30 Eylül 2021

Miguel de Cervantes - Don Kişot

Her güzellik âşık etmez; bazılarına bakmaktan hoşlanılır ama istek uyandırmazlar; her güzellik âşık etse, istek uyandırsa, kalpler karmakarışık olur, yolunu şaşırır, nerede duracaklarını bilemezlerdi; çünkü sayısız güzel insan olduğundan, istekler de sayısız olurdu.

 💕

 Don Kişot, Manchalı bir asilzadedir ve şövalye romanlarının etkisiyle haksızlıklara karşı savaşmak için, sıska atı Rossinante ile evinden ayrılır. İlk macerası yeldeğirmenleriyle savaşmak olur, yaralanır ve eve dönüşünde komşusu onu yaralı halde yolda bulur. İyileşir iyileşmez aynı maceraları tekrarlamak üzere yanına yardımcısı Sancho Panza'yı da alıp yola koyulur. Don Kişot ve Sancho, yollarına devam ederler. Don Kişot ve Sancho tekrar, dayak yedikleri pazar yerine gelirler. Don Kişot, düşman ordusu zannederek bir koyun sûrüsüyle çatışmaya girer... Şarap fıçılarını dev gibi görür ve onlara karşı savaşır. Kutsal Kardeşlik Birliği, Don Kişot'u durdurur ve onu kandırarak köyüne gönderir. 

 “O sırada, o ovada bulunan otuz kırk yeldeğirmenine rastladılar; Don Quijote onları görür görmez, silahtarına dedi ki: “Talihimiz, olayları bizim isteyebileceğimizden de daha iyi bir şekilde yönlendiriyor. Bak şuraya, arkadaşım Sancho Panza, ileride otuz ya da biraz fazla, azman dev var. Onlarla savaşıp hepsini öldürmek niyetindeyim, elde edebileceğimiz ganimetle zenginleşmeye başlarız. Bu kötü tohumları yeryüzünden silmek hayırlı bir savaştır, Tanrı’ya büyük hizmettir.” “Hangi devler?” dedi Sancho Panza. “İşte şu gördüklerin,” diye cevap verdi efendisi; “Şu uzun kollu yaratıklar; kiminin kolları iki fersaha varır bunların.” “Ama efendim,” dedi Sancho, “o görünenler dev değil, yeldeğirmeni; kola benzeyen şeyler de, kanatları; rüzgâr onları döndürdükçe onlar da değirmentaşını hareket ettirir.” “Serüven konusunda tecrübeli olmadığın belli,” dedi Don Quijote. “Bunlar dev; sen korkuyorsan kenara çekil, bu arada dua et; ben kıyasıya dövüşmeye gidiyorum tek başıma.” Bunları söyleyip atı Rocinante’yi mahmuzladı; silâhtarı Sancho’nun saldıracağı şeylerin kesinlikle dev değil yeldeğirmeni olduklarına dair haykırışlarına kulak bile vermedi. Dev olduklarından o kadar emindi ki, ne silâhtarı Sancho’nun sesini duyuyor, ne de, epeyce yaklaştığı halde, ne olduklarını farkediyordu.”