"Ecce Homo"
Burada artık kişi nasıl kendisi olur sorusuna asıl yanıtı vermeden geçemem. Kendini saklama ve bencillik sanatının başyapıtına değiniyorum böylelikle... Varsayalım ki ödev, ödevin amacı, yazgısı ortalamasının hayli üzerindedir. Bu durumda kendisini de ödeviyle aynı zamanda fark etmek en büyüğü olur tehlikelerin insanın kendisi olmasının koşulu, kim olduğunu hiç mi hiç bilmemesidir.
Aforizmalar
-İnsanın kendisi olmasının koşulu, kim olduğunu hiç mi hiç bilmemesidir.
-İnsan tüm nesneleri bildiği zaman kendini de bilecektir. Nesneler sadece onun kendi sınırlarıdır çünkü.
-Kendini görmezden gelmek iyi görmek için gereklidir.
-Kendini kepaze etme, kendi kendinin soyguncusu olma, kendini yalan dolanla aldatma ve bundan yararlanma eğilimi, bir tanrının insanlar arasında utancı olabilirdi.
-İnsan kendisini sevmeyi öğrenmeli, bunu öğretiyorum ben. İnsan kendisine katlansın ve orada burada sürtmesin diye.
-Kendini sevmek bir hamilelik göstergesidir.
-Kişi “insanı aramaya” çıkmadan önce lambayı bulmuş olmalıdır. Biz yani; idrak edenler, kendimizi tanımıyoruz, kendimiz kendimizi: Bunun da bir sebebi var: Hiçbir zaman kendimizi aramadık kibir gün kendimizi bulabilmemiz nasıl mümkün olsun?
-İnsan ne denli derinine bakarsa yaşamın, o denli derinden görür acıyı.
-Bir insanın yaşadığı çağa karşı direnişi, onu kapısından içeriye sokmayışı, ondan hesap soruşu zorunlu olarak nüfuz yaratır. Fakat o insanın bunu istemesi önemli değildir de, bunu yapabilmesi önemlidir.
-Kimi insanda karakter doruğa ulaşır ama akıl bu doruğun yüksekliğine erişemez. Kimi insanda da bunun tersi olur.
-İnsan bir şeyden uzun zaman için ve tümüyle vazgeçti mi, onu yeniden bulunca sanki keşfetmiş gibi olur... Keşif yapan bir insanın mutluluğu ise çok büyüktür! Aynı güneşin altında çok uzun zaman kalan yılandan daha sağduyulu olalım.
-İnsan aşılması gereken bir nesnedir. Onu aşmak, geçmek için ne yaptınız?
-İnsan, aşılması gereken bir şeydir; işte bu yüzden erdemlerini sevmelisin çünkü onlarda yok olacaksın.
-Doğrusu şu ki, insan kirli bir nehirdir. Kirli bir nehiri, kirlenmeden içine alabilmek için bir deniz olmak gerek.
-İnsandaki güçlü ve ulu olan her şey insanüstü ve dışsal olarak düşünüldü. İnsan kendini çok küçümsedi. Kendindeki iki yanı birbirinden ayrı iki alana böldü insan; değersiz ve güçsüz yanı ile güçlü ve şaşırtıcı yanını. İlkine insan dedi, İkincisine ise Tanrı!
-Bakın, ben yıldırımın habercisiyim ve ağır bir damlayım buluttan düşen; Üstinsan'dır bu yıldırımın adı!
-Siz bugünün yalnızları! Siz ayrı duranlar! Bir gün gelecek, birleşip bir ulus meydana getireceksiniz. Kendi kendinizi seçtiğiniz sizlerden seçkin bir ulus doğacaktır. Bu ulustan da üstün-insan çıkacak.
-İnsana göre maymun nedir? Gülünecek bir şey ya da acı bir utanç. İşte üstinsana göre de insan aynen böyle olacak; Gülünecek bir şey ya da acı bir utanç!
-Şimdiye kadar üstinsan dünyaya hiç gelmedi. En büyük ve en küçük insanı çırılçıplak gördüm. Hala birbirlerine pek fazla benziyorlar. Hakikaten, en büyüklerini bile hala pek insanca buldum.
-İnsan, hayvanla üstün insan arasında bir iptir: uçurumun üstüne gerilmiş bir ip. Tehlikeli bir geçiş, tehlikeli bir yolculuk, tehlikeli bir geriye bakış, tehlikeli bir ürperiş ve duraksayış.
-Çünkü insanlar eşit değildirler. Gerçek budur ve benim istediğim şeyi onlar istemezler. İddia ederim ki: benim “üstinsan"dediğime, siz “şeytan” diyeceksiniz. Panayırda kimse üstinsanlara inanmaz. Orda konuşmak isteseniz, halk tabakası göz kırpar ve “biz hep eşitiz” der.
-Ey üstinsanlar, içten adamlar, açık kalpliler; güvensiz olun! Derinliklerinizi gizli tutun; çünkü bugün halk tabakasının günüdür.
-Bir insanın yüksekliğini görmek istemeyen kimse, kendinden aşağı ve üstünkörü olan her şeye daha dikkatle bakar. Bu bakışla da kendini ele verir.
-İnsan karşılık bulabileceği soruları işitir ancak.
-Her seçkin insan, güdüsel olarak, kalabalıktan, çokluktan, çoğunluktan kurtulduğu, onlardan ayrık biri olarak, kural “adamlarını” unutabildiği, sığınacağı kalesinin ve gizliğinin peşinde koşar.
-Kendinden çok sözetmek kendini gizlemenin de bir yoludur.
-İdrak eden kişinin gözünde insan, kırmızı yanaklı bir hayvandır: İnsan sık sık utanmak zorunda kalmış bir hayvandır.
-İnsan en cesur hayvandır; cesaretiyle yenmiştir her hayvanı zafer çığlıklarıyla yenmiştir her acıyı; ama insanın acısı en derin acıdır.
-İnsan hiç yoktur: çünkü ilk insan yoktu böyle sonuç çıkarır, hayvanlar.
-İnsan, bir an önce kargaşasını, kendine anlam veren bir düzene çevirmezse, yıldız doğurtmazsa karanlığına, yok olacaktır.
-Zavallı İnsanlık! Beyindeki kanın bir damla fazla ya da az olması, yaşamımızı tarif edilemeyecek kadar perişan ve zor hale sokabilir. Öyle ki, Prometheus'un akbabadan çektiği acıdan daha fazlasını bu bir damla kandan çekeriz. Ama insan nedenin damla olduğunu bile bilmeyip, “şeytan!” ya da “günah!” diye düşünürse, en korkunç durum işte o zaman ortaya çıkar.
-Yalnız yaşayan insan yüksek sesle konuşmaz, yüksek sesle yazmaz da: Yankıdan, yankının boşluğundan, Yankı Perisinin eleştirisinden korkar. Yalnızlık tüm sesleri değiştirir.
-Yalnızlık kimine göre hasta insanın kaçışıdır, kimine göre de hasta insanlardan kaçış.
-Tanrı öldü, yaşasın üstinsan!
-Yüksek insanı yüksek insan yapan, yüksek duygularının şiddeti değil de süresidir.
-Bir yalnız dedi ki: “Gittim gerçi insanlara, ama hiçbir zaman ulaşamadım!”
-Yalnızlığın içine ne taşırsan, o büyür yalnızlıkta içindeki hayvan da işte böyle. Bu yüzden, birçoklarına tavsiye edilmemelidir yalnızlık.
-Pazaryerinden ve şandan uzakta yer alır büyük olan her şey. Hep pazaryerinden ve şandan uzakta barınmıştır yeni değerler yaratan. Yalnızlığına kaç dostum: görüyorum ki her yerini ağılı sinekler sokmuş. Sert ve sağlam bir havanın estiği yere kaç! Yalnızlığına kaç! Sen küçük ve acınacak kişilere pek yakın yaşadın. Onların göze görünmez öçlerinden kaç! Onlar sana karşı öçten başka bir şey değildirler. Artık el kaldırma onlara! Sayısızdır onlar, hem senin yazgın sinek kovmak değildir ki.
-Her insan benliğinde entelektüel yüksekliğin ve ahlaksal temizliğin çifte özlemini taşır. Her düşüncede de açılmak eğiliminde olan iki kanat vardır: Deha ile kutsallık.
-İnsanda en çok gelişmiş olan onun kudret iradesidir.
-İnsanoğlu hayatta o kadar acı çeker ki, canlılar arasında yalnız o, gülmeyi icat etmek zorunda kalmıştır.
-İnsan da ağaca benzer, ne kadar yükseğe ve ışığa çıkmak isterse, o kadar yaman kök salar yere, aşağılara, karanlıklara, derinliğe, kötülüğe.
kaynak...aymavisi