07 Kasım 2017

Yaşama Sanatı - André Maurois "Gençlere Mektuplar"

İşte beni sevenlere bir gülüş
Ve benden nefret edenlere bir iççekiş
Ve üzerindeki gök ne olursa olsun
İşte her kadere bir kalp...
BYRON

Hayata güç bir dönemde başlıyorsunuz. Tarihte en beceriksiz yüzücüleri bile başarıya ulaştıran gelgit yükselişleri vardır. Sizin kuşağınız ise fırtınalı bir denizde akıntıya karşı yüzmekte. Bu, çok çetin bir iştir. İlk dakikalar içinde soluğunuz kesilecek; kıyıya varmak umudunu yitireceksiniz. Fakat içiniz rahat etsin. Sizden önce başkaları da aynı yükseklikte dalgalarla karşılaşmış ve boğulmamışlardır. Beceri ve cesaretle denizin bundan sonraki yatışmasına kadar dayanacaksınız.

Kazananlar, unutmayın ki insan zaferleri daima kısmi ve geçicidir. Bu dünya işlerinde hiçbir şey kesin olarak düzene giremez. Hiçbir zafer uzak geleceği belirleyemez. Hiçbir antlaşma, uluslar arasındaki ilişkileri ve sınırlarını uzun bir süre için belirtemez. Hiçbir devrim sonsuzluğa kadar mutlu kalacak bir toplum kuramaz. Bir insanın veya bir kuşağın görevlerini tamamladıktan sonra, tembel mutluluklara hak kazanacağını ummaktan kaçınınız. Hayat merhalesi ancak gece bastığı saatte sona erer.

Acele etmeyiniz. Bir an içinde doğan servetler de, ünler de bir an içinde ölürler. Size engeller, mücadeleler dilerim. Savaşmak sizleri olgunlaştıracaktır. Elli veya altmış yaşlarına doğru, fırtınalara göğüs germiş o eski kayalıkların güçlü ve zamanla aşınmış görünüşünü kazanacaksınız. Düşmanlar dünyası size şekil vermiş olacak. Kişilikler olacaksınız, fakat aynı zamanda kişilik sahibi de olacaksınız ve kamuoyundaki inişler çıkışlar sizi güldürecek.

Gençken herşey göze korkunç görünür; ilk engeller hareket gibi gelir; insanların hainliği dehşete düşürür. İnsanların ve eşyanın acımasızlığına karşı kendinize bir iç sığınak sağlayınız. Her insan düşüncelerinin en derin yerinde en ağır mermilere, en hünerli şekilde zehirlenmiş sözlere meydan okuyacak bir sığınak meydana getirebilir. Kendi kendisiyle barış halinde olan bir ruh, neden korkar ki? Ne baskılar, ne kötü sözler onun en gizemli düşüncelerine verdiği alnı açık hesabı sakatlayabilir, kirletebilir.

Aşkı ciddi yanından alın, acıklı yanından değil. İlk gençliğinizde kadınların boşluğu, süs merakı, yalanları, acımasızlığı size bir darbe olacaktır. Kendi kendinize onların yaradılışındaki bu yönün gerçek olmakla beraber, düzeyde kaldığını söyleyin.Onlara bakarken sık sık değişen, fakat kendisine bağlanan ve kendisini tanımayı öğrenenler için emin bir dost olan denizi aklınıza getirin. Kendilerini fazla serbestçe sunan kadınların sıkışık dizileri ardında tatlılıklarını açığa vurmaktan ve güvenmekten çekinen daha utangaç ve saf ruhları arayın. Layık gördüğünüz kadına bütün kalbinizle sadakat yemini verin. Don Juan'a özenmeyin; onu iyi tanıdım ben; insanların en umutsuzu, en kaygılısı ve en zayıfıydı.

Sebatkar ve dengeli olun. Biliyorum ki, işler kötüye gider gitmez insan hemen herşeyi yüzüstü bırakmak, hayata başka bir kadınla, başka dostlarla, yeniden başlamaya, başka göklerin altında yaşamaya kalkışır. Bu görünürdeki kolaylığa kapılmayınız. Bazı pek önemli hallerde, belki dayanılmaz felaketler yeni bir başlayışı gerekli kılabilir ama, insanların çoğunluğu için, elin- dekinden yararlanmak çok daha iyidir. Beraber büyüdükleriyle ve beraber mücadele ettiklerinin ortasında yaşlanıp ölmek mutlu bir sondur.

Nihayet, alçakgönüllü bir gözüpek olun. Sevmek, düşünmek, çalışmak, emretmek, bütün bu eylemler güçtür ve yeryüzündeki yaşantınız süresince hiçbirini ilkgençlik çağında hayal ettiğiniz kadar kusursuz bir şekilde gerçekleştirmeyi başara- mazsınız. Fakat bunlar ne kadar çetin görünürlerse görünsünler, gene de imkansız değildir. Sizden önce sayısız insan kuşakları bu eylemleri başarmış ve iyi-kötü iki gölge çölü arasındaki, hayatın o dar ışığını aşmışlardır. Siz neden korkuyorsunuz? Rol kısadır ve seyirciler de sizin gibi ölümlüdürler...

şiirparkı