Bu gece gözlerinin göğünden
şiirime yıldız yağıyor
kağıtların beyaz sessizliğinde
kıvılcım ekiyor pençelerim
sıtmalı, divane şiirim
arzuların yarığından mahcup
yeniden yakıyor vücudunu onun
ateşlerin ebedi susuzluğu
evet, sevmenin başlangıcıdır bu
gerçi belirsizdir yolun sonu
ama ben artık düşünmüyorum sonu
sevmektir güzel olan çünkü
karanlıktan sakınmak niye
gece elmas damlalarıyla doludur
geceden geriye kalansa
sarhoş eden leylak kokusudur
ah, bırak kaybolayım sende
benden iz sürerek bulamasın artık kimse izimi
yakıcı ruhun ve nemli ahın
şarkımın gövdesinde essin dursun
ah bırak bu açık pencereden
rüyaların ipekleri üzerinde uyuyarak
ışıltılı bir kanatla uçayım
dünyanın hisarlarından geçeyim
hayattan ne istiyorum biliyorsun
ben sen olayım, sen, tepeden tırnağa sen
bin defa gelmek mümkün olsa dünyaya
her defasında sen, her defasında sen
bir denizdir bende saklı olan
ne zaman güç bulacağım saklamaya kendimi
keşke sana bu korkulu tufanı
anlatacak gücüm olsaydı
öyle doluyum ki seninle
çöllerde koşmak
dağa taşa vurmak başımı
gövdemi dalgalara atmak istiyorum
öyle doluyum ki seninle
kendimden döküleceğim toz gibi
bastığın yere baş koyacağım usulca
uçarı gölgene asılıp kalacağım
evet, sevmenin başlangıcıdır bu
gerçi belirsizdir yolun sonu
ama ben artık düşünmüyorum sonu
sevmektir güzel olan çünkü.
şiirime yıldız yağıyor
kağıtların beyaz sessizliğinde
kıvılcım ekiyor pençelerim
sıtmalı, divane şiirim
arzuların yarığından mahcup
yeniden yakıyor vücudunu onun
ateşlerin ebedi susuzluğu
evet, sevmenin başlangıcıdır bu
gerçi belirsizdir yolun sonu
ama ben artık düşünmüyorum sonu
sevmektir güzel olan çünkü
karanlıktan sakınmak niye
gece elmas damlalarıyla doludur
geceden geriye kalansa
sarhoş eden leylak kokusudur
ah, bırak kaybolayım sende
benden iz sürerek bulamasın artık kimse izimi
yakıcı ruhun ve nemli ahın
şarkımın gövdesinde essin dursun
ah bırak bu açık pencereden
rüyaların ipekleri üzerinde uyuyarak
ışıltılı bir kanatla uçayım
dünyanın hisarlarından geçeyim
hayattan ne istiyorum biliyorsun
ben sen olayım, sen, tepeden tırnağa sen
bin defa gelmek mümkün olsa dünyaya
her defasında sen, her defasında sen
bir denizdir bende saklı olan
ne zaman güç bulacağım saklamaya kendimi
keşke sana bu korkulu tufanı
anlatacak gücüm olsaydı
öyle doluyum ki seninle
çöllerde koşmak
dağa taşa vurmak başımı
gövdemi dalgalara atmak istiyorum
öyle doluyum ki seninle
kendimden döküleceğim toz gibi
bastığın yere baş koyacağım usulca
uçarı gölgene asılıp kalacağım
evet, sevmenin başlangıcıdır bu
gerçi belirsizdir yolun sonu
ama ben artık düşünmüyorum sonu
sevmektir güzel olan çünkü.