24 Şubat 2013

Irvin D. Yalom - Nietzsche Ağladığında

Yoğun ve sürükleyici olan yeni bir düşünce romanı sunuyoruz: Nietzsche Ağladığında. Edebiyatla da düşünülebileceğini gösteren müthiş bir örnek...
 
 SAHNE Psikanalizin doğumu arifesindeki 19. yüzyıl Viyana’sı. Entelektüel ortamlar. Hava soğuk. 
AKTÖRLER Nietzche: Henüz iki kitabı yayımlanmış, kimsenin tanımadığı bir filozof. Yalnızlığı seçmiş. Acılarıyla barışmış. İhaneti tatmış. Tek sahip olduğu şey, valizi ve kafasında tasarladığı kitaplar. Karısı, toplumsal görevleri ve vatanı yok. İnzivayı seviyor. Tanrı’yı öldürmüş. “Ümit kötülüklerin en kötüsüdür çünkü işkenceyi uzatır” diyor. Daha sonra, “Kendi alevlerinizde yanmaya hazır olmalısınız: Önce kül olmadan kendinizi nasıl yenebilirsiniz?” diyecek. Ümitsiz. 
 
Breuer: Efsanevi bir teşhis dehası. Ümitsizlerin kapısını çaldığı doktor. Psikanalizin ilk kurucularından. Kırkında, bütün Avrupalı sanatçı ve düşünürlerin doktoru olmayı başarmış. Güzel bir karısı ve beş çocuğu var. Zengin. Saygın. Hayatı boyunca “ama” pozisyonunda yaşamış biri. 
 
Freud: Breuer’in arkadaşı. Henüz genç. Geleceği parlak. Şimdi yoksul. 
 
Salomé: Erkeklerin başını döndüren kadın. Çekici. Özgür. Evliliğe inanmıyor. Bazen aynı anda birçok erkekle beraber oluyor. 
Sanatçıları ve düşünürleri tercih ediyor. Kırbacı var. 
KONU Ümitsizlik. Bir gün, erkeklerin başını döndüren kadın, Salomé, Nietzsche’den habersiz Breuer’e gelir. “Avrupa’nın kültürel geleceği tehlikede, Nietzsche ümitsiz. Ona yardım edin” der. Breuer, Salomé’yi tekrar görebilmek umuduyla “peki” der. Ve varoluşun kader, inanç, hakikat, huzur, mutluluk, acı, özgürlük, irade... ve neden, nasıl gibi en önemli duraklarından geçen bir yolculuk başlar... Kendisiyle ve hayatla yüzleşmekten çekinmeyenlere... 
 
- - - - - - - -

Nietzsche Ağladığında

Rus asıllı yazar Irvin D. Yalom’un 1992 yılında kaleme aldığı Nietzsche Ağladığında, ünlü filozofun hayatına dair derin izler taşıyor. Filozofun yaşamından bir bölüme tanıklık etmenizi sağlayacak olan eser, dönemin önemli şahsiyetlerini de hikayesine dahil ediyor. Romanın ana temasına “ümitsizlik” fikrini yerleştiren Yalom, böylece Nietzsche’nin felsefi düşüncelerine dair ipuçlarını da okuyucu ile buluşturuyor.

Baş ucu kitaplarınızdan biri olmaya aday bu şaheser ile siz de ünlü filozofu daha yakından tanıyacak, onu anlayacak ve fikirlerini benimseyeceksiniz. Öyleyse Nietzsche’nin dünyasındaki bilinmeyenlere doğru yolculuğa çıkmaya hazır olun!

Her Şeyden Ümitsiz Bir Filozof: Nietzsche

Henüz yalnızca iki kitabı yayınlanan ve bir üne kavuşamamış olan Nietzsche, ihaneti yakından tatmış, acılarına ise göğüs germeyi seçmiş bir filozof olarak anlatılır. Tanrı onun için bir ölüdür. Mutlu bir hayatı, karısı ve çocukları yoktur. Tek bildiği ise ümit etmenin çok daha büyük hayal kırıklıklarına yol açacağını düşünmesidir. Kendisinin bu karamsar ruh halinden endişe duyan Salomé, Nietzsche’nin hayatında derin izler bırakan güzel, çekici, cesur ve bir o kadar da zeki bir kadındır.

Salomé, bir gün Breuer’e isimsiz bir mektup göndererek, Avrupa’nın kültürel geleceğinin tehlikede olduğunu, Nietzsche’nin de ümitsiz olduğunu söyler ve kendisinden yardım ister. Breuer, Salomé’un çekiciliği karşısında ona karşı koyamaz ve Nietzsche’ye yardım edeceğine dair söz verir. Ancak bu o kadar da kolay olmayacaktır. Çünkü ünlü filozof, yardımı asla kabul etmemektedir. Üstelik hasta olduğunu da inkar eder. Bu andan itibaren zorlu bir süreç başlar. Breuer, Nietzsche’nin ruhsal bozukluklarına değinmeye çalışacaktır. Bu esnada da yakın arkadaşı ve öğrencisi olan Freud ile sık sık görüşecek ve uyguladığı tedavi yöntemlerini aktaracaktır.

Nietzszche’nin ruhsal dünyasına derinlemesine bir bakış atacak olan Breuer, aynı zamanda ümitsizliğinin ardındaki gerçekleri gün yüzüne çıkarmaya çalışacaktır. Nietzshe’nin inadını kırıp Breuer’den yardım istemesi sonucu ikilinin arasında gelişen yakın dostluk ikisine de oldukça iyi gelecektir.

Bunları Biliyor muydunuz?

Stanford Üniversitesi’nden emekli olan Irvin D. Yalom, Varoluşçu Psikoterapi’nin en önemli temsilcilerinden biri olarak görülüyor. Yalom’un, aynı zamanda 2009 yılında Uluslararası Sigmund Freud – Psikoterapi Ödülü’nü aldığı biliniyor.

"Bir daha hiç incinmemenin yolunu bulmuştum:
Eğer kimsenin benim için önemli olmasına izin vermezsem bir daha asla böyle bir kayıp yaşamazdım."
Nietzsche Ağladığında