Mutluluk bilginin kendisinde değil, bilginin edinilmesi sürecindedir.
Duyguların aşırı güçlü oluşunu delilik zannediyorsunuz.
Gün boyu rüyalarda gezenler, sadece uykusunda rüya görenlerin kaçırabileceği şeylerin farkındadır.
Bazı kitapları okurken yazarın düşüncelerine dalıp gideriz, bazılarını okurken de kendi düşüncelerimize…
Mükemmel bir şiirin mutlaka bir amacı olması gerektiği aklıma geldi. İnsanlığı en çok hüzne boğan evrensel acı ne olabilir diye sordum kendime. Cevabım “ölüm” oldu.
Gördüklerinizin yalnız yarısına inanın, duyduklarınızın hiçbirine.
Delilikten muzdarip değilim her anın tadın çıkarıyorum.
On oyundan dokuzunda kazanan deha değil, dikkattir. Ancak dikkatin önemi azaldığında kazananı belirleyen faktör ise zekadır.
Eşsiz olduğu öyle bariz bir gerçek gibi görünüyordu ki, bu eşsizliğin nereden kaynaklandığını sorgulamak saygısızlık gibi geliyordu.
Sevgiden daha öte bir sevgiyle sevdik birbirimizi.
Nasıl etikte kötü iyinin bir sonucuysa, yine aynı şekilde sevinçten keder doğar. Ya geçmişte kalmış mutlulukların anısı bugünün acısıdır, ya da var olan ıstıraplar kökenlerini var olmuş olabilecek esrikliklerden alırlar.
O zaman diye mırıldandım dönüp giderken, gerçekler bazen hayal gücünden nasıl da daha tuhaf olabiliyor.
Mutluluk hayatta iki kez elde edilmez.