02 Ağustos 2019

Jacques Prevert - Her saygıda bir keramet vardır


Toprağa ve güneşe de
Hep saygılı olmak gerek
Her sabah uyanınca şükretmeli onlara
Şükretmeli ya
Sıcaklık için
Ağaçlar için
Meyvalar için
Yenmesi hoş
Bakılması okşanması güzel ne varsa
Hepsi için şükretmeli
Toprağa ve güneşe
Canlarını da sıkmamalı
Eleştirmeye kalkmamalı onları
Toprak da güneş de
Ne yapacağını bilir elbette
Bırak ne yaparsa yapsınlar
Yoksa kızıverlrler adama
O zaman seyreyle
Bir de bakarsın
Kabağa çevirmişler seni
Su kabağına
Ya da çakmak taşına
Ayıkla pirincin taşını o zaman...
Güneş toprağın sevdalısı
Toprak güneşin sevdalısı
Kim ne karışır
Kendi gönülleri öyle istemiş.
Güneş tutulduğu zamanlar
Hiç doğru değil, saygısızlık da üstelik
Pis cam parçacıkları arasından dikiz etmek
İki sevdalı kapışmış
Kim bilir ne alıp veremedikleri var
En iyisi aralarına girmemek
Ne olur ne olmaz
Bir de bakarsın
Patates edivermlşler seni
Buruş buruş buz tutmuş patates
Ya da ızgara maşa
Güneş dünyayı seviyor
Dünya güneşi
İşte bu kadar bu hikâye
Üst tarafı bizi ilgilendirmez
Dünya güneşe vurgun
Dört dönüyor çevresinde
Beğensin beni diye
Güneş güzel buluyor dünyayı
Işıklar saçıyor üstüne
Akşamlara kadar
Yorulunca da gidip yatıyor
Ay çıkıyor o zaman
Ay güneşin eski sevdalısı
Kıskançlık ettiği için
Cezasını bulmuş
Bum buz olmuş soğuktan
Geceleri çıkabiliyor yalnız
Aya da saygılı olmalı
Yoksa deli edebilir sizi biraz
İsterse
Kardan adama da çevirebilir
Fenere muma döndürebilir.
Uzun sözün kısası
İki nokta satır başı, tırnak:
"Herkesin yaşadığı dünyaya saygısı olmalı, yoksa
Savaşlar olur; salgınlar, depremler olur
Denizler yarılır, toplar tüfekler patlar.
Koca koca kırmızı karıncalar da gelir
Yerler ayaklarınızı gece uyurken."