Denizcilik ve Kabotaj Bayramı .. yaşında
1935 yılından itibaren kutlamaya başladığımız “Kabotaj Bayramı”, 2007 yılından itibaren Denizcilik Müsteşarlığı
tarafından alınan bir kararla “Denizcilik ve Kabotaj Bayramı” olarak
kutlanmaya başladı. Üstelik artık sadece bir gün değil, bir hafta
boyunca kutlanan bir bayramımız var. Kabotaj, bir devletin kendi
limanları arasında yük ve yolcu taşıma hakkıdır. 20 Nisan 1926 tarihinde
TBMM'de kabul edilen bir kanunla Türklere ait olmayan gemilerin Türkiye
sahillerinde yük ve yolcu taşımaları yasaklanmıştır. Yolcu
taşımacılığında eskiye bir göz attığımızda Karadeniz’e,
Akdeniz’e, Ege’ye giden o güzelim vapurlarımızı hatırlayanlar
olacaktır. Şimdilerde anılarda kalan bu gemilerin yerine yenileri
gelmedi, gelemedi… Oysa şimdilerde Denizcilik Bayramı sadece
sahillerimizde değil, iç sularımızda da kutlanıyor. İç sularımıza
yönelik tekneler yapılıyor. İç sularımızda su sporlarına gönül vermiş
birçok gencimiz var. Artık bu bayramı bütün halkımızla ve daha fazla
coşkuyla kutlama vaktidir. Denize dönen her yüz ve her gönül bu ülke
için büyük kazançtır. Çünkü deniz bereket ve refah demektir.
Hasan Naiboğlu
T.C. Başbakanlık Denizcilik Müsteşarı
Denizcilik evrenseldir
1
Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı bütün denizcilik camiasının,
denizle haşır neşir olan profesyonel ve amatör bütün denizcilerin,
denizle ilgili herkesin bayramı. Denizcilik Bayramımızı artık bir gün
olarak değil, bir hafta olarak kutluyoruz. Bütün dünya ve Türk
denizcilerinin her zaman olduğu gibi bugün de denizlerimizi kullanmak ve
denizciliğimizi daha ileriye götürmek için birlik ve beraberlik
açısından iş birliği yapacağı gündür.
Deniz sevgisini kitlelere yayacağız
Denizcilik evrenseldir. Her ne kadar küçük bir camia olsa da, hepimiz birbirimizi tanısak da, denizcilik aynı zamanda evrensel bir olgudur. Bütün denizcilerin dilleri birdir. Denizciler bir millettir. Dolayısıyla biz aynı milletin fertleriyiz, denizciler olarak aynı denizleri paylaşıyor, aynı denizleri kirletiyor ya da koruyoruz. Aynı denizlerden faydalanıyoruz. Denizler veya denizcilik olmasa insanların yarısı soğuktan donar, yarısı da açlıktan ölürdü. Çünkü dünya ticaretinin yaklaşık yüzde 90’ı deniz yoluyla yapılıyor. Bütün dünya ve Türk denizcilerinin her zaman olduğu gibi bugün de denizlerimizi kullanmak ve denizciliğimizi daha ileriye götürmek için birlik ve beraberlik açısından iş birliği yapacağı gündür.
Küçük
ilçelerimizde “Denizcilik Bayramı’nın daha bir şevkle kutlandığına
şahit oluyoruz. Bir süredir, Ulaştırma Bakanımızın talimatı ile Denizcilik Müsteşarlığı
olarak İstanbul dışındaki akarsu, göl ve göletlerin olduğu kentlerde de
kutlamalar yapıyoruz. Amacımız bundan sonra özelikle denizciliğimizin
profesyonel anlamda merkezini teşkil eden İstanbul gibi illerimizde de
Denizcilik Bayramımızın halkın da katılımıyla coşkuyla kutlanması
olacak. Sektörün gelişmesi, profesyonelce yapılan bir iştir. Kuzey
ülkelerinde insanların evlerinin önünde tekneleri var. Deniz kültürünün
ve sevgisinin yerleşmesi, ancak amatör denizciliğin gelişmesi ile mümkün
olur. Önümüzdeki süreçte amatör denizciliği daha da geliştirmek
konusunda daha fazla çalışacağız.
METİN KALKAVAN
Deniz Ticaret Odası Yön. Kur. Bşk.
“Denizcilerin temelini atıyoruz”
Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan
da, Türk denizciliğini marka haline getiren deniz şehitlerini şükranla
andıklarını ifade ederek, son yıllarda büyük yol kat eden Türk
denizciliğinin Barbaros Hayrettin Paşa’nın ışığında ilerlediğini ve
yakılan meşalenin sonsuza dek devam edeceğini söyledi. 1 Temmuz
Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nın sadece denizcilerin değil, herkesin
bayramı olduğunu belirten Kalkavan, amaçlarının 2030-2050-2100 yılının
yeni armatörlerini, yeni denizcilerini yetiştirmek olduğunu vurguladı. Piri Reis Üniversitesi
ile bunu başaracaklarına inandığını belirten Kalkavan, “Armatörlüğün
temelinde mutlaka yüzde 80-90 denizci temelinden gelen insanlar var.
Esasında gemi adamı diye bakılıyor ama biz denizcilerin temelini
atıyoruz" dedi. Kimsenin denize gitmek istemediği bir zamanda Türkiye’de
büyük bir patlama yaşandığını kaydeden Kalkavan, denizcilik liselerinin
sayısının hızla çoğaldığını, fakülte sayılarının arttığını belirterek,
bu okullardan mezun olan öğrencilere iş olanağı sağladıklarını, bunun
denizcilik sektörüne has bir özellik olduğunu aktardı. “Dünyaya damga
vurmuş ender uluslardan biriyiz. Rüzgarla, bilek gücüyle Akdeniz’i Türk
gölü haline getirmişler. Ama artık savaşlar ekonomik alanda yapılıyor.
Bizler birer ekonomi savaşçısıyız. Korkunç bir mücadele veriyoruz ve
bundan şikayet etmiyoruz” dedi.
ZİYA GÖKALP
İMEAK Gemi Sanayicileri Derneği Başkanı
“Denizcilik Bayramı ülkemizin bayramı olmalı”
İMEAK Gemi Sanayicileri Derneği (GESAD)’ın Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Gökalp, “Tersanecilik ulu önder Atatürk’ün bize emanetidir, ileri taşımak için elimizden geleni yapmalıyız” dedi ve Türkiye’nin denizlerde bağımsızlığının ilanı olarak nitelediği 1 Temmuz Kabotaj ve Denizcilik Bayramı’nı bu coşkuyla kutlamanın kıvancı içinde oldukları söyledi. “1 Temmuz ülkemizin denizlerinde bağımsızlık kazanmasının günüdür”
“Bu Türk gemi endüstrisinin
gelişmesini sağladı. Kendi gemilerimizi yaptık. Limanlarımızı biz
işlettik, taşımacılığı kendimiz yaptık, gemi inşa sanayimiz büyüdü.
Denizcilik Bayramı’nın sadece biz denizcilerin değil, ülkemizin bayramı
olması lazım. Bu olduğu zaman çok büyük hamleler yapacağız. Buna
inanıyoruz”.
Dr. Özkan Poyraz
Deniz Ulaştırması Genel Müdürü
“Vatan sadece toprak değildir, ne mutlu ki Türkiye’nin deniz vatanı da vardır”
Denizciliği
sadece bir taşımacılık metodu olarak görmek eksik bir bakış açısı.
Poyraz’a göre denizler, ticaret, balıkçılık, enerji ve deniz dibi
kaynakları, güvenlik gibi unsurları ile ortak deniz gücünün bir arenası.
Son 10 yıllık dilimde denizcilik sektöründe teknik, idari ve mevzuat
konularında önemli başarılara ulaşıldığına dikkat çeken Özkan Poyraz,
bu çabalarla gemilerimizin yabancı ülkelerdeki denetimleri yönünden
beyaz bayrak ülkesi haline dönüşüldüğünü, limancılıkta özellikle
konteyner limanlarımızın alt yapısının geliştirilerek transit taşımalar
da dahil olmak üzere Doğu Akdeniz’in en önemli destinasyonu haline
gelindiğini, gemi adamı gücümüzün nitelik ve nicelik olarak arttığını,
çevre denizlerimizde OTS, GTH gibi gözlem sistemlerin kurulmasıyla deniz
resmine yönelik farkındalığımızın arttığını belirten Poyraz, ancak
gerek halkın bilincinde gerekse bürokrasi ve siyasette denizciliğin hala
yükün ya da yolcunun bir yerden bir yere taşınması olarak
algılandığını, amatör denizcilik ve deniz sporlarının ise münhasıran
gelir grubu yüksek kitlelere adreslendiğine dikkat çekti. Denizcilik
Bayramı’nın tek başına bir anıtın etrafında 15 dakikalık konuşmalarla
sonuçlandırılabilecek bir şey olmadığını vurgulayan Poyraz, denizin bir
güç olduğunu ve vatanın rengi mavi olan bir parçası olduğunu anlamaya
yönelik bir vizyon değişikliğine gereksinim olduğunu, Akdeniz ve Karadeniz
Çanağı’ndaki Anadolu coğrafyasının geleneksel olarak denizci olduğunu
ve deniz gücü eksikliğine tahammül edemeyecek kadar önemli bir
jeopolitik duruma haiz olduğunu vurguladı.
Yaşar Duran AYTAŞ
Denizcilik Müsteşarlığı Gemi İnşa ve Tersaneler Gen. Müd.
“Denizcilik bayramına halkın katılımı önemli”
Gemi
inşa sanayinin ağır bir sanayi kolu olduğunu belirten Yaşar Duran
Aytaş, “Gemi imalatı, hem zevkli, hem zorlu, hem de ekonomiye katkı payı
çok olan bir sanayi koludur” dedi. Bütün denizcilik camiasının 1
Temmuz’da başlayan Denizcilik ve Kabotaj Bayramı haftasını kutlayan
Yaşar Duran Aytaş, gemi inşa sanayinde yaşanan zor günlerin birlik ve
beraberlik içinde aşılacağını vurguladı. Global krizin etkisindeki
denizcilik sektöründe gemilerin suya indirilme günlerinin çok önemli
günler olduğunu söyleyen Aytaş, “Denizcilik Müsteşarlığı
olarak bakanımızın talimatıyla iç sularda taşımacılık amacıyla
feribotlar yapıyoruz ve bu çalışmaları devam ettirerek, bu gemileri iç
sulara göndermeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
MEHDİ GÖNÜLALÇAK
Deniz Ticareti Genel Müdürü
1
Temmuz 1926 tarihinden bu yana ülkemizin uluslararası kazanımlarının
başında gelen Kabotaj hakkı, ülkemizde denizciliğin gelişmesine azami
fayda sağlamıştır. Bugün gelinen noktada sayı itibariyle dünya
sıralamasında önlerde gelen bir deniz ticaret filosuna, uluslararası
standartları yakalamış limanlara, modern tersanelere sahibiz. Etrafı
denizlerle çevrili, neredeyse her bir ilinde bir barajı, gölü olan
ülkemizin bu zenginliklerden daha fazla yararlanabilmesi için
Müsteşarlığımızca iç sularımızda da düzenlenen çeşitli etkinliklerle
deniz sevgisi ve denizciliğe olan ilgi artırılmaya çalışılmaktadır. Öyle
ki çocuklarımız denizcilik festivalleri dahil düzenlenen çeşitli
etkinlikler ile denizden kilometrelerce uzakta bile su kayağı
yapabilmekte, rüzgârla dost olup yelkenli tekne kullanabilmekte veya
dalış yapabilmektedir.
SALİH ORAKÇI
Kıyı Emniyeti Genel Müdürü
1 Temmuz 1926 günü, Türk Denizleri’nde 391 yıldan beri yabancılara verilmiş kapitülasyonların sona erdirildiği gündür.“Bağımsızlığını ve onurunu her şeyin üstünde tutan şanlı Türk Milleti’nin ulusal gurur yasalarından biri olan ‘Kabotaj Yasası’yla birlikte yurdumuzda, deniz taşımacılığı yalnızca Türk bayraklı gemiler ve Türk insanıyla yapılmaya başlanmıştır. Böylece bu yasayla genç cumhuriyetimiz, kendi kara sularında egemenlik ve bağımsızlığını ilan etmiştir. Bir yönüyle de 815 sayılı Kabotaj Kanunu, ekonomik alanda da bağımsızlığın yerleşmesini sağlayan adımlardan birini oluşturmuştur.
01.07.2011
Ayşe Olcay - Kara&Deniz Gazetesi
www.DenizHaber.Com.tr