"Din . . . temel olarak korkuya dayanır ... bilinmeye karşı duyulan korku, yenilgi korkusu, ölüm korkusu. Korku her acımasızlığın anasıdır ve o yüzden acımasızlık ve dinin el ele gitmesine şaşılmamalı. Benim din hakkındaki görüşüm Lucretius'la aynı. Onu korkudan doğan bir hastalık ve insan ırkına büyük bir mutsuzluk kaynağı olarak görüyorum."
“Tanrı
olmadığını ispatlayabileceğimi iddia etmiyorum. Aynı şekilde Şeytan’ın
uydurma olduğunu da ispatlayamam. Hıristiyan tanrısı var olabilir,
Olimpus’un tanrıları da varolabilir, ya da eski Mısır’ın, ya da
Babil’in. Ama bu varsayımlardan hiçbiri diğerinden daha olası değildir.
Bunlar, olası bilgilerimizin bile dışında duruyorlar, herhangi birisini
ciddiye almak için hiç bir sebep yoktur.”
"Pek çok insan, düşünmektense ölmeyi tercih eder. Aslında, ölürler de."
“Günümüzde, dünyadaki temel sorun, aptalların kendilerinden son derece emin, akıllıların ise devamlı şüphe içinde olmalarıdır.”
"Bilim
bize öğretebilir, ve sanırım kendi kalplerimiz de bize artık etrafta
hayali destekler aramamamızı, göklerde müttefikler yaratmamamızı ama
bunun yerine bu dünyayı, kilisenin yüzlerce yıldır yaptığı yer yerine,
yaşamak için uygun bir yer haline getirmek amacıyla kendi çabalarımızı
kullanmamız gerektiğini artık öğretebilir."
"Dünyaya
baktıkça insancıl düşüncedeki her ilerlemenin, ceza yasalarındaki her
gelişmenin, savaşları azaltmak için atılan her adımın, renkli ırklara
daha iyi davranılması için atılan her adımın, köleliğin azaltılmasının,
dünyada var olan her türlü ahlaki ilerlemenin organize kiliseler
tarafından muhalefete uğradığını görürsünüz. Kesin olarak söyleyebilirim
ki, Hristiyanlık dini, kiliselerindeki organizasyonuyla, şu güne kadar
ve hala dünyadaki ahlaki ilerlemenin başlıca düşmanıdır."
"İnsan kolay inanan bir canlıdır. Bir şeylere inanmak zorundadır. İnanmak için iyi bir sebep bulamadığında, elindeki kötü sebeplerle yetinir."