04 Ocak 2014

Wystan Hugh Auden - Alla'sen söyle nedir aşkın aslı astarı

Kimine göre ufak bir çocuktur aşk,
       Kimine göre bir kuş,
Kimi der, onun üstünde durur dünya,
       Kimi der, kalp kuruş;
Ama komşuya sordum, nedense yüzüme
       Mânalı mânalı baktı,
Karısı bir kızdı bir kızdı, sormayın,
        Aşkedecekti tokadı.

Şıpıtık terliğe mi benzer yoksa
     Yoksa kandil çöreğine mi,
Hacıyağına mı benzer dersin kokusu
     Yoksa leylak çiçeğine mi?
Çalı gibi dikenli mi, batar mı eline,
     Andırır mı yoksa pufla yastıkları,
Keskin mi kenarı yoksa yatar mı eline?
     Alla'sen söyle nedir aşkın aslı astarı!
 
 Tarih kitapları dokundurur geçer
     Köşesinde kenarında,
Hele bir lâfı açılmaya görsün
     Şirket vapurlarında;
Eksik olmaz gazetelerden, bilhassa
      İntihar haberlerinde,
Mâniler düzmüşler gördüm üstüne
     Telefon rehberlerinde.

Aç kurtlar gibi ulur mu dersin
     Bando gibi gümbürder mi yoksa,
Taklit edebilir misin istesen kemençede,
     Ne dersin piyanoda çalınsa;
Çiftetelli gibi coşturur mu herkesi
     Yoksa ağıraksak bir hava mı?
İstediğin zaman kesilir mi sesi?
     Alla'sen söyle nedir aşkın aslı astarı!
Bir hâl oldum çardakların altında
      Onu araya araya,
Küçüksu'ya baktım, orada da yok,
      Boşuna çıktım Çamlıca'ya;
Anlamadım gitti bülbülün şarkısını,
      Bir acayip gülün lisanı da;
Benim bildiğim o kümeste değildi
      Ne de yatağın altında.

Aklına esince çıkarabilir mi dilini,
     Başı döner mi asma salıncakta,
At yarışlarında mı geçirir hafta tatilini,
     Usta mı düğüm atmakta,
Millet der peygamber demez mi,
     Para mevzuunda nedir efkârı,
Borç alır borcunu ödemez mi?
     Alla'sen söyle nedir aşkın aslı astarı!

Ona rastladığı zaman duyduğu şeyleri
     Kabil değil unutamazmış insan,
Yolunu gözlerim bacak kadardan beri
     Ama o geçmedi bile yanımdan;
Merdiven dayadım otuz beşine,
     Öğrenemedim gitti bir türlü,
Nemene mahlûktur bu düşerler peşine
     Bunca insan geceli gündüzlü?

Gelsin ya, nasıl, pat diye gelir mi dersin
     Burnumu karıştırırken tatlı tatlı,
Ya tutar yatakta bastırırsa sabahleyin?
     Talih bu ya, otobüste nasırıma basmalı!
Gelişi yoksa havalardan anlaşılır mı,
     Selâmı efendice mi yoksa gider mi aşırı,
Değiştirir mi dersin bir kalemle hayatımı?
     Alla'sen söyle nedir aşkın aslı astarı!