2-) Atatürk, 23 yaşında Harp Akademisi öğrencisiyken not defterine şöyle yazar: "Evvela sosyalist olmalı, maddeyi anlamalı"
3-) Atatürk, 1919’da Samsun’da karaya ayak basıp Amasya’ya geçerken Havza’da karşılaştığı bir Sovyet subayıyla söyleşisinde: Sovyet subayının ne yapmayı amaçlıyorsunuz sorusuna karşılık olarak, bizim hedefimiz devlet sosyalizmidir demiştir.
4-) Sabiha Sertel, anılarında 1924 anayasasının hazırlanması sırasında Ağaoğlu Ahmet Bey’in ağzından Mustafa Kemal’in devlet sosyalizmi düşüncesinde olduğunu şöyle anlatıyor:
"Devletçiliğin anayasaya girmesini istiyorlar. Bu şimdiye kadar kabul edilen maddelere zıttır. Mustafa Kemal’le bu konu üzerinde uzun boylu konuştuk. Kızdı, ‘ben Socialisme d’Etat istiyorum‘ dedi."
Mustafa Kemal Atatürk'ün ülkeye devlet sosyalizmini getirmek istediğini bazı kaynaklar iddia etmektedir.
Bunlardan birisine, Mustafa Kemal Atatürk'ün 1919'da Samsun'a çıkışının ardından Havza'da, Sovyet heyetinin başında bulunan bir albayla yaptığı görüşmede tanık olunmuştur. Atatürk, Sovyet albayının yönelttiği, yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin biçimi konusunda, "Yâni Bolşevikliğin prensipleri üzerine kurulmuş bir cumhuriyet değil mi, Generalim?" sorusuna karşılık, "Öyle olacak, devlet sosyalizmi dersek, daha doğru söylemiş oluruz" yanıtını vermiştir.[10]
Yine Kurtuluş Savaşı döneminde çıkarılan Hâkimiyet-i Milliye gazetesinde, devlet sosyalizmine dair şöyle bir yazı bulunur: "Sosyalizm’in pek çok esaslarını, milli idaremizi bozmadan alır, tatbik ederiz. Şirketleri yavaş yavaş millileştiririz. Hükümet tekelini halk lehine çoğaltırız ve ayrıntısı burada uzun sürecek daha birçok ıslahat yaparız. Özel tabiriyle, bir nevi devlet sosyalisti oluruz. Fakat hakiki vasfımız, Avrupa matbuatının verdiği isimdir: Ulusçu Türk hükümeti!"[11]
Bir diğerini ise Prof. Dr. Reşat Kaynar aktarmıştır:
"1932 yılının Temmuz ayında, Ankara'da Birinci Türk Tarih Kongresine katılmıştım. Atatürk, her oturumu dikkatle izliyordu. Kongrenin sonunda verilen bir çaylı toplantıda, Atatürk'le iki saati aşan bir süre içinde konuşmuştuk. Bu konuşmanın önemli noktalarından biri de, Kemalizm hakkındaki sözleriydi. Atatürk:
'- Kemalizm diyorsunuz. Ne demek Kemalizm? Kemalizm demek (Socialisme d'Etat) demektir.' tarzında konuşarak, kamu teşebbüsünü savunmuştu.
26 Ağustos günü, İş bankasının kuruluş yıldönümünde de, özel teşebbüs hürriyetinin, iktisat siyasetindeki olumlu mevkiine işaret etti. Böylece Türkiye'nin ekonomik yapısına uygun bir iktisat siyaseti arayan Atatürk'ün, çeşitli şartlar altında, çeşitli davranışlarını görmüştük" [12] Reşat Kaynar bu anısında, aslında bu söylemlerin Atatürk'ün pragmatizminden kaynaklandığını söylemiştir.[kaynak belirtilmeli]
Mahmut Esat Bozkurt ise devlet sosyalizmini şöyle tanımlar: "Devlet Sosyalizmi, özel mülkiyeti tanıyan, fakat insanın insan tarafından sömürülmesini önlemek ve milli kalkınmayı başarmak için devlete ekonomik işlerde kontrol ve teşebbüs hak ve yetkilerini kabul eden bir sistemdir."[13] Lakin bu tanım, devlet sosyalizminin teorisyeni olan Lassalle'nin tanımıyla çelişmektedir.