Adorno'nun düşüncelerinin ufkunda, kültür ve sanat yönetiminin zamanımızdaki baş döndürücü yükselişini izleriz. Adorno kültür endüstrisinin gidişatını da, yol açtığı tehdidi de açıkça görmüştür.
Adorno “Kültür Endüstrisi” kavramını Nazizm sona ererken ortaya atar (1944). Yıllar sonra bu kavrama geri dönerek “Kültür Endüstrisine Genel Bir Bakış” makalesini yazar (1963). Bu arada “Kültür ve Yönetim” üzerine düşüncelerini de yayınlamıştır (1960). Bu kitapta derlenen yukarıdaki üç yazı, gerek kültür kuramı, gerekse kültürel hayatın dönüşümü konusundaki eleştirel çalışmaların vazgeçilmez kaynaklarını oluşturur. 19. yüzyılda, Endüstri Devrimi'nin akılcılığına karşıt bir anlamda tanımlanan sanatın nasıl giderek maddi üretim süreçlerine ve onları yöneten akla yenik düştüğünü anlatırlar. Endüstriyel mantığın ve bürokratik işletme disiplinlerinin denetimine giren modern sanatın özerkliğini ve eleştirelliğini yitirmesini incelerler. Adorno'nun düşüncelerinin ufkunda, kültür ve sanat yönetiminin zamanımızdaki baş döndürücü yükselişini izleriz. Adorno kültür endüstrisinin gidişatını da, yol açtığı tehdidi de açıkça görmüştür. En kötümser tahminlerinin zamanla gerçekleşmesi, kültür endüstrisi üzerine yazdıklarının, rahatsız edici de olsa, ne kadar çağdaş olduğunu gösterir. J.M. Bernstein Kapak: Andy Warhol, Marilyn (detay), 1967.
Bütün hakiki sanat ve felsefe eserleri, toplumun yaşadığı hayattan kendilerini ayırt etmekle birlikte, her zaman onunla ilişki içinde olmuşlardır. Bu kadar körcesine ve acımasızca kendi kendini tekrar eden hayatın günahlarını reddetmeleri, bağımsızlık ve özerkliklerinde ısrar etmeleri, bilinçsiz de olsa, bir özgürlük vaadini ima eder. Theodor W. Adorno
Sunuş
Olumlayıcı bir postmodernist kültür fikri etrafındaki hararetli tartışmalar, bir yandan yüksek modernist sanatın iddialarının kuramsal düzlemde sürekli aşınmasına neden olurken, popüler kültürün (kitle kültürünün) niteliğine ve imkânlarına dair pozitif bir yeniden değerlendirmenin de önünü açtı. Bu eleştirel yeniden değerlendirmeler, çoğunlukla TheodorAdorno’nun kültür kuramına yönelik sürekli bir eleştiri biçiminde karşımıza çıkar.Adorno’nun modernist sanatı tavizsiz bir biçimde savunup kitle kültürünü “kültür endüstrisi” nin ürünü olarak tavizsiz biçimde eleştirdiği açıktır; bu, postmodernizm taraftarları için,kültürün demokratik dönüşümüyle ilgili iddialarını net biçimde ifade etmelerini sağlayan bir tür karşı kutup işlevi görmüştür. Onlara göre Adorno, herkese açık bir kültüre karşılık kendi içine kapalı sanatsal modernizmi savunan bir elitisttir. Eleştirel kuramında sanatsal modernizm projesinin devam etmesi çağrısında bulunur ve kültür endüstrisinin ürünlerinde sadece manipülasyon ile şeyleşmenin izlerini bulur; dolayısıyla bu kuram, eleştirmenlerine göre, kültürün özgürleştirici yönde dönüşüm geçirme imkânlarını barındırmaz.
Adorno’nun ölümünden sonra geçen yirmi yıl içinde kültür ortamının köklü, belkide kendisinin hiç tahmin etmediği değişimler geçirdiğine kuşku yok;ama içinde bulunduğumuz durum,onu savunanların düşündüğü kadar umut vaat edici olmayabilir. Adorno’nun analizlerindeki bazı tarihsel ve sosyolojik ayrıntılar özgül bir bağlam gözönünde bulundurularak ifade edilmiş olsada, bu, kültürün hali pürmelline ilişkin eleştirel teşhisinin bugüne uyarlanamayacağı anlamına gelmez. Adorno’nun kültür endüstrisine dair metinlerinden bir seçme yayınlamaktaki amacımız, onun bu alandaki fikirlerinin daha geniş kesimlerce hakkıyla değerlendirilmesini sağlamak, daha da önemlisi,onun eleştirel kuramı ile postmodernist kültür kuramının iddiaları arasındaki hesaplaşmayı daha sağlam temellere oturtmak. Bu derlemede ki metinler Adorno’nun eleştirel kuramının sadece bir yönünü,yani kültür endüstrisine ilişkin analizlerini ortaya koyuyor ve hepside büyük ölçüde meramını açıkça anlatan metinler. Bu nedenle bu sunuş yazısında, söz konusu analizleri parçası oldukları geniş kuramsal bağlama yerleştirmeye odaklanacak ve Adorno’nun eleştirel kuramında, postmodernizmin iddiaları hakkında daha derin değerlendirmeler yapmamızı sağlayacak analiz güzergâhları önereceğim.