Yürümek romanının baş kişisi Elâ’nın bilişsel davranışlarının oranı duyuşsal ve devinişsel davranışlarının oranından fazladır. Diğer romanlarda aynı işlevi yürüten kadın kahramanlara göre Elâ’nın bilişsel davranışları fazladır. Elâ’nın çocukluktan itibaren yaşadıkları onun cinsiyet ve cinsellik konusunda bilişsel davranışlar kazandığı görülür. Elâ’nın küçük yaşta annesinin her söylediğinin doğru olamayacağını öğrenmesi onun olayları ve durumları daha fazla sorgulamasına neden olur. Elâ’nın evlendiği gün duyuşsal davranışlarının daha fazla olması beklenirken Elâ bilişsel süreci sürdürmekte ve kocasıyla evlenme nedenlerini sorgulamaktadır. Çocuğunun doğumundan sonra yaptığı benzetmelerle davranışlarında bilişsel süreçlerin ağır bastığını gösterir. Elâ baş kişiler arasında en çok devinişsel davranış oranına sahip kahramandır. Bunda Şenel’in isteklerini yerine getirmek için yaptıkları önemli bir paya sahiptir. Devinişsel davranışlar gündelik yaşam içinde sıradanlaştığı için önemini yitirir ve aktarılmasına gerek duyulmaz. Ancak Elâ’nın Şenel’in isteklerini yerine getirirken yaptıkları gündeliğin dışına çıktığını gösterir. Yürümek’in cinsiyet eğitimi, kadınlık durumları ve okumanın önemi gibi konularında okuyucunun bilişsel ve duyuşsal gelişimine katkısı olduğu görüldü
Şafak’ın baş kişisi Oya’nın bilişsel ve duyuşsal davranışlarında bir denge söz konusudur. Oya’nın devinişsel davranışı yoktur. Bunda romanın bir gecede meydana gelen olayları konu almasının etkisi vardır. Oya en çok hatırladıklarıyla bilişsel sürecin bilgi düzeyinde bulunmasıyla dikkatleri çeker. Oya’nın gece boyunca hatırladıkları onun bilişsel ve duyuşsal süreçleri sürdürmesine neden olur. Şafak’ın okuyucunun bilişsel ve duyuşsal gelişimine özellikle tutuklanma, sorgulanma, insanların kendilerini yetiştiren insanlara karşı borçlu kalmaları konusunda katkıları bulunduğu söylenebilir
Yenişehir’de Bir Öğle Vakti’de Olcay’ın bilişsel davranışlarının oranı duyuşsal davranışlarına göre fazladır. Olcay’ın bilişsel ve duyuşsal gelişiminde en belirleyici etmenin anne ve babasının ilişkisi olduğu görüldü. Anne ve baba ilişkisinin çocuğun bilişsel ve duyuşsal gelişimine etkisinin göz önüne serilmesi bakımından bu durum önemlidir. Olcay anne ve babasından alamadığı sevgiyi başkalarından almaya çalıştığını ve bunun engellenmesiyle içine kapandığını düşünmektedir. Burada çocuklarına bütün maddi imkanları sağlayan anne ve babaların çocuklarının mutsuz olma nedenlerinden birinin sevgi eksikliğinin çocuğun bilişsel ve duyuşsal gelişimine olumsuz etkide bulunduğu düşünülebilir.
Tante Rosa’da bilişsel davranışların oranı duyuşsal davranışlara göre fazladır. Tante Rosa’nın küçük yaştan itibaren okuduğu “Sizlerle Başbaşa” dergisinin onun bilişsel ve duyuşsal gelişimine olumlu ve olumsuz katkıda bulunduğu görüldü. “Sizlerle Başbaşa” dergisi on soruda ilişkinizin durumunu öğrenin, kolay kilo verme yöntemleri ve erkeği mutlu etmenin yolları gibi başlıklarla kadınlara ne yapmaları ve ne yapmamaları gerektiğini söyleyen dergilerin bir benzeridir. Yazarın, kadın ve aile dergilerine dikkati çekmek için Rosa’nın her şeyi “Sizlerle Başbaşa” dergisinde yazanlara göre değerlendirmesi ve düş kırıklığına uğraması üzerinde durduğu sonucuna ulaşılabilir. Rosa’nın “Sizlerle Başbaşa” dergisinde yazan her şeyin doğru olmayabileceği sonucuna varması okuyucunun bilişsel gelişim sürecine olumlu katkıda bulunur. Tante Rosa namus kavramı ile ilgili olarak okuyucunun bilişsel gelişimine olumlu katkıda bulunur.
Baş kişilerde belirgin olan bilişsel süreç ağırlığın nedeni olarak insanın herhangi bir tutum ya da değere ulaşabilmesi için bilişsel bir süreçten geçmesi gerektiği görülebilir. Her insan kendi deneyimlerinden yola çıkarak değerler üretir, yargılara varır. Duyuşsal davranışların ortaya çıkabilmesi, kişinin bir şeyden hoşlanması, sevmesi, nefret etmesi vb. davranışlar gösterebilmesi için önce onunla ilgili bir bilişsel süreçten geçmesi, onu tanıması, yorumlaması kısaca üzerinde düşünmesi gerekir. Baş kişilerin dışındaki kahramanlarda duyuşsal davranışların fazlalığının nedeni olarak bu kahramanların baş kişilerle ilişkileri çerçevesinde tanıtılması görülebilir. Bu kahramanlara baş kişileri etkiledikleri oranda yer verilmesi, aynı zamanda bu kahramanların baş kişilerin dikkatini çeken davranışlarına yer verilmiş olması duyuşsal davranışların fazlalığının nedenleri arasındadır.
İncelemede kahramanların devinişsel davranışlarına çok az yer verildiği görüldü. Gündelik yaşamda insanların devinişsel davranışlarının tekrarlardan dolayı sıradanlaşması ve önemini yitirmesi devinişsel davranışların daha az dikkat çekmesine neden olur. Toplumda ayırıcı devinişsel davranışları olan kişilerin azlığı bunun bir başka nedenidir. Yazar kahramanlarını yaşadığı çevreden seçtiği ve kahramanlarını aktarırken seçmeler yaptığı için devinişsel davranışlar eserde diğerlerine göre daha az yer bulur.
İncelenen romanları okuyanların kazanacağı bilişsel ve duyuşsal davranışlar göz önüne alındığında; okuyucuların kadınlık durumları, boşanmış kadınlar, toplum tarafından kadının namusunun nasıl algılanması gerektiği konuları ile ilgili bilişsel ve duyuşsal davranışlar kazanacakları görüldü. Kadının toplumdaki yeri, toplumdaki cinsiyetçi yaklaşım, yanlış cinsel eğitim gibi konularda okuyucunun bilişsel ve duyuşsal gelişimine olumlu katkılar sağlandığı tespit edildi. Tante Rosa, Yürümek ve Yenişehir’de Bir Öğle Vakti’nde okumanın yararlı olduğunun vurgulanması, ayrıca Tante Rosa’da insanın her okuduğunun doğru olmayabileceğinin ve her bilginin insana yarar sağlamayacağının vurgulanması okuyucunun bilişsel gelişimine katkı sağlar. Bilişsel ve duyuşsal gelişime yapılan bu katkılar insanın kendisini, diğer insanları anlamasını ve kendisini geliştirmesini sağlar.