"Uçurumdan
atlamıştım ve son anda bir şey uzandı, beni havada yakaladı. O bir
şeyin adına sevgi diyorum. İnsanı düşmekten alıkoyacak tek şey,
yerçekimi yasalarını yok edecek kadar güçlü tek şey sevgidir."
"Yaşamını rüzgarın esintisine bıraktığın zaman, daha önce hiç bilmediğin,
başka koşullarda öğrenilemeyecek şeyleri keşfediyorsun."
- - - - -
New York Üçlemesi, Leviathan, Şans Müziği, Yükseklik Korkusu,
Yanılsamalar Kitabı gibi gizemli romanlarında hep insanın kimliğini,
yaşamının anlamını arayan Paul Auster, Ay Sarayı’nda, Marco Stanley
Fogg’un tuhaf öyküsünü anlatıyor. Artık çalışmamaya, yemek yememeye
karar veren Marco, bütün bunların nereye varacağını merak eder.
Geçmişinin anahtarlarının, yazgısının temel bilmecesinin peşindedir.
Fantezi ile iç monologların ustalıklı karışımından oluşan Ay Sarayı,
yirminci yüzyıl başlarından insanın Ay’a ayak basışına uzanan döneme
kadarki üç kuşağı kapsayan bir roman. Gülümseten ama hüznü de elden
bırakmayan bir yaşlanma öyküsü.
Ay Sarayı, Fransa’nın ünlü kitap dergisi Lire tarafından 1990’da “yılın
en iyi kitabı” seçilmişti. Amerikan edebiyatının en parlak yazarlarından
biri sayılan Auster, uçsuz bucaksız bir hayal gücünün kapılarını
aralıyor.
*
Ay Sarayı, yeni Amerikan romanının en ilginç,
en yetenekli yazarlarından biri sayılan Paul Auster'ın çok beğenilen bir
romanı. Romanın başkişisi olan Marco Stanley Fogg, artık kıpırdamamaya,
çalışmamaya, yemek yememeye ve bütün bunların doğuracağı tehlikeleri
göze almaya karar verir. Böylece, nereye kadar gidebileceğini bu süreç
içinde neler olup biteceğini merak eder. 60'lı yılların çocuğu olan
Fogg, yorulma nedir bilmeden geçmişinin anahtarlarını arar, yazgısının
temel bilmecesinin yanıtlarını bulmaya çalışır. Manhattan'ın
kanyonlarından Utah'ın çöllerine yolculuk yapan Fogg, şaşırtıcı ve
zengin olaylarla ve kişiliklerle karşılaşır. Roman, insanların Ay'da ilk
kez yürüdükleri yaz mevsiminde başlayıp zaman içinde ileri geri hareket
ederek üç kuşağı kapsar. Rastlantı ve belleğin yönlendirdiği Ay
Sarayı'nda trajedi ve kefaret ödeme, lirizm ve mizah iç içedir. Bugüne
kadar yayımladığı romanlarıyla yaşadığı çağın en iyi, en özgün
romancılarından biri olmaya aday gösterilen ve müthiş bir hayal gücüne
sahip olduğunu, daha sonra yazdığı Yükseklik Korkusu adlı romanında da
kanıtlayan Paul Auster'ın en eğlenceli yapıtlarından olan Ay Sarayı'nın
keyifle okunacağına inanıyoruz.