21 Ağustos 2016

Romain Gary - Onca Yoksulluk Varken

 1975'te Fransa'nın en prestijli edebiyat ödüllerinden Goncourt Ödülü'ne layık görülen 'Onca Yoksulluk Varken', bir hayat kadınının oğlu olan Arap bir çocuğun, fahişe çocuklarına bakan Yahudi Madam Rosa'yla birlikte geçen hayatını anlatır. Ve aynı ödülü 1956'da 'Cennetin Kökleri' kitabıyla kazanmış olan Romain Gary'nin, daha sonra açıkladığı üzere, 'Yalnızca kendim olmaktan bıkmıştım,' gerekçesiyle 'Emile Ajar' müstear adıyla yayınlamış.
 
 
 🌼🌼🌼
 
Bence, en iyi uyuyanlar dürüst olmayanlardır. Çünkü hiç bir şeyi takmazlar, oysa dürüst insanlar gözlerini kırpamazlar, her şeyi dert edinirler. Yoksa dürüst olmazlardı.
 
Bilgisizliğim üç ya da dört yaşımda son buldu, bazen özlemini çektiğim oluyor.
 
uzun zaman Arap olduğumu bilmedim, çünkü kimse beni aşağılamıyordu. 
 
Ben size şunu derim, dünyalı değil bu namussuz, dört yaşına basmıştı ve hala hoşnuttu.
 
Doktor Katz orada nedensiz bulunduğumu, dünyada onca yoksulluk varken bir iskemle işgal ettiğimi görürdü, ama her zaman çok sevimli bir şekilde gülümser, bana kızmazdı.
 
henüz bir duyarlılığım varken korkunç bir şok geçirmemi istemiyordu. Çocuklarda ilk kollanacak şey duyarlılıktır, derdi.
 
insanlar yaşama her şeyden daha çok önem verirler. Dünyadaki bütün öbür güzel şeyleri düşündüğümüzde, bu bayağı garip bile gelebilir.

Madam Rosa, karabasanlar düşlerin yaşlanmasıdır, derdi hep.

Bana hep garip gelen, gözyaşların doğmadan önce programlanmış olmasıdır. Bu demek ki ağlanacağınız önceden saptanmış. Bunu hiç düşündünüz mü? Kendine saygısı olan hiçbir yaratıcı yapmaz bunu.

Sanıyorum yaşamaya çok gençken girişmek gerekir, çünkü sonradan bütün değerinizi yitiriyorsunuz, kimse de size bağışta bulunacak değildir.

Mutluluk bir süprüntü, acımasızın tekidir, ona asıl yaşamasını öğretmek gerekir.
 
Yasalar, başkaların karşı korunacak bir şeyleri olan kişileri korumak için yapılmıştır.

Bana sorarsanız, eğer silahlı herifler varsa, çocukluklarında fark edilmedikleri içindir, hiç kimsenin gözüne çarpmamışlardır bir türlü.
 
Yaşlılar en sonunda hep bozuluyorlarsa bu onların suçu değildir, ben doğa yasalarını hiç tutmam.

Madam Lola kadar iyi ana olabilecek hiçbir Senegalli herif tanımıyorum. Doğanın bu işe engel olması gerçekten yazıktı. Bir haksızlığa kurban gitmişti, böylece bir sürü çocuğun mutluluğu engellenmişti.