayın ormanları oluşurdu. Kurban ayininden sonra kurban kemikleri dikkatlice toplanarak Kayın ağacının üzerindeki bir iskeleye konulurdu. Ölen Şamanların davulları da Kayın dallarına asılırdı. 

 Ural-Altay kültürlerinde gök katları, Kayın ağacından yapılma bir direk üzerine kertikler açılarak temsil edilir. Bu kertiklerin sayısı 7, 9 ya da 12’dir. Sibirya’da Şaman çadırının ortasındaki Kayından yapılmış direk, “Kapı”nın yani Kutup Yıldızının bekçisidir/yoludur ve Şaman’a göğün kapısını açar. Bu yolculuk bazen Şamanın ağaca ritüel olarak tırmanması veya ağacın çevresinde -gökyüzünün katları olan- yedi veya dokuz kez dönmesi şeklinde gerçekleşir. Altay Şamanının göğe uçuş transında, son gök katına ulaşabilmesi, bu yaşam ağacına tırmanmasıyla ifade edilir. Dünya, Demirkazık (Kutup) yıldızına bu ağaçla bağlıdır; yıldız, ağacın tepesindedir ve onun da ötesinde Gök Tanrı vardır. Hayat Ağacı, Şaman’ın transa geçtiği çadırın direğiyle, kimi bölgelerde ise köyün meydanına dikilen direkle temsil edilir ki, bu gelenek Orta Asya’da halen sürmektedir. 

 Bu obje Kuzey Amerika yerlilerinde Totem olarak ve bazı Macar (Avar) köylerinde de görülür. Ancak Türk Şamanlığında direğe tapılmaz; o yer ile göksel âlem arasındaki bağlantıyı sağlar yalnızca. Orta Asya ve Sibirya Şamanizm’inde, Kayın ağacından yapılan bu direğin yerini kimi zaman Kayın ağacının kendisi alır. Yerleşik toplum düzeninde, “Direk” kültünün yerini “Sütun” almıştır; Yörük çadırlarında ise “Orta Direk” olarak karşımıza çıkar. Aşağıda Sibirya ve Oregon Şamanları görülüyor; fotoğraflar 1900’lerin başlarında çekilmiştir.
Not: Orta Asya’da Türkler, Huş ağacına Kayın derler. 

 RUHLAR VE KUŞLAR

 Asya Şamanist geleneklerinin birçoğunda; Orta Asya, Sibirya ve Endonezya mitolojilerinde, bedensiz varlıklar, yani ölerek bedenlerini terk etmiş olanlar ile yeniden doğmaya hazırlanan ruhlar, Hayat Ağacı’nın dallarına tüneyip bekleşen küçük kuşlar olarak tasvir edilirler. Örneğin Altaylılar, “Yeryüzünde tekrar doğmayı bekleyen insan ruhları, göksel ağacın dallarındaki küçük kuşlar gibidir” derler. Yakut geleneğine göre, “Yaratıcı” ya da ışığın yaratıcısı olan “Yüce Varlık”, ilk olarak gökteki makamında sekiz dallı bir ağaç yaratır ki, dallarındaki kuşlar O’nun çocuklarının ruhlarıdır. Anadolu Türklerinin mezar taşları ve tahtalarında resmedilen Hayat Ağaçlarının dallarında da, yeryüzüne gelmeyi bekleyen ruhları simgeleyen küçük kuşlar yer alır.

 PROMETHEUS: HAYAT AĞACI - DOĞUM, YAŞAM, ÖLÜM

 KÜLTÜREL YANSIMALAR

 Yaşam Ağacı kültünün diğer sosyal yansımaları; Osmanlı’da sünnet veya gelin alayı önünde taşınan Nahil’ler (Nahıl), Anadolu’da bugün de gerçekleştirilen Narduğan kutlamaları, düğün evlerine dikilen Toyrak Ağacı ve düğün kafilelerinin taşıdığı Düğüncü Bayrağıdır...

 İnsanlığın ortak belleğinde yer eden Yaşam Ağacı kültürünün sinema sanatına yansıması gösterime giren “AVATAR” gibi yapımlardır:

 Eski Türk inancında evren üç bölümden oluşur: “Üst Dünya – Gök”, “Orta Dünya – Yer” ve “Alt Dünya – Yeraltı”... Yaşam Ağacı bu üç dünyanın tam göbeğindedir ve onları birbirine bağlar “Yaşam Ağacı” miti bir bakıma bu üç dünya ve onun temsilcileri arasında sürekli yaşanmakta olan savaşımı içerir. Bu mücadelede birbirinin karşıtı olan ve sürekli çatışan “Üst Dünya - İyi” ile “Alt Dünya - Kötü” savaşında dünyanın kaderi, “Orta Dünya”nın temsilcisi “İnsan”ın hangi tarafta yer alacağına bağlıdır. Mutluluğu yalnızca bu savaşın galibi hak edecektir.

 Türkler ve Hayat Ağacı - 24Okur - Türk Edebiyatı, Denemeler, Modern  Şairler, Kültür Sanat, Edebiyat ve Eleştiri  İyi – Kötü – İnsan ve Hayat Ağacı