Denizkızı Eftalya assolist olarak bilinirdi. Ancak, onun öncesinde de bir assolist kadar tanınmıştır. Müzikhollerde ve bahçelerde şarkı söyleyebilecek kadar meşhur değilken eşi ve arkadaşlarıyla katıldığı yemekte, bir konuşmaya tanık olur. Daha sonraları Hikmet Feridun'la yaptığı röportajında o anı şöyle anlatır:
‘‘Tam karşımızdaki masada iki erkek hararetli bir münakaşaya tutuşmuşlardı. Biri diyordu ki:
- Sana Denizkızını dinledim diyorum yahu...
- Haydi canım... Sen onu dinleyemezsin.
- Dinlerim!
- Dinleyemezsin!
- Dinlersen 500 lira var...
- Söz mü?
- Söz...
Münakaşa beni de alakadar etmişti... Hemen bir şarkıya başladım... Yüzümde maskem olduğu için kimin şarkı söylediği belli değildi... Evvela sustular, sonra alkışladılar... Şarkı bitince önümdeki masaya doğru ilerledim. Biraz evvel 500 liraya iddiaya tutuşan beyin önüne geldim. Yüzümdeki maskeyi çıkardım. 'Beş yüz lirayı kaybettiniz beyefendi' dedim...’’
Bu geceden sonra ayrılık kapıya dayanmış, o gece soğuk algınlığı geçirmiş Eftalya. Bir daha da toparlayamamış kendisini… Tarih 15 Mart 1939’ u gösterdiğinde ‘’ Denizin Nazlı Kızı Eftalya’’ göç etmiş bu dünyadan. Işıklar içinde uyusun!