Özellikle büyük şehirlerin insanın duyuş ve düşünüşü üzerindeki etkilerinin dayanak noktalarını tespit eden Ahmet Oktay, kentin bütün ihtiyaç, arzu ve beklentilere karşılık verebilecek kadar zengin ve geniş bir mekân hatta imgelem dünyasının merkezi olduğunu vurgular: Kent yaşamı uzamsal zenginliği ve farklılığıyla, sunduğu ya da sunabileceğine inanılan maddi-manevi fırsatlarıyla, her türlü bireysel fantazmayı beslemeye uygun kozmopolit yapısıyla, her zaman için siyasal ve sanatsal imgelemin besleyicisi olmuştur. Aydınlık bulvarları ve ışıltılı vitrinleriyle olduğu kadar karanlık arka sokakları ve gecekondularıyla, lüks gece kulüpleriyle olduğu kadar koltuk meyhaneleriyle, sakin pastaneleriyle olduğu kadar gürültülü birahaneleriyle de insanları durmadan bir şeylere davet eder kent. Karanlık ürkütücü arzuların, doyurulmak isteyen cinsel beklentilerin, zenginlik hayallerinin merkezidir. Düşler orada kurulur ve orada yıkılır (2002)
"Kent Ve İnsan Odağında Onat Kutlar’ın Şiirleri"