22 Kasım 2013

Oruç Aruoba - Yakın "Ateş Yakana Kılavuz"

1.
 En son, en kalın odunu yakarsın.
2.
 Deniz'in taşıdıklarını da kesip kesip yakmıştın,
 o bir zamanların şimdi uzakta kalmış ocağında —
ne kalır ki, geriye?...
3.
 Ateşinin dumanını da biriktirirsin—
4.
 Her şeyden önce unutmaman gereken,
 ateşinin hiçbir zaman tek bir düzeyde yanmadığıdır :
 ateşin, ya harlanma içinde ya da sönme içindedir —
ya yükseliş, ya iniş…
5.
 Ateş, yanmakta olan odunlarla değil,
 yeni yanmağa başlayan odunlarla yanar.
 Hep yakacak yeni odunlar bulan ateş, yükseliş içindedir;
 yalnızca eski —yanan— odunları olan ateş,
inişe geçer.
6.
 Yanan odunlar tüten odunların dumanını da yakarlar.
7.
 Yanamayan odun, tüter.
Ateşin, bazen, yalnızca tüter: yanamamaktadır…
Dikkat etmen gereken, ateşe yanyana ve üstüste koyduğun odunların
 biribirlerine olabildiği kadar yakın olmaları; ama hiçbir zaman
 bitişik ve binişik olmamalarıdır : ateşi yakan, ısı olduğu kadar,
 havadır — belki daha da çok…
8.
 Ateşin tütüyorsa, bil ki bir şeyleri yanlış yapıyorsun.
9.
 Tek bir odunu yakamazsın: odunlar ancak başka odunlar
 yanıyorsa, yanar — her bir odunun yanması, öteki her bir
 odunun yanmasına bağlıdır: hepsi için ayrı ayrı; ve,
 hepsi birlikte, karşılıklı…
10.
 Alttaki odunun yanması, üstünde yanmaya başlamış bir odunun
 bulunmasına — ve üstteki odunun yanması, altında yanmakta olan
 bir odunun bulunmasına, bağlıdır.
Odunlar yalnız yanmazlar.
11.
 Ateşini yakmağa başlarken, çıra parçalarını çok dikkatli
 kullanmalısın: fazla koyarsan, ya gereksizce büyük alevler
 elde edersin, ya da yanamayan çıra parçalarındaki reçinenin
 tütmesine yol açarsın; az koyarsan, hem kalın odunları
tutuşturacak kadar alevin olmaz, hem de, yanamayan odunlar
 tütmeğe başlarlar — tam ölçüsünü, tam yerini, tam zamanını
bulmalısın, ateşini yakmağa başlarken.
12.
 Ateş, bir kez yanmağa başlayınca, senin denetiminden
 çıkar gibi olur — ama, unutmamalısın ki, kendi haline
 bırakılan ateş, gerçi, koşullar uygunsa, harlar; ama,
 kısa zamanda, yakabileceklerini yakarak, tükenme sürecine
 girer: Ateşin ilk niteliği yayılmaksa, son niteliği de, tükenmektir.
Bu yüzden, ateşini 'beslemen' gerekir: tam zamanında, tam yerine,
 yeni yanacak odunlar koyman; belirli bir yanı tükenmeğe
 yüz tutmuş odunları biribirlerine göre çevirmen; yanamayarak
 tütmeğe başlamış odunları yanabilecekleri bir konuma getirmen
— bir sürü düzenleme, ayarlama…
Ateşini kendi haline bırakamazsın — bırakırsan, tükenip söner…
Ateşinden sorumlusun.