15 Ağustos 2017

Paul Auster - Ay Sarayı

 
"Uçurumdan atlamıştım ve son anda bir şey uzandı, beni havada yakaladı. O bir şeyin adına sevgi diyorum. İnsanı düşmekten alıkoyacak tek şey, yerçekimi yasalarını yok edecek kadar güçlü tek şey sevgidir."

"Yaşamını rüzgarın esintisine bıraktığın zaman, daha önce hiç bilmediğin, başka koşullarda öğrenilemeyecek şeyleri keşfediyorsun."


- - - - -

 New York Üçlemesi, Leviathan, Şans Müziği, Yükseklik Korkusu, Yanılsamalar Kitabı gibi gizemli romanlarında hep insanın kimliğini, yaşamının anlamını arayan Paul Auster, Ay Sarayı’nda, Marco Stanley Fogg’un tuhaf öyküsünü anlatıyor. Artık çalışmamaya, yemek yememeye karar veren Marco, bütün bunların nereye varacağını merak eder. Geçmişinin anahtarlarının, yazgısının temel bilmecesinin peşindedir. Fantezi ile iç monologların ustalıklı karışımından oluşan Ay Sarayı, yirminci yüzyıl başlarından insanın Ay’a ayak basışına uzanan döneme kadarki üç kuşağı kapsayan bir roman. Gülümseten ama hüznü de elden bırakmayan bir yaşlanma öyküsü. Ay Sarayı, Fransa’nın ünlü kitap dergisi Lire tarafından 1990’da “yılın en iyi kitabı” seçilmişti. Amerikan edebiyatının en parlak yazarlarından biri sayılan Auster, uçsuz bucaksız bir hayal gücünün kapılarını aralıyor. 

*
 
 Ay Sarayı, yeni Amerikan romanının en ilginç, en yetenekli yazarlarından biri sayılan Paul Auster'ın çok beğenilen bir romanı. Romanın başkişisi olan Marco Stanley Fogg, artık kıpırdamamaya, çalışmamaya, yemek yememeye ve bütün bunların doğuracağı tehlikeleri göze almaya karar verir. Böylece, nereye kadar gidebileceğini bu süreç içinde neler olup biteceğini merak eder. 60'lı yılların çocuğu olan Fogg, yorulma nedir bilmeden geçmişinin anahtarlarını arar, yazgısının temel bilmecesinin yanıtlarını bulmaya çalışır. Manhattan'ın kanyonlarından Utah'ın çöllerine yolculuk yapan Fogg, şaşırtıcı ve zengin olaylarla ve kişiliklerle karşılaşır. Roman, insanların Ay'da ilk kez yürüdükleri yaz mevsiminde başlayıp zaman içinde ileri geri hareket ederek üç kuşağı kapsar. Rastlantı ve belleğin yönlendirdiği Ay Sarayı'nda trajedi ve kefaret ödeme, lirizm ve mizah iç içedir. Bugüne kadar yayımladığı romanlarıyla yaşadığı çağın en iyi, en özgün romancılarından biri olmaya aday gösterilen ve müthiş bir hayal gücüne sahip olduğunu, daha sonra yazdığı Yükseklik Korkusu adlı romanında da kanıtlayan Paul Auster'ın en eğlenceli yapıtlarından olan Ay Sarayı'nın keyifle okunacağına inanıyoruz.